four girls , chaelisa

✓I

yeni ficim hayırlı olsun o zaman:d buna her gün bölüm atmayı düşünüyorum...

angst kitap yazmak bazen iyi oluyor 🙃

destek olmayı unutmayın. Oy ve yorum çok önemli 🥺🤏🏻

yazım hatalarım varsa da affediniz. zor bir süreçteyim. kafamı toparlayamıyorum pek. yanlışım varsa da yazmayı unutmayın 🫂

baslayalim bakalim 👁️

*

"Lalisa ben çok heyecanlıyım." birlikte bavullarımızı hazırlarken chae'nin yüzüne elimde olan tişörtü atmıştım. "Bende çok heyecanlıyım Rosé. Çift kıyafetlerini koymayı unutma sakın." dil çıkarıp makyaj eşyalarını dikkatlice yerleştiriyordu. "Ben unutsam bile eminim sen unutmazsın Lalisa,kendi kıyafetlerimden çok bavulum çift eşyalarımız ile dolu."

ikimiz de alışveriş yaparken heyecanımıza yenik düşüp kendimize kıyafet almaktansa hep çift kıyafetlerini almıştık. Ancak bundan asla rahatsız değildik. Çünkü en yakın arkadaştık ve birlikte bir şeyler yapmak her zaman eğlenceli geliyordu. "evet artık bavullar da hazırsa uçağı kaçırmadan gidebiliriz Lalisa."

"Heey daha 4 saat var uçuşa Rosé. Gidip ne yapacağız ki?" 4 saat kalabalığın içinde durmak oldukça gericiydi. "Zaten oraya gitmemiz 2 saat trafik de varsa 3 saate kadar çıkar. Kalan bir saati de işte giriş çıkış şeyleri ile harcarız. Kısaca anca yetiştiriz. Oyalanmadan gitmemiz gerek." Anlaşılan o ki gitmek için can atıyordu küçük hanım. Her ne kadar Kore'yi sevsem bile dış ülkede okumak daha özgürce olacaktı. Bunun için ikimizde mutluyduk.

"Peki çıkalım o zaman. Arabanın anahtarları çantanda mıydı?"

"Evet evet,en ön gözünde"

iki bavulumu da ayarlayıp arabanın anahtarını alarak evden çıkmıştım. Bavulları bagaja atıp Rosé'ye yardıma gidecekken o çoktan tüm her şeyi toplayıp getirmişti. "Yok artık bu güç nerden geliyor." Rosé bu dediğime kahkaha atıp elinde ki bavulu ve poşetleri yere bırakmıştı. "Ne demiş hadise 'kadinin gucunu hafife alma'. "

"yok artık burda bile mi hadise." bu kızın hadise sevgisi birçok şeyden üstündü. "Konuşma da yardım et." 2 poşet ve 2 bavulu getirmemiş gibi arabanın dibinde birde yardım istiyordu. Gülerek göz devirip elinde ki bavulları alıp bagaja yerleştirdim. Poşetleri de arka koltuğa yerleştirdikten sonra hazırdık.

ikimizde arabaya binip kemerleri bağlayıp yola çıkmıştık. Rosé radyodan şarkı seçerken bende arabayı sürüyordum. "Katty Perry Firework" çıkınca burda durdurmuş ve şarkıya eşlik etmeye başlamıştı. Trafik sandığımızdan daha açık olduğu için şarkı ritmine uygun eğleniyorduk. Arabanın üst kısmını açmıştım. Rosé hemen çıkıp deli gibi eğlenmeye başlamıştı. Şarkıya kendini fazlaca kaptırmıştı.

"Cause baby, you're a firework
Come on, show 'em what you're worth
Make 'em go, "Oh, oh, oh"
As you shoot across the sky
Baby, you're a firework
Come on, let your colors burst
Make 'em go, "Oh, oh, oh"
You're gonna leave 'em all in awe, awe, awe"

şarkının ritmi eğlenceli olduğu için şanslıydık. Ayrıca Rosé dışarda insanların ona bakmasını umursamadan şarkıya eşlik edip dans ediyordu. Havaalanı yerine yaklaştıkça trafik daha da azalıyordu. Bu yüzden ikimizde kimseyi umursamadan eğleniyorduk. Rosé arabanın üst kısmından inip koltuğa oturarak diğer şarkılara eşlik ediyordu. Arada bi şarkıların nakarat kısımlarında birbirimize bakarak şarkıları söylüyorduk.