MAZİ KALBİMDE YARADIR

463 25 1
                                    

Arkadaşlar, bu bölümü okuduğunuzda geçmişten bir kaç hatıra göreceksiniz.Bu bölümü bir pilot bölüm olarak algılayın.Umarım keyifle okursunuz.

Servisten inip okula doğru ilerledim.Her zamanki gibi yine geç kalmayı başarmıştım.Demir kapıya doğru ilerlerken "Ayhan Sümer Anadolu Lisesi" yazısı açıkcası biraz yüreğimi burkmuştu.Tüm umutlarımla geldiğim bu okul cehennemim olmuştu.Neden burayı tercih ettim diye sormuyorum yaptık bir hata işte...

2 sene önce
O zamanlar üç silahşörler gibi gezerdik; Dilara,Emine ve ben.Hani herkesin sevdiği,daha doğrusu kestiği biri olurdu ya; işte benim Arın'ım da öyleydi.Kızlara her an anlatmaktan bıkmazdım.Fakat onlar dinlemekten bıkmışlardı.
Benim hala Arın'ı kestiğim dönemlerde Emine, Tuğra adında bir çocukla çıkmaya başladı.Fakat ne biçim bir ilişkiyse aralarındaki; Tuğra Emine'yle çıkalı daha bir hafta olmadan Dilara'yı sormaya, ona mesajlar atmaya başladı.Eh ! Kızlar hissedermiş ya; Emine de hissetmişti bu durumu fakat "Ben sevgilime güveniyorum" diye "güvenen kız arkadaş" imajı çiziyordu bize.Tabi bizde içten içe biliyorduk ne kadar rahatsız olduğunu.Zaten çok geçmeden Tuğra'ya güvenmenin marifet değil saflık olduğunu anlamıştık.
Çok geçmeden Tuğra eniştem banada mesaj atmaya başladı.Dilara'yı sorup Emine'yle ilgili açılan tüm konuları kapatmaya çalışıyordu,Emine ise Dilara'yı arabozan ilan etmişti bile.Sürekli laf sokup imalarda bulunuyordu.Anlayacağınız arkadaş ortamım Aşk-ı Memnu'yu aratmayacak bir şekilde ilerliyordu.Bense bu durumdan sıkılmıştım.Her iyi arkadaşın yapacağı şeyi yaptım; Tuğra'yla Dilara'nın arasını yaptım.Çok mantıklı değilmi ama ?
Yaklaşık 1 ay sonra beklenen son oldu.Ayrıldılar.Çocuk çok çabuk sıkılıyor ben ne yapayım değil mi ? Çabuk sıkılmasından yanında birde enerjik ki sormayın! Dilara'dan ayrıldı; daha kızın gözündeki yaş kurumadan okul çıkışlarıma gelmeye başladı.Anladığınız üzere;sıra bana gelmişti.Yine bir gün yanında bir oğlanla çıkışımda bekliyordu.Cool bir yürüyüşle yanlarına gittim demek isterdim fakat benden öyle bir şey beklememeniz gerektiğini anlamışsınızdır zaten.Herneyse mal kız modlarında yanlarına ilerledim.Tuğra'nın yanındaki çocuğu çaktırmadan süzdüm.Cool yürüyemem hiçbir şey yapamıyorum demek değil yani.Tuğra ve yanındaki çocukla ki adının Bahadır olduğunu öğrenmiştim.Bir kaç saat sonra komik bir çocuk olduğunu anlamıştım.Akşam ise facebooktan gelen arkadaşlık isteğini gördüğümde onunda benden etkilendiğini anlamıştım.
İşin garip tarafı ise Emine ve Dilara'yla hala arkadaş olmamızdı.Ben bu olanları Dilara'ya anlatırken bir yandanda Emine'den saklamaya çalışıyorduk.
Bir hafta sonra yine bir okul çıkışında,bu çocuklar okul çıkışımdan ne istiyorlarsa artık,beni bekleyen Bahadır'la karşılaştım.Beni bir kafeye çağırdı,bende kabul ettim.Ne olabilir ki en fazla ? En azından bunların olacağını düşünmemiştim.
Neyse geçtik bir kafeye oturduk falan; çok geçmemişti ki küçük bir çocuk geldi yanıma. Elleri de kartlar var; "Cemre benimle çıkar mısın" yazıyor. Bende tabi deli gibi bir heyecan oluştu evet diyivermişim. Farkında bile değildim.
Hani kelimeler çok önemli derler ya. O cümlenin gerçekliğini anladım o olaydan sonra. Bir "evet" kelimesinin Aşk-ı Memnu'yu aratmayan hayatımı Dallas'a çevirmesini beklemezdim. İlk başlarda prensesmişim gibi davranıyordu. Okuldan alıp dershaneye bırakıyor, hediyeler alıyordu.
Birgün yine canım(!) sevgilim beni okuldan almistı; eve beraber yürüyecektik. Fatih ve Harun'da köpek getirmişti. Bir anda içimde ki köpek sevgisi kabardı. Baktım köpekte küçük; koşa koşa gitmeye basladım yanlarına. Tam köpeği sevecekken yılların türk filmi klişesi gerçekleşti. Bahadır kolundan tuttuğu gibi beni peşinden sürüklemeye başladı. Casper gibi çocuğun içinden bir anda Chucky çıkmıştı. Öyle bir sinirle çekiyordu beni. "Ne oldu?" Diye soruyorum cevap vermiyor. "Harun veya Fatih'le mi ilgili" diyorum "saçmalama onlar benim kardeşim" diyor. "O zaman ne diye beni deli dana gibi koşturuyorsun " demek isterdim o an fakat bende o cesaret yoktu. Belki de o kadar cesaretimi olsaydı bu işler daha farklı olurdu.
En son dayanamadım anlık bir gazla sarıldım ona . "Ne oldu ? diye sordum. Aldığım cevap ise sinirden ağlamamı saglayacak kadar saçmaydı. "köpek erkekti..."küfür etsem terbiyesiz der, gülsem kızar. Bende sustum. İçimden baya saydırdığımı söylememe gerek yok sanırım.
Dediğim gibi malım ben; hatta katıksız malım. Akşamına unuttum bu olayı. Üst kat komşum Sinan'ın yanına çıktım. Bahadır sordu "nerdesin?" diye unuttum ya bende "sinanlardayım yaaa" dedim. Sonradan geldi aklım başıma köpeği kıskanan herifi Sınama tecavüz eder gözlerini çıkarıp gelinlik giydirir sonrada yol kenarında bırakırdı kesin. Çabuk sinirlenir, siniride çabuk geçerdi. O günde geçti ışte bir şekilde. Ertesi in aramiz gayet iyiyken bir anda ayrılmak istiyorum dedi. Madem ayrılmak istiyorsun ne diye köpekten kıskanıyorsun göt lalesi.Neden diye sordum ; cevap veremedi. Eh bende duygusal kızım sınıfta sinir krizi geçirmeler, ağlamalar falan. Zor zamanlardı yani. Evlenme planlarımız vardı bizim, küçük küçük CEMDIR'larımız olucaktı sonuçta.....
Yine bir okul çıkışında,bundan sonra okul çıkışları benim için korkunç zamanlara dönüştü zaten.Çıktığımız zamanlarda nasıl geliştirdiysem kendimi,cool bir yürüyüşle yanından geçip gittim.Arkamdan bağırması umrumda değil gibi davranıyordum.Evime giden yolda ilerlerken "Ben seni bırakamam"dedi."Cevap vermedim."Cevapsız kalmak neymiş gördün mü Bahadır Bey diye fısıldadım duyamayacağı bir sesle.İçimden cadı kahkahaları atıyordum.Tuttu bir anda beni sarıldı.Bir kaç günlük ayrılık bile kokusunu özlememe yetmişti.
Hiç bir şey olmamış gibi yürümeye başladık yine: ikimizde malız.Başka bir şey yapmamız beklenemezdi zaten."Barıştık mı ?" dedi bir anda.Deli cesareti geldi bir anda ters ters "Hayır" dedim.Elini cebine attı bir çakı çıkardı.Ben tabi yusuf yusuf oldum direk "Tamam barıştım hatta evlenirim bile nolur yapma Bahadır" diye yalvarmaya başladım.Göt korkusu sonuçta kolay atlatılamıyor.
Ben bunları söylerken o kahkaha atmaya başlamıştı.Çocuğa hayır dedim psikopata bağladı diye düşünürken elini uzattı öne doğru.Baktım bir ağaç gösteriyor.Ağaca bağlayıp mı kendini kesecek yani diye düşünmeye başladım ki olayı aydınlatacak cümleyi kurdu "İsmimizi ağaca kazıyacaktım ama barıştığımıza sevindim" dedi.Böylece barışmış olduk.
Bir kaç gün sonra sosyal medya hesaplarını kontrol ederken Burcu diye bir kızla samimi konuşmalarına denk geldim.
Bir anda gelen sinirle okuluna gittim.Sordum ne bunlar diye.Harun'a ayarlayacaktım ben onu dedi dili kopasıca...
Ama ben o zamanlar safım ya, aşk sarhoşluğuyla inandım ona.Çok geçmeden,her sabah 06.40'ta yazan oğlan yazmadı.Ama başkasının fotoğraflarını beğenmeyi biliyordu.Kızdım bende ona, bunaldığını söyledi ve ayrıldık...
Yaz boyunca dönmesini bekledim döner belki diye sürekli gittiğimiz yerlere gidiyordum.Gözüm onu arıyordu.İlk başlarda onunda beni umursadığını biliyordum.Fakat sonra birini bulduğunda direk unutuldum.O sevgilisiyle mutlu mesut gezerken ben onun peşindeydim.
Tercih günü geldiğinde puanıma bile bakmadan onun olduğu okulu yazdım.Salaktım,kimseyi umursamadım.Dünyada tek derdi olan benmişim gibi geliyordu.Bütün yaşadıklarımıda bu liseye gitmem yüzünden yaşadım zaten. Yaşayacaklarımı bilsem bile vazgeçmezdim bu tercihimden çünkü tanıdığım en değerli 3 insanı getirdi bana bu saçma tercihim...

Kanka Sıçtık GalibaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin