"Aşkı yaşamak hayal kurmaya benzer. Yaşarken nasıl geçtiğini anlamazsın lakin bittikten sonra ömür boyu anlatsan da bitiremezsin."
Aşk, ne de güzel bir söz! İsmindeki illüzyon bile insanı baştan çıkarmaya yetiyor. Elle tutulur bir şey olmadığı için bu kadar değerli belki de. Hani insan göremediği şeyleri merak eder ya, arayıp bulmaya çalışır, bu da öyle bir şey işte. Ne gördüğüne benzer, ne de görmeyi umduğun hayalindekine, aşk aslında hiç bir şeye benzemez. Ruh gibidir, insanların içlerinde sakladıkları başka bir varlık. Aşklar diye bir çoğulluk yoktur, bedebler, yüzler, simalar farklı olsa da aşk hep aynı aşktır. Bazen birhastalığa benzetiyorum aşkı. Bu, aşka saygısızlık olacak belki ya da ağır bir kelime. Hastalık kelimesini bildiğiniz durumla karıştırmayın sakın. Öyle olsa bile bir okulu, doktoru olması gerek. Sadece şöyle düşünün, bütün belirtileri aynı o kadar. Aşktan başka hiçbir hastalık ikiye ayrılmaz. Nasıl aşık olursan ol, ne durumda kalırsan kal, aşk her zaman çok özel bir duygudur.
"Lakin ilki, insanı dünyanın en mutlu insanı, ikimcisi ise dünyanın en çilekeş insanı yapar."
