Belkide en iyisi jisungun beni boğarak öldürmesiydi. Böylelikle bir daha asla o lanet olası çenemi açmazdım.
Changbinin içeri girmesiyle jisung boğazımı sıkmayı bırakmıştı. Mükemmel zamanlama.
Şaşkınlıkla bize bakan changbin, bize ne olduğunu sormaya gerek duymamıştı. Ne de olsa changbinin gözünde hep ben suçluydum...
Zar zorda olsa nefes aldıktan sonra jisungun yüzüne bakmıştım. gözleri çok dolmuştu, dokunsan ağlayacak gibiydi.
Jisung kapıya doğru ilerlerken changbin kolundan tutup kendine çekerek ona sıkıca sarıldı. Ben de hemen lavabo kapısına hızlı adımlarla yürüyüp lavabodan çıktım. Sonrasında 1 kat aşağıya inerek hastane kapısından çıkarak bahçeye ulaştım.
Bahçeye ulaştığımda bankaya oturup cebimden çıkardığım çakmakla sigaramı yaktım. Bu koku beni cezbediyor. Daha sonra aklıma Minhonun dedikleri geldi.
Jisung 2 yüzlünün teki. Sana iyi davranırken bir anda kötü davranabilir, bu 1 dakikasını bile almaz. Bu yüzden olabildiğince lütfen ondan uzak dur hyunjin, sana yalvarırım uzak dur...
Minhodan duyduğuma göre jisungun küçükken annesi, jisungun gözleri önünde babası tarafından katledilmiş. Jisung o zamanlar sadece beş yaşındaymış...
Tabi doğruysa, bunu ben, minho ve jisung biliyor sadece.
Bitmiş olan sigaramla birlikte ayağa kalkıp önce sigaranın kalanını çöpe attım, daha sonrasında hastaneye girip ameliyathaneye doğru ilerlemeye başladım.
Doktor ve hemşirelerin ameliyathaneden çıkmasıyla vücudum titremeye başladı. Korkuyordum, ya öldüyse diye...
Cesaretimi toplayıp doktorun yanına gittim ve Minho nasıl olmuş diye sordum. Doktorun dediği seylerden sonra acayip rahatlamıştım.Şükürler olsun ki zamanında yetişmiştik.
Felix'ten
Avustralyada doğup büyümüştük Chris ile, çocukken böyle değildi iyi birisi ve insanlara yardımcı olan bir çocuktu ancak... Grup kurulduktan sonra çok fazla değişti. Şimdi daha ahlaksız birisi olup, hem suçlu hemde güçlüyü oynuyor.
Yanımda yürürken sessizce ağlayan jeongine kaydı gözlerim. Onun sulu gözleriyle buluştu. Jeongini daha önce bu kadar çok ağlarken görmemiştim.
Yavaşça dudaklarını aralayıp çok sessizce konuşmaya başladı.
Sence chrisi hapise atarlar mı hyung?...
Bilmiyorum jeong, gerçekten Bilmiyorum.
arada harfleri yutuyordu konuşurken, derin bir nefes aldıktan sonra tekrar konuşmaya başladı
Seungmini orada bırakmamalıydık hyung, ya chris seungminede bir şey yaptıy-
İşaret parmağımı dudaklarına değdirerek bu sefer ben konuşmaya başladım.
Endişelenme güzelim. Seungmini bilirsin aramızdan tek o chrisi sakinleştirebilir...
Güzelim dememe şaşırmış olmalı ki 10 saniye falan gözlerime bakıp devirdikten sonra yüzünde hafif bir gülümseme oluştu.
....
Uçurum kenarına gelmiştik. Tanrım bu bir rüya falan olmalı, jeonginle başbaşaydık. Uçurumun kenarına iyice yaklaşıp oturmuştuk. Jeongin bacaklarını bağdaş kurarak oturdu, ben ise yaslanarak oturmuştum.
Aslında bakılırsa, minhonun vurulması işime gelmişti. Uzun zamandan beri jeonginle vakit geçiremiyorum.
Chrisin o "içki gecesi" olan muhabbetinde jeonginle sinemaya gitmemiştik. O gün aslında ikimiz-
Neye daldınız acaba bu kadar beyefendi?
Jeonginin seslenişiyle ona döndüm. Elinde papatyalardan yapmış olduğu 2 tane taç vardı.
Güzel olmuş mu?
Evet, çok güzel olmuş...
Al bu senin için.
Jeongin gelip tacı bana uzatırken elimle aldım ve kafama taktım. Papatyalara bayılırım.
Baksana hyung, aslında bu yıldızlar birbirlerine çok uzak fakat bizden çok uzakta oldukları için yakın gözüküyorlar.
Aslında bizde öyle olabiliriz jeongin.
Ne? şeklinde olan bakışlarıyla yüzüme bakan jeongine dönerek tekrardan konuştum.
İnsanlardan çoook uzak bir yerde bizde birbirimize yakın olabiliriz. Ne dersin jeongin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my perfect victory [SKZ]
Fanfiction"Bu benim mükemmel zaferim! Bu doğru,Ben kazandım!" 2018'de "STRAY KIDS" adında kurulan 8 kişilik grup, bazı iftiralara maruz kaldı. Bundan ötürü grup parçalandı ve birbirlerine nefret kusan eski üyeler intikam için geri döndü. -Angst değildir. -Hik...