1. Bölüm

16 2 0
                                    


Sonunda kazanmak için yıllarca kendimi paraladığım okula kabul edilmiştim. her gencin rüyasına giren o ihtişamlı okul 'PHELİON NAMATORİ' . dünya üstündeki var olan en iyi 2 okuldan biri , hiç bir mevzunu işsiz kalmamış olan bir okul ama önemli olan bu değil. burayı kazanmak için yaptığım takıntı ne prestij için nede iş konusu içindi , takıntımın asıl sebebi annem hakkında bildiğim tek bilginin buradan mevzun olması . buraya onun hakkında daha çok öğrenmek için geldim. 

Ben dalgın bir şekilde düşünürken orijinal saç rengi beyaz olan bir kadın kürsüye çıktı ve mikrofonu eline aldı ve var gücüyle  " HEPİNİZ KRALIN KUTSADIĞI PHELİON NAMATORİ OKULUNA HOŞŞ GELDİNİZ!"  diye bağırdı.  O öyle yüksek bir sesti ki, anlık tüm öğrencilerin nerdeyse kulakları sağır oluyordu. 

'iyi ki girişte kulak tıkacı satan adam dan kulak tıkacı aldım'  diye düşündüm ." ahhh! Lanet olsun,  sanırım kulak zarı patladı..."  dedi  önündeki  kız yanımdaki erkek ise sağ kulağını tutarak "kim bu siktiğimin orospusu"  diye bağırarak sordu. Sonra bağıran erkek ensesine sağlam tokat  yedi ve bağıran adam yere yapıştı ve adam tam "hay anan-"   diye bağıracak iken ona arkasından vuran kişiyi gördü ve birden sustu "ağzını topla,  o senin orospu dediğin kadın KRALIN ordusunda yıllarca baş komutanlık yapmış olan Maria kent"  dedi KRALIN oğlu Arthur alber chester

ne yalan söyleyeyim prensi görünce baya şaşırdım 'böyle bir ortamda olacağını hiç düşünmezdim, diğer soylularla beraber balkondadır' diye düşünüyordum  . "pre-prensim bağışlayın beni,  be-ben sadece-" daha lafını bitirmeden Arthur konuştu " yeter bu kadar, daha fazla saçmalamadan gözümün önünden kaybol"  dedi 

Prensin karşısında olan erkek ve grubu apar topar ortalıktan kayboldu. 

Sonra etrafta aniden bir ses yükseldi "albeeert aşkım neredesin?!"  diye bu sesi duyan prens kaçacak delik arar gibi bir hali vardı ama kaçmak için çok geçti, çoktan nişanlısı olan elisa kathedri onu bulmuştu bile " işte buradasın Albert!"  dedi ve koşarak onu yanına geldi. 

'vay be prensi gördüğüm yetmezmiş gibi bide  başbakan adam kathedri nin kızını gördüm,  hemde halkın içinde'  diye kendi kendime şaşırdım.  "eli hadi başka yerde konuşalım,  olur mu?"  dedi Arthur,  elisa da başını hızlı hızlı sallayarak " tabi ki ,  hayır anlamıyorum zaten senin bu soysuzların içinde ne işin var aşkım,  yukarıda balkonda oturuyorduk sonra bir anda kayboldun"  dedi elisa

Arthur sırıtarak "gel bunu yukarıda,  balkonda konuşalım eli"  dedi ve kızı omuzlarından hafif tutarak o ortamdan çıkardı. 

Onların oradan uzaklaştıktan sonra az önceki olaylar hakkında fısıldaşmalar oluşmaya başladı , "ayy aşşşkım", "soysuzmuş,  ayy götümün kenarı", "prensin ondan neden kaçtığı çok belli değil mi,  hahaha"  ve buna benzer bis sürü konuşma. 

Az önce mikrofonla sıkıntı yaşayan bayan kent yeni bir mikrofon alıp geldi ve kürsüye tekrar çıktı "az önce yaşattığım sıkıntı için gerçekten çok üzgünüm, yeni bir eğitim yılı beni fazlasıyla heyecanlandırıyor bu yüzden biraz abartabiliyorum, neyse her şeye en başından başlayalım,  ben Maria kent emekli krallık baş komutanıyım ve şuan da Phelion namatori okulunun müdiresiyim, hepiniz tanrının ve KRALIN KUTSADIĞI okulumuza hoş geldiniz,  buraya gelmek için çok çalıştığınızda eminim çünkü okulumuz dünya klasmanında en iyi 3 okuldan biri ve girmesi en zor 2. Okul, işin zor kısmının giriş olduğunu düşünebilirsiniz ama emin olun öyle değil asıl iş buradan mevzun olabilmek neyse zaten yeterince aksama oldu öyle değil mi bu yüzden 10 sayfalık giriş konuşmamı kısaltıp bitiriyorum, sizlere keyifli ve iyi bir eğitim yılı diliyorum, sıkı ÇALIŞIN! ' diyerek konuşmasını bitirdi

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

De lavirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin