Casino

"Seoulde geçen sakin günlerin her zaman sonu kaosla biterdi. Etrafda uçuşan mermiler,  hız yapan lüks arabalar, etrafı saran siyah takım elbiseli adamlar ve polislerin siren sesleri.

Bu gece o sakin günlerin tekrardan bittiği gecelerden biri olacaktı.
Uzun zamandır yapım aşamasında olan kumarhanenin herşeyi nihayet tamamlanmıştı.

Şehrin en büyük kumarhanesine sahip olan Hwang Hyunjin'den sonra ortaya çıkan bu yeni isim birinciliği Hwang"ın elinden almıştı. "

"Kapat şu lanet olasıca televizyonu Lee." diyerek sinirle bağırdı. Hyunjin'in katlanamadığı tek şey 2.sırada olmaktı. Kendisini küçümsenmiş hissettiği an bir insanın dönüşemeyeceği kadar vicdansız bir insana dönüşüyordu. Bu da yasa dışı işlerle uğraşan herkesin ondan çekinmesini sağlıyordu.

"Kim bu siktiğimin herifi. Daha bir kere bile adını duymadık ne demek benden daha iyi?" diye söylenmeye devam ediyordu.

"Senden iyi değil. Sektörün en iyisisin bunu herkes bilir." dedi Minho ve önündeki viskiden bir yudum alıp silahların olduğu masaya doğru ilerledi. Parmak ucunu silahların üzerinde gezdirip beğendiğini ifade eden sesler çıkarmaya başladı. "Nasılda güzelsiniz..."

Hyunjin de oturduğu yerden kalkıp elindeki kırmızı şarap ile Minho'nun yanına geldi. "Beğendiğini al bu gece lazım olabilir." dedi sinsice sırıtarak.
Kafasında yeni mekanın sahibini nasıl öldüreceği hakkında milyon tane plan kuruyordu.

Hyunjin Minho ile biraz daha takıldıkdan sonra bu gece oynanacak kumar için banka hesabına yüklü miktarda para yatırdı. Kesinlikle büyük oynayacaktı.

Kumarhanenin açılma vakti yaklaştıkça Hyunjin daha fazla hırsla doluyordu. Odasında aynanın karşısına geçmiş kendisine bakıp sırıtıyordu. Daha sonra kıyafet dolabından daha önce hiç giymediği özel yapım olan beyaz takım elbisesini aldı. Sadece yetenekleri ile değil görünüşü ilede göz önünde olmalıydı. Takımını özenle giydikten sonra boy aynasından son kez kendine baktı ve aşağıya inip birkaç koruması ve Minho ile evden çıktı.

O sırada kumarhaneye çoktan insanlar gelmeye başlamıştı. Ülkenin zenginlerinin neredeyse hepsi buradaydı. Mekanın dışı da aynı içi gibi bolca ışıklandırılmıştı. Ortak alan bir malikaneyle kapışacak büyüklükteydi. İçerisinde her türlü kumar oyunu mevcuttu. Yukarılara asılı televizyonlar , tam bir görsel şölen olan oldukça büyük avizesi vardı. Salonun köşesinde yukarı kata çıkan bir merdiven vardı.  Üst katta ise kumarhane sahibinin konuşması için tam olarak salona bakan minik bir balkon vardı.

Her gelen misafir etrafı şaşkınlıkla izliyor daha sonrada kendine uygun masaya geçip oturuyordu. Etraf yavaş yavaş dolmaya başladığında Hyunjin de mekanın önüne gelmişti. Dışarıdaki tüm gözler arabadan inmesiyle ona dönmüştü. Herkes onu baştan aşağıya süzüyor , bu gecenin sağ salim bitmesi için tanrısına dua ediyordu.