-Günlüğümden-

28 4 0
                                    

Günlüğüme yazma tarihim; 14.08.2022

      Selam, iki gün önce nur topu gibi bir telefonum oldu. Çok mutluyum. Sürekli ona dokunmak benim olduğuna emin olmak istiyorum.

      Ve bu mutluluğumu ailemle kısacası annemle paylaşsam bana kızacağı için ismini vermediğim bir kaç arkadaşımla ve Ece ile paylaşıyorum. Fakat Eceler şehir dışındalardı daha bugün geldikleri için mecburen telefondan konuşuyorduk. 

      Pzt. , salı, çarşamba  ***** ***** adlı dershanenin sınavları var. Pazartesi sınava nasıl gideceğimizi konuşmak için biz yemek yerken Ece aramış. Ellerim yağlı olduğu için cevap veremedim. Ben de yemekten sonra ellerimi yıkayıp sakince Ece'yi aradım. Ve bir süre konuştuk ama en fazla 10 dk. konuşmuşuzdur. Sonra Ece bana annen boşuna okulundan izin almasın sen kahvaltıdan sonra bize gel annem arabayı babamdan alırsa benim annem götürür, alamazsa ise otobüsle gideriz beraber dedi. Tek gitmek güvenli falan değil anlamında dedi. Ben de bunu anneme sorduğumda annem çok kızdı ve benden telefonu kapatmamı istedi resmen. 

     Ben de annem daha fazla sinirlenmesin ve üzülmesin diye kapattım telefonu. Tabi Ece kapatırken sesimden bir şeyler olduğunu anladı. Ama bozuntuya vermeden tamam dedi ve kapattı. İnşallah yarın sormaz.      Amin. Neyse sorsa da söylemem zaten.

     Evdeki kavgaları birilerine en son söylediğimde annem çok kızmıştı. 

     Telefon kapandıktan sonra her şey ne olduysa oldu. Annem odama geldi bağırdı ve kısaca ders çalış dedi fakat ben bunu öğlen aynı şeyi söylediğinden yapmıştım. (Bilmiyorsunuz diye söyleyeyim dedim annem bana kızarken her zaman lafı döndürür dolaştırır bir şekilde ders çalışmaya getirir.) Yine de 1-2 test falan çözdüm. 

     Çözerken annem odama geldi tekrar tekrar kızınca işe babam girdi. Tamam kızdın yeter bu kadar falan dedi. Annem de ne kadar kızsam akıllanmıyor salak mıdır nedir dedi. Babam da salak işte boş ver sen tarzı şeyler dedi. Annemin demesine alışmıştım. O çok derdi salak. mal. geri zekalı, aptal vb. Gün içinde annem her sinirlendiğinde söylerdi. Fakat babam çok sık söylemezdi. Bu yüzden ikisi birden kızınca bir an gözümden bir damla yaşın geldiğini hissettim. Sonra bir damla daha. Bir damla daha. Bir damla daha... Damlalar her geçen saniye akmaya devam ederken aklımda tek bir soru vardı.

    Madem anneler çocuklarının ağlamalarını istemez. Neden onlara kırıcı sözler söyleyip üzüyorlar? Üzülünce ağlayacağımızı düşünmüyorlar mı? Ya da anneler neden çocuklarına küçük yaşlardan itibaren en ufak şeye sinirlendiğinde "Keşke seni doğurmasaydım.", "Evlat olsan sevilmezsin.", "Aptal", "Geri zekalı.", "Kime çektin sen?", "Beni kanser yapacaksın.", "Beni öldürmeye mi çalışıyorsun?", "Ben senin iyiliğini istiyorum." vb.

     Kırıcı cümleler söyleyip ayrıca kızının birinden hoşlandığını öğrendiğinde ona "Şimdi kalbini satıyorsan, ileride bedenini de satarsın." deyip. Benim daha ne olduğunu bilmediğim ama tahmin bile zar zor ettiğim bir muameleyi çocuğuna yapar mı? Çocuğunun kolunu sürekli sıkar mı? Ödevleri yapmayı unutunca ödev fotokopisini yırtıp sen yapıştır deyip gider mi? O ağlarken sakinleştirmek yerine daha çok bağırır mı? Sahi gerçekten bunları yaparlar mı anneler?

    Eğer yapmıyorlarsa benim annem neden yapıyor? Bana çok değer verdiği için mi beni kısıtlıyor? Yoksa benden nefret ettiği için mi?

    Bence benden nefret ettiği için kısıtlıyor.


    Anne büyük ihtimalle bunu da benden gizli okuyacaksın. O zaman şunu söyleyeyim. Seni aklının alamayacağı kadar çok seviyorum. Ama sen beni aklının alamayacağı kadar çok üzüyorsun.

   Hayır. Sen kötü bir anne değilsin. Ben her şey de olduğu gibi iyi bir evlat olmada da çok fazla başarısızım.

    Değil mi? 


    İyi geceler... Sen uyumam gerektiğini söylüyorsun şu an. Bay bayy.


-Yağmur^^


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NEDEN? (Yazarın kendi günlüğünden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin