''Sen şişmansın" lafının ne anlama geldiğini 5 yaşındayken fark ettim.Aslında 3 kilo 800 gram doğmuşum.Anne sütüyle geçirdiğim 3 aydan sonra bana göre bir bebeğe yapılacak en büyük kötülüklerden biri olan kutu mamalarıyla beslenmeye başlamışım.Tabii onlar verdikçe el kadar bebeğim nerden anlayayım,yemişim işte.Sağolsun annem babam gak desem su,guk desem mama vermişler.İlk çocuk olmanın kötü yanlarından biri de bu sanırım.Bütün ilgi benim üzerimde.Ciddi ciddi prensesim falan derken tombul prenses olmuşum.Ama ne tombulluk o bacaklar boğum boğum.Doğruyu söylemek gerekirse bebekleri öyle yumuk yumuk görmek hoşumuza gidiyor.Böyle yanaklarını,bacaklarını,poposunu ısırcaksın falan.Biz o bebeğin iştahı iyi diye sağlıklı diyoruz.Ama inanın çok kötü bir şey.Yemek yeme alışkanlığının sınırları bebekken kazanılıyor.Tabii gen faktörünü de unutmamak lazım.Ben sıfır beden bir aileden gelmiyorum.Zaten öyle bir şey olsa kesin evlatlığım ben derdim.Canım babam o da bu dertten muzdarip.Yıllarca o da savaşmış.Benim babacığımı şu an en çok üzen seylerden biri de biricik kızının da onun gibi olduğunu görmek.Üzüldüğüm seylerden biri de bu zaten.Beni hayatta en çok anlayan kişi de o zaten.Annem aksine minyon tipli bir kadındır.Bazen birlikte bir yere gittiğimiz de "Sen mi ondan çıktın o mu senden hihihi" diye mizah yapmaya çalışıyorlar.Onlara göre komik olanın aslında trajikomik olduğunu anlayamıyorlar.