"Günaydınlar küçük bey"
"Günaydın"
"Annen uyanmadı mı?"
"Bilmiyorum"
"Bir bakma zahmetinde bulunsaydın keşke"
"Baba"
"Heh, ne isteyeceksin yine?"
"Bugün annemle yemeğe çıksanıza. Akşam yemeğine"
"Hm, neden?"
"Arkadaşım gelicek"
"Nasıl bir arkadaş bu?"
"Normal arkadaş baba... yani tam olarak değil ama sevgilimde değil. Flört gibi bir şey işte"
"Kimlerden?"
"Söylesem tanıyacak mısın baba?"
"Tanırım belki, söyle sen"
"Hwanglardan. Hwang Hyunjin"
"Duydum gibi sanki ya... fotoğrafını göstersene sen bir"
"Of baba, direkt göster desene"
Telefonumdan Hyunjin'in hesabına girip en son paylaştığına tıkladım. Telefonu babama çevirdim.
"Erkek mi?!"
"Evet"
Sorarcasına söylediğim şeyle havalandığı kaşlarını normal hale getirip yaptığı yemeğe geri döndü.
"Peki. Yanlız, çok yakışıklıymış. Saçları da çok güzel"
"Değil mi?"
"İyi bakalım. Çıkartırım anneni yemeğe ama geldiğimizde sana gönderirim ona göre. Sorgusu hiç çekilmiyor, biliyorsun"
İkimizde gülerken annem geldi. Arkamdan boynuma sarılıp yanağımı öptü.
"Günaydın bebeğim"
"Günaydın anne"
"Ne gülüyorsunuz bakalım öyle"
"Bu akşam yemeğe çıkartayım seni diyorum hayatım"
"Cidden mi?!"
"Evet, neden şaşırdın?"
"Hatırlayacağını düşünmemiştim"
Anlık babamla göz göze geldiğimizde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Tabii ki hatırlıyorum bir tanem"
Annemin saçlarına öpücük kondurup göğüsüne çekmeden önce ağız hareketiyle 'Neyi unuttum?' dedi. Kahkaha atıp omuzlarımı silkerek bilmediğimi işaret ettim.
"Neyse, neyse. Hadi güzel bir kahvaltı edelim. Hm?"
Babam masayı hazırlayıp kendiside oturduktan sonra yemeğe başladık. Babam ünlü bir şefti ve neden bu kadar ünlü olduğunu her yemeğini yediğimde anlıyordum.
Aklıma gelen şey ile telefonumu elime alıp Instagrama girdim. En son Hyunjin'im profiline girdiğim için orada açık kalmıştı. Mesaj kısmına tıklayıp çubuklarımı bırakar yazmaya başladım.
hyunkkami
Kaçta alayım akşam?
Sana da günaydın
Sen ne zaman istersen
Sadece bana iki saat önceden haber ver yeterİki saat az değil mi ya