YOU

17-

Minho'nun hastaneden eve gelmesi üzerine her şey zamanla eski haline dönmüştü . Jeongin Minho kendini iyi hissedene kadar ona bakacağını söylemiş ve kendi evinde daha rahat hissedeceğini bildiği için onu eve getirmişti . İkili olanları ve kavgalarını da konuşmuştu elbette . Jeongin kendini açıklamış ve haksız olduğu için özür dilemişti , sonunda bu durumu da tatlıya bağlamışlardı .

Günlük rutinleri hala aynıydı, hayatlarındaki adrenalin ve heyecan gibi . O da hala aynıydı .

Jeongin ve Minho sakin haftasonlarında birlikte vakit geçiriyorlardı .

Minho Jeongin'in kucağına çıkmış Jeongin de kollarını sevgilisinin beline sarmış öpüşüyorlardı. Günün yatak odasında biteceğini biliyor ve bunu istiyorlardı . Ateşlenen öpücükleri ile birlikte Jeongin koltuğa uzanmış Minho ise kasıklarına oturup sevgilisinin tişörtünü çıkarmıştı.

İşte tam o anda öpüşmeye devam eden çifti bölen kapı sesi ile her şey kaotik bir hal aldı. Kapıdan gelen anahtar sesini ikisi de duymamıştı , belki de duymak istemiyorlardı . Kapı açılmış içeri Kento Bayan Lee ve Bayan Yang girmişti .

-" Çocuklar biz geldik !" Annesinin sesini duyan Minho sevgilisinden ayrılmak yerine panikle onu koltuktan aşağı atmayı başarmıştı

Jeongin hızla kolu üstüne düştüğünde çıkan ses ile Minho hızla sevgilisine koşmuştu fakat Jeongin acıyan canı ile yüzünü buruşturmuş ne yapsa bilemez haldeydi. Bayan Yang ne olduğunu anlayamamıştı bile. Doktor olan Bayan Lee koşarak gence gelmiş ve hızlı bir muayene ile büyük ihtimalle kırıldığını söylemişti.

Minho ağlamaya başlamış Kent kardeşini sakinleştirmeye çalışırken Bayan Yang panik olup oğluna koşmuş Bayan Lee ise arabayı hazırlayacağını bir an önce hastaneye gitmeleri gerektiğini söylemişti .

Kent Jeongin'in kalkmasına yardım etmiş Minho ise ağlamasını tutup sevgilisine destek olmak istemiş fakat hala suçlu hissettiği için yanında ilerlemeye başlamıştı . Herkes arabaya binip hastaneye gitmiş ve bütün öğleden sonraları orada geçmişti . Jeongin'in kolu alçıya alınmış bu sebeple öğlen onları ziyarete gelen anneleri ve Kent de evlerine dağılmıştı.

Minho ise sevgilisi ile birlikte eve gelmişti .

---

-" Bir tanem göz yaşlarına yazık , acımıyor ki hem ! Gel bir tane öp hemen iyileşirim ben ." Dedi gülerek , ağlayan sevgilisine kollarını açmıştı

-" Ama canın acıyor, yalan söylüyorsun! Benim yüzümden oldu ." Dedi göz yaşlarını silerek

-" Hayır acımıyor , hem sen ağlayınca ben üzülüyorum gel bir sarıl harap ediyorsun kendini bir saattir ." Minho Jeongin'in sağlam olan koluna yatmış kafasını da omzuna koymuştu

-" Nasıl acımıyor , kemiğin kırıldı acıması gerek ." Dedi kaşlarını çatarak

-" Belki acı eşiğim yüksektir ." Dedi sevgilisinin alnına öpücük kondurarak

-" İnşallah öyledir , çünkü bileğin için fizik tedavi almak zorunda kalacaksın bir süre ." Dedi Minho ardından ekledi -" Şu bir kaç ayda sürekli bir yerlerin inciniyor , kesin nazar ." Dedi

-" Aşkım sadece talihsizlik , gerçekten ." Dedi ve sevgilisinin saçlarını karıştırdı -" Hem nazar neymiş ?"

-" Batıl inanç, teyzemler eskiden hep öyle derdi ." Dedi

-" öyle mi , boş ver o zaman ." Dedi ve göğsünden kalkan sevgilisini geri göğsüne yatırdı , Minho dan yan yanayken ayrı kalamıyordu sürekli olarak temas halinde olmaları gerekiyormuş gibi hissediyordu

Sanki sevgilisi ile temas halinde olup varlığını hissetmeliydi . Onun için bu bir ihtiyaçtı . Jeongin Minho dan ayrı olduğunda Minhosuzluk hastalığına yakalanıyordu . Bunu Minho'ya söylediğinde gülmüş ve havadan öpücük atmıştı . Fakat Jeongin ciddiydi , sevgilisinden ayrı kaldığında huzursuz ve huysuz oluyordu .

-" Gel bir şeyler yiyelim , ilaç alacaksın saati geliyor." Dedi sevgilisini yataktan kaldırarak

-" Pekala , sen ne dersen o ." Dedi ve sevgilisine uyarak merdivenlere adımladı

İkili birlikte mutfağa inmişti . Minho Jeongin'i zorla sandalyelerin birine oturtmuş kendi de yiyecek hızlı bir şeyler hazırlayarak getirmişti . İkili yemeğini yedikten sonra etrafı toparlayıp -ki yine Minho Jeongin'e izin vermemişti - içeri geçmişti .

Jeongin Netflix'i açmış film izlemek için bakınmaya başlamıştı . O sırada Minho da yanına gelmiş üstlerine battaniye örtüp sakince sevgilisinin karıştırdığı ekranı izlemeye başlamıştı. Sonunda bir filmi beğenmiş sevgilisine de sormuştu fakat Minho korkmak için fazla üzgün olduğunu söylemişti.

Jeongin de sevgilisini öpmüş ve filmi değiştirmişti. Patron bebeğin en son çıkan filmini izleme kararı alıp açmışlardı. Minho ana karakterlerin tekrar çocuk oldukları yerlerde ağlamaya başlayınca Jeongin sevgilisine dönmüştü . burnunu çeken sevgilisine alçının izin verdiği kadar sıkıca sarılarak yanağına küçük öpücükler kondurmuştu .

Göz yaşlarını silmiş ve göğsüne yatırıp saçlarını severek sakinleşmesini sağlamıştı. Sanırım Jeongin'in kolu yüzünden kendini suçluyor ve kendini kötü hissediyordu . Bu durum da ona duygusal olarak yansıyordu. Fakat Jeongin onu suçlamıyordu bilerek koltuktan atacak değildi sonuçta.

-" Beğendin mi filmi bir tanem ?" Biten filmin jenerik müziği eşliğinde sevgilisine dönmüştü

-"Evet çok tatlıydı ." Dedi gülerek

Jeongin'in beline kollarını sarıp yanağını karnına sürtmüştü . Jeongin sevgilisinin kediyi andıran hareketine gülmüş ve biten filmi kapatıp izlemeyi sevdikleri bir çizgi filmi açmıştı . İkisi sakince vakit geçirmek için çizgi filmi izlerken Minho mayıştığını hissediyordu.

-" Jeongin." Dediğinde Jeongin ona döndü

-" Uykum geldi benim ." Dedi uykulu gözlerini kırpıştırarak -" Uyuyalım mı?"

-" Olur bebeğim , uykun geldiyse yatalım bende yoruldum ." Dedi kalkarak

İkisi kalkıp televizyonu kapatmış Jeongin ağrı kesicisini almış ve sevgilisi ile birlikte yatak odasına çıkmıştı. Yatak örtüsünü açmış ve üstündeki peluş oyuncağı alarak öylesine içine oturmuşlardı. Bir dakikalık uyuşuklukları ardından Minho peluş oyuncağı yatağa geri bırakmış ve kişisel banyoya girmişti , peşinden de Jeongin .

Uyku öncesi rutinlerini de hallettiklerinde sonunda ışığı kapatıp uyku moduna girebilmişlerdi . Jeongin'in kolu kırıldığı için Minho ona sarılamıyordu ve üzgündü , hala suçluluk duyuyordu . Fakat gözlerini kapatıp unutmaya çalıştı . Her gün sevişme girişimi sırasında basılınca sevgilisinin kolunu kırmıyordu sonuçta .

-" Hadi bebeğim kapat o güzel beynini artık ." Dedi Jeongin gözleri kapalı bir şekilde

-"Acımıyor değil mi ?"

-" Hayır bir tanem acımıyor , hem üstüne yatarsam veya seni yataktan itersem diye de endişelenme muhtemelen on beş dakikadır bunu düşünüyorsun. Bir şey olmaz bana ." Dedi sakince

-" Eminsin değil mi Jeongin bir şey yok ?" Dedi

-"Evet aşkım eminim ." Hafifçe yattığı yerden dikelip Minho'nun yüzüne rastgele bir öpücük kondurmuştu karanlık odada

Minho ise gülümseyerek gözlerini kapatmış ve sakince sevgilisinin varlığı ile uyuyakalmıştı .

___________________________________________

Herkese 1K için çok teşekkürler , yerim hepinizi. Şans eseri Jeongho kitabı okumak için ararken fark ettim ve çok hoşuma gitti teşekkürler 🥺🤧

Mirta aşkım atıcam Salvatore'a da bölüm , valla atıcam yani bir türlü fırsat bulamıyorum ama atıcam ✊✊

Bana top Jeong içeren Jeongho ficleri önerebilecek var mı ya da Top Jeong içeren herhangi bir fic de olabilir öyle bir moddayım şu an . Ekliym listeme okurum boş vakitlerimde 😔😇

Öptüm herkesi iyi geceler 🤗