✦
Haftanın ilk günü olmasından dolayı birçok işkencenin başlangıcına ev sahipliği yapan Pazartesi birçok kişi gibi onun da en nefret ettiği gündü. Omzundan düşmek üzere olan çantasının içinde yalnızca sınavda çıkacak detayları içeren a4ler ve bir kalem vardı. Bunları taşımak bile ona ayrı bir eziyet gelirken ucu biterse veya bir hata yapıp silmesi gerekirse ne yapacağını düşünmemişti bile. Dile getirince çirkin duracaktı ama bu konularda dış görünüşüne güvenirdi. Yardım edilesi derecede sempatik ve şirindi. Buna emindi.
Her adımında artan içindeki sıkıntıyla boğulurcasına soluklandı ve bunun son kez oluşuyla kısık çığlıklar içeren ağlamaklı bir ses çıkarttı. Kütüphane kapısını açıp içeri girdi. Tahmin ettiği gibi nefes alınmayacak kadar havasız ve kalabalıktı. Buna rağmen kalem kağıt sesi dışında gürültü yoktu. Ha birde ağlamak üzere mırıltılarla masayı sallayarak bir şeyler silenler. Yanaklarında biraz hava topladı ve saatlerce oturacağı için kot yerine daha rahat bir kumaş seçtiği pantolonunun ceplerine elini attı. Etrafa bakıyor, gözleriyle buluşacağı kişiyi arıyordu.
Kim Seungmin, Felix'in ders konusunda güvendiği tek arkadaşı, biraz ilerideydi. Her zaman olduğu kadar düşüncesiz olduğundan elinde yalnızca kendisi için bir kahve vardı. Diğer elini havaya kaldırıp zaten göz göze olmalarına rağmen yerini belli etmek için hiç de heyecanlı olmayan bir aksiyona girdi. Yüzünde keyifli bir ifade yoktu ama bunu ikisi de yadırgamadı. Zaten ortamda pek eğlenilecek bir mevzu yoktu. Keyif siken bir sessizlik hak ettikleri selamlaşmaydı. Neden bilinmez, Seungmin elini kaldırınca bunu garipsemesine rağmen kendisi de elini kaldırdı. Tek omzundaki emanet duruşu iyice bozulan çantası hafifliğinden dolayı canını yakmayarak omzundan koluna düştü. Seungmin eliyle oturmak için gideceği yönü işaret etti. Felix eliyle tamam işaret yaptığında arkadaşı yer bulmak üzere adımlamaya başladı. Ayakta dikili kalan çilli elini bu sefer arka cebine atıp biraz para aldı. Öncelikle Seungmin'e eşlik etmenin yanı sıra kendisinin de çok ihtiyaç duyduğu kahvesini aldı ve sonrasında arkadaşının gittiği yöne doğru sessizce adımlamaya başladı.
Kimseyle papaz olmak istemiyordu. Özellikle finallerine birkaç gün kala moral bozacak hiçbir şey olmamalıydı. Çünkü Felix'in morali bi defa bozulursa oldukça zor toparlanırdı. O yüzden ekstra bir özenle sessizce Seungmin'i aramaya devam etti ki daha fazla aramasına gerek kalmadan onu buldu. Yanına gittiğinde onun için çoktan çekilmiş sandalyeyi gördü. Seungmin'in böyle fonksiyonları olduğunu arada hatırlatmasına bugünün ilk tebessümünü sundu. Muhtemelen masadaki diğer kişilerden biri gürültü çıkarttığı için dik bakışlarıyla Felix'e bakarsa başının şişeceğini bildiğinden yapmıştı ama bu yinede birkaç saniyelik bir tebessümü hak ediyordu işte.
Oturdu. Kahvesini masaya koyduktan sonra çantasından kağıtlarını ve kalemini çıkarttı. Ardından çoktan kağıtlarına gömülmüş arkadaşına bir bakış attı ve hemen sonra etrafı bir tur incelemeye karar verdi. Her yer tıklım tıklım doluydu. Kendi oturdukları masa kütüphanenin en ucunda olduğundan görünürde boş yer bir tek onlarınkinde vardı. Yanında iki kişi için daha yer vardı ama masanın karşısı full doluydu. Sonunda yeterince inceleme yaptıktan sonra başını salladı ve kağıtlarına odaklanmak üzere kalemini eline aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeni nesil aşklar, chanlix
FanfictionLee Felix okulun kütüphanesinde, ilk defa gördüğü yakışıklı oğlandan çok hoşlanır ve ona bir adım atmaya karar verir. Ama bir sorun vardır. Oğlanın en yakın arkadaşı Felix'in çok hoş olmayan bir şekilde ayrıldığı eski sevgilisidir.