Deniz:
Turuncu kıyafetli kadının yüzüne yaklaşmaya başladım, kolyeyi Dudu'dan aldığını biliyordum sonuçta...., bu kadını daha önce b1 koğuşunda kimse görmemişti, gittikçe yaklaşıyordum. , bu yüzden çenesini tuttum ve dedi.
???: Ben bir şey yapmadım deniz.
D: Bakalım yine de bir şey yapmadın mı diyerek ağzını açmaya başladım.
Ağzını açtığımda Dudu'nun kolyesini gördüm ve beklemeden hemen kolyeyi aldım, Dudu kadına ölümcül bakışlarla bakmaya başladı. Ve dedim.
D: Bir daha yaparsan sana m@sj olurum, anladın mı ??!!.
Onaylarcasına başını salladı, ardından Dudu çığlık atmaya başladı.
Du: Seni öldürmek edeceğim!!!.
D: Dudu sakin ol.
Dudu ayakkabısını aldı ve ben onun ayakkabısını ne için aldığını zaten biliyordum.
Du: deniz yoldan çekil!!!.
Koştum çünkü ayakkabı yüzüme uçacaktı ama o hamleyi kaçırdı, Dudu'ya gittim kolyeyi teslim etmeye çalışıyordu, o konuşmaya çalışıyordu ama ağladığı için yapamıyordu, ben de ona sarıldım. .
Kollarımda ağlayarak uzun süre orada kaldıktan sonra kolyesini ona verdim ve sakinleşmesini istedim.
D: hazır Dudu, kolyen zaten burada, şimdi sakin ol tamam. Yonca biraz sakinleşmek için onu banyoya yüzünü yıkamaya götürür.
Y: tamam hadi gidelim Dudu.
Yonca Dudu'yu banyoya götürdükten sonra yorgun bir şekilde hücreme gittim, yatağa uzandım ve uykuya daldım, ancak anons sesiyle uyandım.
"Dikkat, öğle yemeği saati başladı, hepsi kafeteryaya, dikkat, öğle yemeği saati başladı, hepsi kafeteryaya."
Uyandığım için yavaş adımlarla hücremden çıktım, neredeyse kantine yaklaştığımda Azra koşarak geldi ve arkamdan bana sarıldı.
A: mavi !!, neredeydin ??.
D: Yorgunum o yüzden biraz uyudum.
A: Anlıyorum...., Blue benimle ve kızlarla oturacaksın neh ??.
D: ah azra, sadece Öykü ve yonca ile oturmayı ayarladım.
A: Ah..., Tamam. Azra başı eğik, yaralanmış gibi göründüğünü söyledikten sonra benden uzaklaştığını ve öğle yemeği yiyebilmek için sıraya girdiğini söyledi.
Sıraya girdim, yemeğimi yedim ve öykü ve yonca ile oturdum, yonca ile oturmamın asıl sebebi, bana kudretle ilgili tüm planları anlatabilmesiydi, bütün yemekleri yedikten sonra ve kudret'in bütün planlarını anlattıktan sonra. kucağında hikaye ile.
Başımı yana çevirir çevirmez Azra'nın yemek istemiyormuş gibi yavaş yavaş yemek yediğini gördüm bu yüzden masamdan kalkıp azra'nın önüne oturdum masaya oturur oturmaz Azra hafif bir gülümsemeyle bana baktı, sonra azra'nın yanına oturmadığım için yemek yemek istemediğini fark ettim.D:azra seninle daha sonra konuşmak istiyorum
A: Ah tamam.
Hepimiz yemek yedikten sonra koğuşumuza gittik, koğuşumuza girerken Azra'nın kolunu tuttum ve onu hücreme getirdim, yatağa oturdu ve bana bakmaya başladı.
A: ne diyecektin deniz??
Saçından bir tutam alıp kulağının arkasına sıkıştırdım, sanki bundan zevk alıyormuş gibi sevecen bir bakışla bana bakmaya devam etti.
D: Aslında seni buraya konuşmak için değil, sana bakmak için çağırdım. dedim sakin bir sesle.
Azra:
Deniz bunu dedikten sonra dayanamadım ve dudaklarımızı birleştirdim, onu öperken beni iteceğini ya da reddedeceğini düşündüm ama hayır, öpüşmeye tepki vermeye başladı, tutkuyla öpüşüyorduk, Nefes alabilmem için dudaklarımızı ayırdık, yüzümü okşamaya başladı.
A: Deniz sana bir şey söylemem gerek.
D: konuşabilir.
A: deniz ben ......
Kapının açılma sesini duyunca durdum, hasretti, kahretsin ki her zaman birileri çıkıyor karşıma.
H:azra seni arıyordum
A: sadece istediğini söyle.
H: Vay be bu kabalık ne içinmiş.
A: sadece istediğini söyle.
H: tamam tamam, tavla oynamak ister misin diye merak ediyordum.
A: hasret yok teşekkürler.
H: tamam.
Hasret Deniz'le hücreden ayrıldıktan sonra Deniz'e sarıldım, harika kokuyordu, çok güzeldi ama merak ediyorum, benim ona hissettiklerimin aynısını o da hissediyor mu??
Daha fazlasını sormak istedim....., korktum, reddetmesinden korktum, benden uzaklaşmasından korktum, bu yüzden susmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
azden the love story (türk version)
FanfictionAzden the love story (türk version) bu hikaye kötü dil içeriyor 🔇