2.

26 2 5
                                    

Evet başlıyoruz hadi bismillah~

~°•~°•~°•~°•~°•~°

Evet ben Han Jisung,
Şuan karşımda duran canım arkadaşım Hyunjin'in dertlerini dinliyordum. Ama sıra bana gelince benim dertlerimi kimse dinlemiyordu.
Koyayim böyle hayat-

Ve gelmiş bana sınıfımızın ve okulun en tatlı çocuğu Jeongin'e nasıl açılacağını soruyordu. Buna nasıl cevap veririm? Ben daha önce hiçkimseye açılmadım ki! Ama birşey desek hemen 'Drama Queen' moduna geçiyordu şerefsiz.

"İnanabiliyor musun jisung! Bana gülümsedi! BANA! ahhh tanrımm... nolur hayal olmasın jisung sende ordaydın gülümsedi dimi??"
Çocuk gibi ellerini çırpıyor ve kocaman gülümsüyordu.

Mutluluğunu bölmek istemezdim ama acı gerçekler vardı ;)

"O herkese gülümsüyor Hyunjin? Sana özel bişey olduğunu sanmıyorum" dedim. Yüzündeki gülümseme ile donakalmıştı.

Kıkırdadım ve kafamı iki yana salladım.

Bana iğrenir bakışlar attıktan sonra, "Sen ne anlarsın zaten hahh" dedi ve o parlak uzun sarı saçlarını savurdu. Şimdi bu çocuğa nasıl sinirlenmeyeyim?!!

"Bana gelipte tavsiye isteyen de dedemdi zaten Hyunjin beğenmiyorsan git!" Lafımın üzerine ağzı 'o' şeklini aldı ve bana döndü.

Şaşırarak baktı. "NASIL?!? BU YAŞTA BABANNENİ ALDATIYOR MU O MORUK?!? VAY BE.. Dedenden hiç beklemezdim jisung bide gelip senden tavsiye istemiş NE KADAR DA AYIP! tch tch tch hiç yakış-

Lafını kestim
Dedeme laf ediyordu angut!

"Hayır tabiki salak! Lafın gelişi diyorum aq"

Yatağımda gerinerek uzandım ve esnedim. Hyunjin'de yatağımın yanındaki puf koltukta oturuyordu bir elinde telefonu diğer elinde üzümü tutuyordu. Bende yanındaki sehpaya uzanıp bi tane üzümü ağzıma atmıştım ki Hyunjin'in bana şerefsizce sırıtışını gördüm -bu hiç masum değildi-

"Senin şu Mimar eleman ile işler nasıl?" Kocaman sırıtmıştı.

Yediğim üzüm boğazımda kalırken öksürük krizine girdim. Hyunjin sırtıma hayvan gibi vururken yüzüm kıpkırmızı olmuştu.

"Bi kere o benim değil! İkincisi aramızda HİÇBİŞEY yok!" dedim sinirle. Bizim okulun en üst katındaki 4. sınıfların birinde mimarlık bölümü okuyan Lee Minho'dan bahsediyordu. Onu sadece kantinde ya da okul bahçesinde görüyordum. Ki gördüğüme göre etrafındaki kızlardan ona pek nefes alma fırsatı olmuyordu.

Kızlara hak veriyordum çünkü gerçekten çok yakışıklıydı! Öyle böyle değil ama var ya... Ayrıca sadece kızların değil erkeklerinde ağzı sulanıyordu. Benim bile çocuğa bakarken ağzımın suyu akıyordu..

Yanımda duran Hyunjine sinirli bir bakış attım. Korkmuş olacak ki ellerini teslim olur gibi iki yana kaldırmıştı.

"Tamam sakin, bişey demedim say" hala kıkırdıyordu.

Ardından saatine baktı.

"Oww.. Saat çok geç olmuş. Eve gitsem iyi olur sung hem evde Felix ve Chan hyung beni bekliyorlarmış. Yarın okulda görüşürüz" diyip odamdan çıktı. Sonunda rahat bir nefes almıştım ki telefonuma gelen bildirim sesi işittim. Bildirim paneline baktığımda bir mesaj gördüm.

Bilinmeyen numara:
📌 Yarın saat
16:00 da okulun
önündeki
kafede beni
bekle ve yanlız gel
23:45

Mesajı görmemle gözlerimi fal taşı gibi açmam bir olmuştu. Aklımda deli sorular oluştu.
Bu numara kime aitti? Beni nerden tanıyordu? Belkide tanımıyordu?? Benimle neden buluşmak istiyordu? Amacı neydi??...

Ve en önemlisi; Ben gidecek miydim?

;)

BELKİDE ORGAN MAFYASIDIR VE BENİ KAÇIRIP TEKER TEKER ORGANLARIMI SÖKÜP BENİ CESEDİMİ KİMSENİN GÖRMEMESİ İÇİN SUYA ATIP KAÇABİLİRDİ!?!?! Benim güzel organlarım... Ve yazar dediki biraz daha abart aq

Kafamı iki yana sallayıp bu kötü düşüncelerden kurtuldum. Belkide kötü birisi değildir? İyi tarafından bakmam lazım değil mi?

Ahh jisung... bi gün şu 'iyi taraf' saçmalığın başına dert açacak!..

Ama ben jisungum ;) tabikide gidecektim oraya. Hem belki kızdır ve kısmetim açılır. Gerçi erkek bile olsa giderdim jshskjsj :D

Devam edecek~

Winner Lover [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin