kaygıyla reddettim demin yorulmuş olduğumu
üzülmüş kozalaklara hayal kırıklığı sıktım üç el
sıktım çünkü daralmıştım
sıktım çünkü olup bitemeyenleri
kimselere anlatamayacak kadar
yalnızdımbir ağıt ısmarlamak isterdim
en uzak coğrafyanın dilini bilmediğim bir yaşlısına
başlamadan yarım kalmış bir aşk için ağıt
içinde yırtılmış gökkuşakları
eski ahşap trabzanlar
yöreye özgü adını ilk kez duyduğum
endemik bitkiler ve nesli tükenen hayvanlar
hayvanlar evet özellikle onlar
onlar tıpkı ben!yaşlı kadının o ağıtı okuduğu sırada
tam o sırada
kozalakların başında
bir alkış kopsa
bir nümayiş
bir kıyamet bir bir şey
tam tekmil doğa tezahüratı
sonra bir kabir, ne güzel! kötü yaşayanlar güzel
ölseler diye
rica etsek azrail'e
kabul eder mi ecel?bir ara yüzün sızsa araya
peşinden kalbin, sahi
senin büyük bir kalbin var
herkese üzülmeye yeter
benimki ikimizin bile üstesinden gelemez
içinden çürümüş bir ağaç kadar asilim
kendine faydası yok
gölgesi herkese yeterkaldırım taşlarını çiğniyor insanlar
bir kaç saat sonra birbirlerini çiğneyecekler
lakin ne gam!
böyle böyle atıyorlar içlerindeki cerahati
dikine yorulup
enine dinleniyorlar
bir açıdan çok yazık
bir açıdan ne güzeloysa benim de dünyaya ve içindeki bir takım
saçmalıklara
pervasızca kafa tuttuğum zamanlar vardı
sen yetişemedin
bir haksızlık bir adaletsizlik bir bile isteye kırılmış kalp
görmeyeyim yıkarım ortalığı dediğim zamanlar vardı
sen görmedin
hep böyle içi çürümüş mücrim bir ağaç değildim
bakma şimdi gölgemi
her türden mahlukata çiğnettiğime
beni bu hale sokan
hep taahhüt edilen
ama hiç yerine getirilmeyen
bir takım vaatler
sözler
karşılık bulamamış seviler ve beklentilerlaf uzun
sabır az
ağaç da olsam
ömür kısa
gölgemin hatırına
bana bir iyilik yap
beni sulama
beni budama
beni tam ortamdan
gövdemden
beni gövdemin tam ortasından
kes
at!Ali Lidar