İlk tarihleri alalım bakalım...
Yağmurun en sıcak damlası çarpıyordu sanki,çıplak vücuduma değen su damlalarıyla kendime gelmiş gibiydim.Rahatlamıştım.Duş almayı seviyordum.Sanki insanı dipsiz bir karanlıktan alıp kurtarıyordu...
Tenimden akan su damlalarını önemsemeden küvetten çıktım.Yumuşacık olan tatlı bornozuma sarıldım.Çok güzel bir histi,gerçekten insanı rahatlatıyordu.
Aynanın karşına geçip uzun bir süre kendimi izledim.Yüzümde ki sivilce izleri beni ne kadar rahatsız etse de bazen onları seviyor bazen ise acayip rahatsız oluyordum hele ki insan içinde.Kendime karşı özgüvenli biri değildim.Bazen çok utangaç bazen sosyaldım.Hiç anlamıyordum kendimi..
Aynayla yüzleşmeye devam ederken fön makinesini çıkartıp,omzumun biraz altında olan saçlarımı kurulamaya başladım.
Aslında çok da güzel olmasamda güzel bir kızdım.Azıcık kilomda vardı ama seviyordum.Belimin ince olup kalçamın azıcık büyük olması baya hoştu.Vucüdumu seviyordum.
Fakat yüzümde burnumun azıcık kemerli ve büyük olması beni rahatsız ediyordu.Ama kime sorsam burnumun çok güzel olduğunu ve yüzüme,yüz hatlarıma yakışıldığı söyleniyordu.
Kahküllerimi de iyice kuruttuktan sonra fön makinesini yerine koyup.Dişlerimi fırçaladım.
"Işıl çık su banyodan artık gerçekten sinirleniyorum.!"
"Müzüğüde kapa artık.Sevda teyze gil geldi."Şairin burda demek istediği beni rezil etme ve ortalıkta bornozla gezme demekti.Abimi seviyorum yaa,bazen ne kadar gıcık olsa da beni koruyup kolluyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu.
Abimle aramda 4 yaş vardı fakat anlaşabiliyorduk.Beni pek çok yerlere götürür.Arkadaşlarıyla takılırken yanında götürürdü.Bence oda beni çok seviyorduuuu yaaaaa.
Müziği kapatmaya çalışırken bir yandan da banyonun kapısını açmaya çalışıyordum.Nihayetinde kapıyı açmamla elimde ki hoparlör ve kremlerim düşmesiyle küçük bir çığlık attım.Dalgın bir insandım ve korkmuştum.
Göğsüne çarptığım çocuk,çocuk demek mümkünse çünkü karşımda ki adam en az 25 yaşında vardır.Büyük ihtimalle abimin arkadaşıydı.Çok ama çok yakışıklıydı be.
"Ayyyyy kusura bakma pardon biran öyle çarpınca korktum ben."Küçük karanlıktaki o gözleri ilk önce beni bir süzdü sonra sanki utanmış ama hoşuna gitmiş bir ifadeyle gözlerini hemen abimin odasının kapısına çevirdi.
Soğuk bir sesle "Mert'in odası sandım kusura bakma."dedi.Sadece başımı sallamakla yetinip hemen müzik kutusunu ve kremleri alarak kendi odama ilerledim.
Odama girip kapıyı kitlememle düşünmemde bir oldu.Salakmıyım ben ya adam abimin odasını arıyordu bari yerini söyleseydim be.
Ağzımın içinden şarkı mırıldanırken dolabımın kapağını açtım siyah bir eşofman giyip üstüme de siyah sıfır kol bir crop giydim.
Olmazzzsa olmaz çorap çekmecemi açıp beyaz bir çorap giydim onun üstüne unicornlu terliklerimi giydim.
Kombin benden sorulurdu be...
Annem bana kızmasın diye dudaklarımi renklendirmek için hızlıca kırmızı çilekli lip balm sürdüm.
Az önceki olaydan ötürü utanmıştım ama yapabileceğim bir şey yoktu.
Oturma odasına girince Sevda teyze gilin gelmiş olduğunu gördüm.Annemin,
"Aha bizim kızda geldi."demesiyle bütün gözler bana döndü.
Annem beni evire çevire terlikle dövmesin diye içten bir gülümsemeyle "Hoşgeldiniz."dedim.
