1.bölüm-Heja Baykal

1.1K 85 31
                                    

Her zaman yaptığım gibi bugün de odamda çizim yapıyordum. Birşeyler çizmek bana hep iyi geliyor. Çizimlerim de ise hep annem ve babamın portreleri var. Ben henüz 7 yaşındayken anne ve babamı bir trafik kazasında kaybettim. O kazadan sadece abim ve ben sağ kaldık. O zamanlarda da abim 10 yaşındaydı. Abim bana, abilik, annelik ve bablık yaptı. Ama yine de onların yokluğunu hep hissettim. Yengem Emin'e ve kuzenim Sıla'yı çok imrenirdim.

Yengemin bana seslenmesiyle çizimleri mi toplayıp çekmeceme koydum ve salona geçtim. Amcam orta gelirli bir aile. Amcam babamın vefatından sonra çalışmayı bırakmıştı. Azad abim ve amcamın oğlu Mîran abi çalışır eve ekmek getiridi. Mîran abimin, Azad abimden bir farkı yoktu. Mîran abim diğerlerinin aksine beni sever ve kollardı.

"Buyur yenge"
"Kız bir saattir sana sesleniyorum duymuyor musun beni!? Miranımgil gelir şimdi çabuk sofrayı kur!"

Yengemi başımla onaylayıp mutfağa geçtim. Sabahtan kalma yemekleri ısıtıp, yer sofrasını kurdum. Bütün gerekli eşyaları sofraya indirdim. Yemekleri doldururken abimgiller gelmişti. Azad abimi görünce istemsizce gülümsemiştim.

Azad abim benim herşeyim.

"Hoşgeldin abi"
"Hoşbuldum güzelim"

Herkesin sofraya oturmasıyla yemeklerimizi yemeye başlamıştık. Lakin Azad abimin bir sıkıntısı var. Doğru düzgün yemek yemiyor, sürekli uzaklara dalıp dalıp gidiyor. Sürekli düşünceli bir haldeydi. Abimi çok iyi tanıyorum bir sıkıntısı var. Bu konuyu onunla bügün mutlaka konuşmam lazım. Onu böyle durgun görmek beni üzüyor.

"Kandemirlerin büyük oğlu Amerika'dan dönmüş diyorlar"

Mîran abimin konuşmasıyla, Azad abimin kaşları çatıldı. Kandemir ailesi Mardin'in en büyük aşiretlerinden di. İsimlerini çok duymuştum.

"Temelli mi dönmüş?"
"Onu bilmiyorum baba."

Kısa süren sohbetten sonra kimse konuşmamıştı. Sofrayı toplayıp abim ile Mîran abimin kaldığı odaya geldim. Mîran abim dışarı da amcamla konuşuyordu. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Abim elindeki sigarayla pencereden dışarıyı izliyordu.

"Abi"

Abim bana dönüp kollarını açınca tereddütsüz kolları arasına girdim. Abim saçlarımı okşayıp öptü.

"Abi senin bir sıkıntın mı var?"
"Buda nereden çıktı bitanem?"
"Ben tanırım seni belli bir derdin var"

Abim derin bir nefes alıp kendi yatağının üzerine oturdu. Bende hemen gidip yanına oturdum.

"Heja ben sevdalandım kardeşim"
"Ne! Kime? Ben tanıyor muyum? Güzel mi? Adı ne? Ki-"

"Heja sakin ol güzelim sevdalandım ama babası kızını benim gibi birine vermez"
"Niyeymiş o, senin neyin var?"

"Kandemirler bana kızını verirler mi hiç?"
"Peki adı ne?"

"Dicle" dedi. İsmini söylerken bile gözleri parlıyordu.
"O seni seviyor mu?"

Abim burukça gülümseyip başını olumlu anlamda salladı. Derin bir nefes alıp sigarasından bir daha alıp yaktı. Abime ne kadar sigara içmemesini söylesem de beni dinlemiyordu. Biraz daha sohbet teklikten sonra odama geçtim. Üzerimdeki elbiseyi çıkartıp rahat bit gecelik giydim. Sıla henüz odaya gelmemişti. Sıla'yla aynı odada kalıyorduk. Sıla beni her ne kadar sevip istemese de ben onu sevip değer veriyorum. Bu evde ne kadar Sıla ve yengem tarafından hor görülsem de alışmıştım. Yengeme kalsa beni şimdiye evlendirip bu evden göndermişti. Ama ben ve abilerim buna karşı çıktığımız için yengem birdahaki bu komuyu açmamıştı. Özellikle de Mîran abi karşı çıktığı için yengem konuyu açmamıştı.
Umarım birdaha açmaz...

Ben mucizemi bekliyordum.
Sevdiğim adamla evlenmek...

Gözlerim uykuya yenik düşüp kapandı.

BÖLÜM SONU

Kara SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin