Uyumsuzlar

1. Uyumsuzlar

Üç arkadaş varmış. Bunların isimleri Toz, Özgürlük ve Bela'ymış. Üçünün birbirine benzer hiçbir yönü yokmuş. Aslında etraflarındakiler onların nasıl arkadaş olabildiklerine inanamazlarmış. Öyle ya, her zaman kendi içine kapanık olan, kıyıda köşede oturmayı seven, çoğu zaman kendini bahanelerin ardına saklayan ve insan içine çıkmayı sevmeyen Toz ile görüp görebileceğiniz en dışa dönük kişi olan Özgürlük nasıl olur da ortak bir nokta bulabilirmiş? Hele ki önüne gelen herkese çatan Bela! Nasıl bu ikisi ile geçinebiliyormuş?

Bela sert müzikler dinler, Özgürlük marşlar söyler, Toz ise hüzünlü şarkılardan hoşlanırmış. Özgürlük şiirleri sever, Toz saatlerce kitap okurken, Bela onlara şaşkınlıkla bakar ve koşuya çıkarmış.

Ama işte gelin görün ki, kimsenin ne dediğine aldırmayan bu üçü gayet de iyi arkadaşlarmış. Özgürlük gezmekten sıkılınca Toz'un yanına gider, maceralarını anlatır onu eğlendirirmiş. Toz da Özgürlük'e bir yerlere ait olmanın nasıl olduğunu hatırlatırmış. Dinginliğin, sakinliğin ve sessizliğin güzelliklerinden bahseder onun dinlenmesini sağlarmış.

Bela başı derde girince ya da birisiyle kavga ettiğinde gelir Toz'a sığınır, onunla birlikte saklanır, ortalık sakinleşince yine insan içine karışırmış. Toz ona yumuşaklığı, nezaketi ve naifliği anlatırmış. Ruhunu sakinleştirir, öfkesinden arındırırmış. Aslında Toz, Bela'dan biraz korkarmış. Ama Toz, yaradılış gereği herkesten biraz korktuğu için Bela bunu ciddiye almaz, hatta bunu sevimli bile bulurmuş.

Özgürlük karşısına bir engel çıktığında Bela'yı bulur, sorununu çözmesi için ondan yardım alırmış. Öyle ya! Şu dünyada iki yumruk salladığın zaman halledemeyeceğin şey yokmuş. Bela da severmiş hani yumruk sallamayı. Fena da değilmiş bu işte.

Bela kaçmak istediği zaman Özgürlük'ü bulurmuş. Özgürlük en yalçın kayalıkları, en geniş ovaları en yüksek tepeleri, en derin gölleri, en engin denizleri, en kuytu ormanları bilirmiş. Onunlayken Bela hiç sıkılmazmış. Ne zaman birlikte olsalar en büyük maceraları yaşarlarmış. Sonra ikisi birlikte gelip Toz'u bulur, başlarından geçenlerin hepsini ona anlatırlarmış. Toz da onları keyifle dinler, sanki kendisi de o maceralara katılmış gibi eğlenirmiş.

Bir gün, Bela yeni bir arkadaş edinmiş. Adı, Kin'miş. Kin sessiz sakin bir tipmiş. Konuşurken kimsenin gözünün içine bakmazmış. Her zaman siyah giyer, uyku nedir bilmezmiş.

Kin'de, Bela'yı etkileyen bir yön varmış. Kin çok kararlıymış. Asla hedefinden vazgeçmezmiş. Bela gibi anlık kararlar vermez, Özgürlük gibi umarsız davranıp amacından sapmaz, Toz gibi bir türlü harekete geçemeyip günlerini boşa harcamazmış. Kin her an her dakika sadece kafasına koyduğu şeyi yapmak için çalışırmış. Düşünürmüş Kin. Sürekli düşünürmüş ve plan yaparmış.

Bela sonunda bu yeni arkadaşını diğerleri ile tanıştırmaya karar vermiş. İlk önce Toz ile tanıştırmış Kin'i. Toz ilk önce mesafeli kalmış Kin'e. Çünkü Toz öyle biriymiş. Hemen herkesle kaynaşamazmış öyle. Zamana ihtiyacı varmış onun. Önce uzaktan izlemesi gerekirmiş yeni kişiyi. Kin gayet anlayışlı davranmış Toz'a karşı. Hatta onun bu yabaniliğine sinirlenen Bela'yı bile yatıştırmış. Ona sabırlı olmasını söylemiş. Kin çok eminmiş. Bir gün Toz ile çok iyi arkadaş olacakmış.

Toz'dan beklediği sıcak karşılamayı bulamayan Bela, Kin'i almış Özgürlük'ün yanına gitmiş. Özgürlük, Kin'le hemencecik arkadaş olmuş. Ona en güzel marşları öğretmiş, en sevdiği şiirleri okumuş, en maceralı yolculuklara çıkmak için planlar yapmaya başlamış.

Kin Bela'ya "Bak gördün mü? Nasıl da hemen kaynaştık. Sen hiç merak etme, Toz ile de aynısı olacak." demiş. Bunu duyan Bela çok sevinmiş.

Ama o günden sonra Kin asla iki kişi ile aynı anda buluşmamış. Ya Toz'un yanına gidip onunla saatlerce oturuyor ya Özgürlük ile seyahatlere çıkıyor ya da Bela ile takılıyormuş. Kin aralarına katıldıktan sonra bu üç arkadaş da eskisi kadar sık bir araya gelmez olmuşlar. Kin ne zaman birisi ile zaman geçirse o diğerlerini yanında istemez oluyormuş. Kin ise bu üç arkadaş ile zaman geçirdikçe daha bir serpilip daha bir güzelleşiyormuş. Hala kimsenin gözlerinin içine bakmasa da artık daha cesurmuş.