babam öldü biliyor musun?

37 4 1
                                    

"benim babam öldü biliyor musun?" dediği günden beri yastığım ıslanmadan uyuduğum bir gece bile olmadı. özlemiştim jisung'u. chinhae'yi birlikte büyütecektik. eğer jisung ölmeseydi, daha çok hayallerimiz vardı ama o beni, hayallerimizi ve chinhae'yi bırakıp gitmişti. o gün eve tekrardan eve geç geldiğimde chinhae daha sadece 7 yaşındaydı ve susmak bilmeyen çığlıkları beni meraklandırmıştı. aceleyle aşağı inip binanın arkasında oyun oynayan chinhae'nin yanına gitmiştim. jisungla top oynamak icin inmişlerdi ama jisung ortalıkta yoktu. chinhae jisungun olmadığını fark edip ağlarken onu kucağıma alıp etrafta jisungu aramaya çıkmıştım. az ilerdeki ağaçlık alana girdiğimizde jisungu yerde kanlar içinde yatarken görmüştük. chinhae ağlamaya başladığında bende ona eşlik etmiştim o gün. bir yandan çocuğumun gözlerini kapatıyor bir yandan ambulansı arıyordum. berbat bir gündü. jisungu o gün kurtaramadı doktorlar. chinhae büyüdü. babasının öldüğünü hatırlıyordu. bende ona bende senin babanım diye bir açıklama yapmamıştım. beni amcası sanıyordu. bozmadım. nedense bozamadım. 12. yaş gününde chinhaeyle beraber uyuduk tekrardan. o gün bana dedi ki; "benim babam öldü biliyor musun ?" biliyordum. o günü beraber yaşamıştık chinhaeyle. beraber görmüştük jisungun cesetini ve henuz chinhae daha çok küçüktü. "evet." dedim duygusuz bi sesle. sesim çok net çıkmıştı. "annemle görmüştük cesetini yani sanırım annemdi amca çok hatırlamıyorum yanımda kim vardı ama ceseti hatırlıyorum biliyor musun?" gözlerimin dolmaya başladığını hissetmiştim. bende hatırlıyordum. en ufak ayrıntısına kadar hemde. ben cevap vermeyince devam etmişti chinhae. "delikti." evet. delikti. bıçaklanmıştı. hemde birçok yerinden ve polis suçluyu bulamamış dosyayı bi şekilde kapatmıştı. ben tam bu şeyleri içimden geçirirken chinhae sanki aklımı okurmuşcasına konuştu. "polis olmak istiyorum. polisler babamın katilini bulamadı. ama ben bulacağım amca" "uyuyalım mı artık bebegim? gec oluyor." "uyuyalım. iyiki varsın minho. seni her seyden çok seviyorum" duygusallaşmak pek benlik değildi. ciddi bir yüz takınıp tek kaşımı kaldırmıştım. "minho mu? minho amca." "minho amca." gülümsemiştim ve oda bana gülümsemişti. özellikle o günden sonra yastığım ıslanmadan uyuduğum bir günüm bile olmamıştı işte. ve ona soramıyordum "sevdigim adam öldü biliyor musun?" diye. canım çok yanıyor onu çok özledim diyerek ağlayamıyordum karşısında.

ağlayamazdım zaten. lee amcası güçlü biriydi. ağlamazdı. lee minho asla ağlamazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

babamın katili |minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin