0.3

168 14 19
                                    

Salondan telefonumun çaldığını duyunca hızlıca ayağa kalktım. Umarım düşündüğümü yapmamışsındır Berkay. Babam şarjda olan telefonuma dik dik bakıyordu.

"Bu kim? Bu saatte bir erkek neden seni arıyor?" Çok sinirliydi.

"Kafede çalışan biri. Arkadaş değiliz sadece aynı yerde çalışıyoruz. Müdürle işe dönebilmem için konuşacağını söylemişti. Onun için arıyordur."

"Bu saatte? Yalan söyleme bana!" Diye bağırınca irkildim

"Niye yalan söyleyeyim ben işten saat birde çıkıyorum. Müdürle konuşmuştur mesai saatlerinde telefona bakmamız yasak olduğundan şimdi arıyordur."

"Hızlıca ara konuş. Ya o işe tekrar gireceksin ya da başka bir iş bulacaksın. Yarın bir gün alacaklılar gelince onlara ne diyeceksin?" Borç alıp parayı kendi yememiş gibi sanki biz yemişiz gibi konuşuyor bir de şeref yoksunu.

Telefonu fişten çıkarıp mutfağa girdim. Kapıdan babama baktığımda babam her zamanki yerine kurulmuş maçını izlemeye devam ediyordu. Elimdeki telefon tekrar çalınca hızlıca aramayı cevapladım.

"Efendim?" Dedim

"İntikamımı alırım demiştim sana." Babam olmasa ben sana diyeceğimi bilirdim de şükret babam var.

"Bugün yok muydu kafede patron?" Büyük ihtimalle babam ne konuştuğumuzu dinleyecekti.

"Ne?" Salak.

"Anladım yarın sen patronla konuşursun o zaman." Uzatma kapat işte.

"Ne diyorsun kızım anlamıyorum." Allah belanı versin diyorum.

"Tamam iyi akşamlar." Dedim ve yüzüne kapattım.

Yavaş adımlarla salona geçip babama baktım.

"Patron gelmemiş kafeye bugün, yarın ben gidip konuşacağım." Dedikten sonra derin bir nefes aldım.

"O işe ne yap et tekrar gir. İster adamın ayaklarına kapan ister adamın- ne bok yersen ye." Yutkunup salondan çıktım.

Banyoya girip kapıyı kilitledim. Bütün vücudum titriyordu. Sinirlendiğimde bir şey yapamazsan böyle oluyordu. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım telefonuma gelen bildirimleri duymamazlıktan gelip elimi yüzümü yıkadım.

Garson ||texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin