Ablam üniversiteyi kazanalı bir yıl olmuştu. Onun anlattıkları çok hoşuma gidiyordu. Grafik çantasıyla gelip gidiyordu. En sevdiğim ablamın o çantanın içerisinde ismini bile bilmediğim bir sürü şeyle eve geliyor olmasıydı. Ablamdan çok o çantanìn yolunu gözlüyor gibiydim. Ablam çantasını her seferinde evde küçük oda diye adlandırdığımız annemin ıvır zıvırları koyduğu odaya bırakır Eskişehire dönerken de oradan alır giderdi...
Bir gün evde kimse yokken usulca oraya girdim. Ne kadar renkli boya varsa aldım boş bir tuvalin üstüne çiçek çizip boyamaya başladım. Tahmin edemeyeceğim kadar çirkin bir hal aldı. Ben deki heves boyaları ziyan etmeye , ablamdan azar yemeğe etti de arttı...
Lisenin bitmesine daha 2 yıl vardı. Ne istedıği mi tam bilmiyordum. Ablam gibi zevkli bir dönüm okumak istiyordum. İçinde renklerin olduğu , yaratım gücü yüksek olan okudukça zevk almalıydım. Aklım da hep animasyon bölümü vardı. Bende kazanıcktım gidicektim ablamın yanına. Ama güzel sanatların önünden geçemeyecek kadar ürket birisiydim. Animasyon bölümünden vazgeçmedim ama kendimde yeni bir arayış içine girdim. İletişim de karar kıldım. Kendimi tanımaya çalıştım 2 yıl boyunca. Verdiğim karardan çok emindim. İnsanlarla iletişim kurma gücüm kabul ediyorum ki çok da iyi değildi. Fakat yaratma duygusu içimde çok yükseklerdeydi. Evet karar verdim ve ben Reklamcı olacağım dedim. Şuan Reklamcılık okuyorum. İstediğim yerde bilmek istediklerimle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Reklam Kokar Mıyım ?
RandomEn sevdiği dizileri , programları izlerken araya reklam girince dayanamayan bir kızın hikayesi...