Felix bankta oturan Chris'e sinirle bir bakış atıp yanına ilerledi. Chris önceden böyle değildi. İnkâr edemezdi. Oldukça iyi biriydi. Nasıl böyle birisine dönüştüğünü hiç bilmiyordu.
Chris ayak seslerinin geldiği tarafa dönüp gelen Felix e gülümsedi ve ayağa kalktı.
"Seni özlemişim."
Felix başından şapkayı geri indirip tişörtünün üzerine giydiği hırkasının kolunu yukarıya çekti. Chan ise parıldayan gözlerle ona bakıyordu.
"Beni özledin ha?" dedi Felix kaşlarını havalandırırken. Chan başını evet anlamında serice sallayınca yumruğunu suratına geçirdi. Chris yüzünü tutarak geriye sendeleyince sırıttı. Chan ise gülmeye başlamıştı.
"Tenini hissetmeyeli ne kadar oldu acaba?"
Felix tekrar Chris'e vurup tekrar geriye sendelemesini sağladı.
"Al sana tenimi hissetmek!"
Chris'i yere yatırıp üzerine çıktı ve birkaç yumruğu yüzüne savurdu.
"Hissediyor musun?!"
"Başka şekil de hissetmek isterim."
"Ne-"
Felix ne olduğunu anlamadan yere yatırılmış, üzerine de Chris çıkmıştı. Böylelikle de Chris'in, kendisi ona vururken güç uygulamadığını fark etmiş oldu. Yine de bu ona engel değildi. Yumruğunu tekrar Chris'in suratına geçirince Chris, Felix'iniki elini de başının üzerine sabitledi.
"Bırak beni seni lanet olası!"
"Çok güzelsin Felix. Çok pişmanım gittiğime."
Gözlerini Felix'in çilli suratında gezdirdi Chris. Eğilip burnunun üzerinde ki çillerden öptü.
"Çillerini seviyorum. Onlar benim kutsalım. Eğer ölürsen -ki ben buna izin vermem- derini yüzmeyi düşünüyorum. Böylece çillerini daima görebilirim."
"Sen ne saçmalıyorsun pis sapık! Kendini Tanrı ile bir tutmayı kes!" bağırabildiği kadar bağırıyordu Felix.
Chan gülümseyip boşta kalan eliyle Felix'in yüzünü okşadı. Felix ona tükürmek istese de tükürcüğü kendi suratına gelir diye tüküremiyordu. Başını yana çekip elinden kurtulmaya çalıştı. Ellerini ellerinden kurtarmaya çalıştı ama başarısız oldu. Chris düşündüğünden de güçlüydü. Çırpınmaya çalıştı.
Chris tekrar gülümsedi ve eğilip dudaklarını Felix'in dudaklarına bastırdı. Felix anında başını çevirdi. Chris ise boşta ki eliyle yüzünü sabitleyip tekrardan dudaklarını birleştirdi. Felix çırpınmak için mücadele etti. Ta ki polisler etrafı sarana kadar.
Hepsi silah tutuyordu.
"Onu bırak ve ayağa kalk."
Polis memuru silahı Chris'in başına doğru tuttu. Chris son kez Felix'in dudağından öperek yavaşça ayağa kalktı.
"Yürü!"
"Görüşürüz sevgilim. Ziyaretime gel."
"SİKTİR GİT SENİ HASTALIKLI PİÇ!'
Chris arabaya bindirilirken Felix'e su verilmişti. Felix ilk su ile ağzını çalkalayıp dudaklarını silmişti. Felix'in sevgilisi daha sonra gelmiş ve hep beraber karakola gitmişlerdi.
Karakolda hepsi tek tek sorguya çekildikten sonra Chris tutuklanmıştı. Felix ise yaşadığı şoku sevgilisiyle atlatmaya çalışıyordu.
1 gün sonra mahkeme kararıyla Chris 10 yıl ceza alıp cezaevine yollanmıştı. Felix ise rahat ettiği için seviniyordu.
Son kısımlar pek iyi olmadı çünkü boşladım
Umarım beğenmişsinizdir
Okuduğunuz için teşekkür ederimİyi söyleyin bakalım nasıldı ŞL BZMSBZMABZBA
Beklentinizi karşılayamamış olmuşsam yapack bir şey yok
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘾𝙝𝙖𝙣𝙘𝙚 Chanlix ✔️
FanfictionTamamlandı. Chan: Görmem sanmıştım seni yanında o adamla Chan: Gündüz bir şey hissetmedim gece bıçak karnımda