1.Bölüm

73 5 0
                                    

Dumanı tüten sıcak kahvemi dudaklarıma götürürken masamın üzerinde duran dosyalara bakıp ofladım.Babamın zoruyla gelmem yetmiyormuş gibi birde bunlarla uğraşıyordum.İşimi seviyorum ama bu sıkıcı olduğu gerçeğini değiştirmez.Kahvemi masanın üzerine koyarken gözüm telefonuma takıldı.5dakika dinlensem sanırım sorun olmazdı.Telefonuma uzanırken birden kapı açıldı.Anlamıyorum tam dinleneceğim zaman niye geliyorsun kardeşim,ben orada saatlerce çalışırken gel.Elimi telefondan hızlıca çekip dosyaları elime aldım."Ne var Anıl,işim var görmüyormusun?"içeri girenin anıl olduğunu bildiğim için tepki göstermemiştim.Artık bu ani girişlerine alıştım doğrusu.Yavaş adımlarla deri koltuğa oturup masanın üzerinde duran kahvemden bir yudum alarak konuştu"Çalışmadığını biliyorum prenses"

Anıl benim en iyi arkadaşımdı ve aynı zamanda ortağımız.Benim babam ile onun babası arkadaş oldukları için şirketleri birleştirmişlerdi.Bu ortaklık sayesinde Anılı tanımıştım.Anıl erkek olmasına rağmen en iyi arkadaşımdı.Korumacı tavırlarından bazen bıksamda bunu benim iyiliğim için yaptığını biliyorum.

Anıl deri koltuğa iyice yayılırken benim merakla bakan gözlerime bakarak konuştu."Misafirlerimiz var,aslında pek misafir sayılmazlar"dedi bütün ciddiyetinle.Sanırım önemli bir konuydu çünkü ilk olarak babam böyle işlere genelde beni dahil etmezdi.Benimde pek umursadığım söylenemez.İkinci olarak Anıl ve ciddiyet."Yani"Merakla Anıla bakarken Anıl muzipçe gülümsedi.Bu gülümsemenin altında kim bilir neler yatıyor.Kahveden bir yudum daha alarak konuşmaya başladı."Bu misafirler bizimle rakip gibi birşey ve gireceğimiz ihaleden çekilmemizi istiyorlar.Yani anlayacağın bizi vazgeçirmek için geliyorlar.Mehmet amcada bu konu ile seninde ilgilenmeni istiyor."Babam neden benimde ilgilenmemi istiyor ki?Genelde böyle işlere beni bulaştırmazdı.Anıl aklımdaki soruları cevaplarcasına tekrar konuştu."Baban bu konuyla seninde ilgilenmeni istiyor çünküileride şirketin başına senin geçeceğin için bunları öğrenmen gerektiğini düşünüyor"Sadece kafa sallamakla yetindim.Babamın güvenini kırmamak için bunu yapacaktım.Anıl kahvemi masaya bırakıp ayağa kalktı bana bakarak"Anlaştık o zaman"dedi.Gülümsedim ve Anıl kapıdan çıkana kadar arkasından baktım.

Bu arada ben Yaprak.Yaprak Başar.Babam Başar şirketinin sahibi.Anlayacağınız biraz(!)zenginiz.Annem ben küçükken araba kazasından dolayı vefat etmişti.Buna en çok babam üzülmüştü.Eve geç saatlerde gelmeye başlamış,içine kapanmıştı.Aynı evin içinde bile olsak onu eskisi kadar sık görmüyordum.Babam yavaş yavaş bu durumu kabullenmeye başlamıştı ama bu seferde kendini işe verdi adeta bir işkolik olmuştu.Kısa zamanda işlerini büyültmüştü.İleride işlerin başına benim geçeceğim için alışmam gerektiğini düşünerek beni şirkete getirdi.2 yıldır şirkette çalışmama rağmen ne iş yaptığımı bile bilmiyorum doğrusu.Başlarda sıkıcı gelsede sonradan alışmıştım.Annem ben küçükken öldüğü için onu pek hatırlamıyorum.Böyle olması çok iyi çünkü eğer onu hatırlasaydım üzüleceğimi biliyorum.Babam bu zamana kadar annemin yokluğunu bana hissettirmemişti.İçine kapanmıştı ama bana karşı sevgisinden taviz vermemişti.

***

Nerede bu adam yahu!?Şu anda bir kişi için dokuz adamın arasında kalmış tek kadın olarak patlama noktasındayım.Ayrıca arkadaşım siz nasıl düşman şirketlersiniz anlamadım ki?Basbaya gülüyosunuz,sohbet ediyosunuz.Anıl aklımdakileri okumuşçasına kulağıma eğilerek."Aslında iyi anlaşırlar ama konu işe geldimi herşeyi yapabilirler"bunu katil edasında söyleyen Anıl'a gözlerimi kısarak baktım.Anıl'da aynı şeyi yapınca bu sefer kahkaha atmaya başladık.Deli miyiz neyiz?Haliylede bütün bakışları üzerimize topladık.

Utançla başımı eğdim şu anda kızardığıma eminim.Birinin bana bakmasından nefret ederdim ve şu andada öyle bir durumdaydım tek fark birden fazla kişinin bakmasıydı.Kapının açılmasıyla tüm gözler oraya döndü.Şu anda kahramanımı alnından öpebilirim.Ups.Karşımdaki adamın saçları dağılmış,gömleğinin ilk iki düğmesi açık kalmıştı.Gerçekten çok yakışıklıydı saçlarının dağınık olması ayrı bir sevimlilik katmıştı adeta.Sanırım alnından öpme işini sonraya erteleyebilirim.Adam karşımdaki koltuğa otururken"Çok özür dilerim geciktim"demesiyle adamı süzmekten vazgeçerek gerçek hayata döndüm.Allahım tam karşımda oturuyor nasıl bakmayayım.Göz ucuyla ona baktığımda simasının çok tanıdık olduğunu farkettim.Kısa bir sessizlikten sonra babam konuştu"Orkun bey'de geldiğine göre artık başlayabiliriz.Demek adı Orkunmuş...

***

Sıkıcı biten görüşmenin ardından tek dikkat ettiğim şey Orkun'un gözlerinin kahverengi olmasıydı.En sevdiğim göz rengi çoğu insanın aksine kahverengiydi.Herkez mavi ve yeşil göz renklerini severken bana hep itici gelmiştir.Siyah saçlı birinin saçlarını sarıya boyatması ama çakma sarışın olduğu her halinden belli olması gibi.Kahverengi bana her zaman doğal gelmiştir.Ben hiçbirzaman sarı saçlı birinin saçlarını siyaha boyattığını görmedim bu da onun gibi birşey."Bakalım Orkun Bey kimmiş"diye kendi kendime mırıldandım.

***

Gözüm okumaktan dolayı ağrımıştı.Bu adamı niye bu kadar çok araştırdıysam?Tabikide iş için.Düşmanımı tanımalıyım değil mi?Kapının açılmasıyla oraya döndüm.Ah Anıl ne zaman şu kapıyı çalmayı akıl edeceksin"Ne var Anı-"cümlem karşımdaki kişiyi gördüğümde şok olmam nedeniyle yarım kalmıştı."Ah,pardon içeride birinin olduğunu bilmiyordum"İnanmaz gözlerle Orkun Bey'e baktım.Anlama sorunu varmışçasına tane tane"farkındamısınız bilmiyorum ama burası benim çalışma yerim buraya istediğiniz zaman girip çıkamazsınız,kapiş"Söylediklerim üzerine gözlerini devirdi.Ah,o kahverengi gözler."Babanızla konuşmam lazım.Nerede biliyormusun?"Tek araştırma yapan ben değilim demek.Bu içimde birşeylerin kıpraşmasına yol açarken umursamaz bir tavırla arkama yaslanarak konuşmaya başladım."Babamı günde en fazla yarım saat görüyorum.Yani anlayacağın babamı sorabileceğin en son kişi benim"Başını sallamakla yetindi.Yavaş adımlarla masamın önündeki koltuğa oturdu.Tek kaşımı kaldırarak ona baktım"Ne?"dedi.Onu takmadan koltuğa oturdum ve evrakları incelemeye başladım.Telefonumdan gelen sesle şarkıyı mırıldanmaya başladım.Anıl aradığında bu çalardı.Şarkıya eşlik ettiğimi Anıl'da bildiği için tekrar arardı."Açmayacak mısın?"diye soran Orkun'a"Bekle dedikten sonra telefon kapandı ve tekrar çalmaya başladı.Orkun şaşkınca ben izliyordu onu umursamayarak telefonu açtım.

"Nasılmış Prensesim"

"İyiyim Prensim"

Anıl bana Prenses dediği için bende ona prens derdim.

"Sağol ya bende iyiyim"

"Sordum mu?"Anıl'ı sinir etmek için herşeyi yapabilirim.

"Bugün birileri ters tarafından kalkmış herhalde"

bu söylediğine kahkaha atarken Orkun'un bakışlarını üzerimde hissettim ama ona bakmadım.Sandalyemden kalkarak Orkun'un duymayacağı bir yere geldim

"Neden aradın?"

"Nasılsın Merak ettim"

"Sen,beni merak ettin.Bak hep kıyamet alameti bunlar"

"Yaprak seninlede hiç konuşulmuyo görüşürüz"cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapattı.Ben sana gösterirdim de yeterince problemim var.

Arkam döndüğümde karşılaştığım manzara aynen şu şekildi;Bir adet kollarını göğsünde birleştirmiş masama yaslanan Orkun,imayla kalkan kaşlar ve laptop


Laptop


Niye laptop'u kapatmadım ki kesin yanlış anladı.Dalga konusu oldum iyimi."Beni bu kadar çok tanımak istediğini bilmiyordum doğrusu"dedi alayla.Ben başta bu adama nasıl sevimli dedim aklım almıyor."İnsan düşmanını tanımalı değilmi?"yaslandığı masadan doğrularak"Düşman mı?"sesi şaşkın çıkmıştı.Gözlerimi devirdim"Anlama kıtlığınmı var."Yavaş adımlarla bana doğru geldi aramızda milimler kala durdu.İnadınamı yapıyor bunu?kulağıma doğru eğilerek yine o alaycı tavrıyla"Benimle düşman kalabileceğini sanmıyorum"Ağzım beş karış açılmış söylediklerini hazmetmeye çalışıyorken o çoktan gitmişti bile.Ne sanıyordu bu adam kendini?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İLK AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin