He's Got Glitter for Skin

272 22 170
                                    

Parla, bu senin gün batımın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parla, bu senin gün batımın.

On yaşımda, yerlere düşe kalka büyüdüğümden midir bence bilinmez ama dağınık yaşlarımdayken gün batımının sevdiği çocukla ufak bir konuşma yapma şansına erişmiş olmam bu yaşlarımdaki avuntumun tek tesellisi.

Parmaklarım kumlarda gezinirken onunla denize girdiğim gerçeğinin bulunduğu fotoğraf, evimizin en değerli köşesi.

Anılar, birer birer gün batımları. Altın saatler.

Bütün hayatım boyunca, hayatımın aşkı ile birlikte olmamı dilemiş melekler; sağ olun. Parla çünkü bu senin gün batımın, Naruto.

Bizler sadece iki sevgiliydik, ayaklarımızın götürdüğü yere gittik. Keyfimizce yaşadık, keyfimizce sevdik, keyfimizce öldük.

Cildinin parıltıları gözlerimi yaşlandırırken gözlerine bakarak gittim hep. Donuk bir dans değil bizimki, ahenkle harmanlanmış uyumsuzluklar silsilesi.

O benim tıkandığım ilk cümlem, ben onun kalakaldığı yüz on beşinci kelimesi.

Seni görmek için ışığa ihtiyacım yok.

Ne kelimelerle aram iyi ne seninle, sadece iki aşığız. Dargındım sana ve sonra sen sahneye çıkıp en güzel oyununu sergiledin. Geçti bile. Parla çünkü bu senin gün batımın, Naruto.

Hayallerimin simli mor sularının arasında uzanırken ellerimi öylesine dans ettiriyorum. Muhtemelen sadece komik görünüyorum. Bakışların bunun aksini iddia ederse, o gece için mutluyum. Ve daha sonra bu cümlelerini hatırlayıp mutlu. Ben her şeyi zihnime kazırım. Kazımazsam korkarım öylece bırakırsın ve ben hatırlayamam.

Tereyağı da değilsin ki eriyip gidiveresin. Bal gibi oğlansın ama tereyağın olurum. Yalnızca bana akışmaya ve yakışmaya devam ettiğin her zaman hem de.

Radyoda son ses bir 80'ler. Ama biz en ufak uyumlu değiliz yirmi birinci yüzyıl bebesi hâllerimizle bu şarkıya. Uyumsuzluğunu beğenerek ilerliyoruz. Geçtiğimiz asfalt da tereyağı gibi. Ne de çok bana özenen var yahu!

Çok çocuksu hissediyorum çünkü annem arayıp duruyor. 'Neredesin?' gibi ufak tefek sorular. Bir bahanem yok. Üzülme ve parla çünkü bu senin gün batımın, Naruto.

Gözlerinde parlak bir bakış, beni süzme. Bal olan sensin, senin süzülmen gerek. Araba camına yansıyan güneş ışığı seni rahatsız ederse senin için bir süreliğine Adana'lı olabilirim. Güneşe silah doğrultmak zor değil.

Ancak istediğin tek şey, cildindeki parıltıları ölümsüzleştirmek. Ufak bir fotoğraf.

İstemiyorum aslında, fotoğrafı bulanların sana bakıp 'Bal gibi oğlanmış he!' demesini. Huysuzluğum vazgeçirdi seni. Öylece oturuyoruz arabada. Bu defa iki binlerden bir parça. Gözlerinde parlak bir bakış, artık ayrılsak bile unutmam.

Parla çünkü bu senin gün batımın, Naruto.

Ellerim dokunur sana, parmaklarıma sim bulaştı. Nasıl çıkarırım onları? Annem görmesin diye endişelendim. Zaten bir bahanem yok, diyebileceğim tek şey 'Hayatımın aşkıyla yapayalnızdım.' olur.

Yalnızca iki oğlandık ve arabada oturup birbirimize tekrar aşık oluyorduk. Esnersem yanlış anlar mısın? İçimde huzuru hissettiği için uyumak istiyorum. Sadece iki sevgiliyiz.

Sevişler güzel seni sevince, birkaç küçük kuş cıvıltısı ve banyo seksi. Nasıl hepsi bir arada? Ben de bilmiyorum. Sorma sadece beni sevmeye devam eder gibi bak. Ha bir de çocuk gülüşleri var onları da unutma.

Benim ışıklar saçan meleğim, diyorsun bana, yalanmış gibi bakmayı ihmal etme ama. Kalbim patlar diye endişelendim sadece. Endişelenme, bu kelime de evimizin en güzel köşesine konuk olacak.

Aklıma ne geldiyse saçmaladım ama zaman geçmemiş çünkü parlıyorsun Naruto, bu senin gün batımın. Zamanı yavaşlatıyorsun sadece. İşte bu yüzden ben yaşlı ve huysuz bir dede olacakken sen 'bal gibi oğlan he!' olmaya devam edeceksin.

Ne kendimden bahsedeceğim be? Tereyağı olmak kolay mı sanıyorsun, benimle dalga geçme. Siyah saçlı bir tereyağı olmak en zoru hem de. Kolesterol yaptığım gerçeğini hiç saymıyorum tabii.

Ayakların direksiyonun üzerine yayık. Gün batımının güneşi bacaklarını yakıyor. Ben de yanmak istiyorum. Aldığım birkaç tehditkâr bakış beni vazgeçirdi. Kabasın.

Yüzünde parıltılar ve gözlerinde muhteşem bir bakış ile devam ediyoruz günümüze. Cümleler ardı ardına sıralandı parmaklarımda. Kulaklarımda gıy gıy bir ses, ince ince tırmalıyor.

Asfalt gerçekten eriyor ya da sadece güneşin parıltılarını barındıran tenini kaldıramıyor. Çek kenara amına koyayım. Seni mi çekeyim bir de bu sıcakta?

Saçmalama, bal en çok tereyağına yakışır.

Şuradaki dağların bile benimle hemfikir olacağını biliyorum. Yaz zaten dünden razı bana. Hayatımın aşkı, sen de razı mısın bana?

O zaman parla çünkü bu senin en güzel gün batımın.

Sen benim en güzel gün batımım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Golden Hour nasıl bu kadar NaruSasu şarkısı çabuk söyleyin bana????

Bunu kabul ederse eğer Gökçe'ye armağan etmek isterim. Yarın gidip ona soracağım.

Kimler okur bilmiyorum, hoşunuza gider mi hiç emin de değilim çünkü sadece şarkının hissettirdiklerini dağınık bir şekilde karaladım bir nevi. Bir süre durduktan sonra kaldırırım zaten, benim oneshotların genel sonu taslaklarımda çürümek ve ara sıra açılıp ben tarafından okunmak oluyor 😨

Yazım hatamı görürseniz söyleyin

Sizleri seviyorum <3 yorum yapmaktan çekinmeyin ki konuşalım muah 😽

Golden Hour | NaruSasuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin