14-

433 46 42
                                    

Yemeklerini yemiş tatlı servisi yapılmıştı. Oldukça beğendiği yemekler ile aşçıya teşekkür edip iltifat etmişti. Bunu gören aile üyeleri gencin nazik ve tatlı hareketini oldukça güzel karşılamıştı . Minho onlar yorum yapsın diye yapmasa bile tatlı tepkilerine sevinmişti.

Jeongin Minho'nun gergin ruh halinin kardeşi sayesinde dağılmasına sevinmişti. Abisiyle kardeşinin geleceği ona bile sürpriz olmasına rağmen oldukça mutlu olmuştu . Gaon üniversite için şehir dışında okuyorken abisi yurt dışında yaşıyordu. Bu sebeple böyle aile buluşmaları oldukça değerli oluyordu onlar için . Minho sevgilisi ile sohbet ederek vakit geçiriyordu . Yemekler ve tatlılar yenmiş masadan kalkılmıştı .

Alkol almak istemese bile bir kaç kadeh şarap içmişti genç adam . Jeongin elindeki kadehi dudaklarına götüremeden almasaydı daha da içmeyi düşünüyordu aslında . Jeongin sevgilisinin elindeki kadehi almış kırmızı dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurmuştu.

-" Jeongin ." Dedi Minho sevgilisine doğru yaklaşarak

-" Efendim bebeğim ?"

-" Sence büyükannen beni sevmiş midir ?"

-"Eğer seni sevmeseydi bunu anlardık . Hem sana söyledim senin gibi bir meleği kim sevmesin ." Dedi Jeongin sevgilisinin boynunu öperek , Minho huylanıp Kıkırdamış ve küçük olana kızmıştı

-" Ya aile içinde yaptığın hareketelere bak Jeong !" Dedi kızgın ifadesi ile gence bakarak

-" Ya sevgilimi de öpemeyeceksem ." Dedi Jeongin , ardından Minho'yu öpücüklere boğmaya başladı

Minho Kıkırdamış ve genci kendinden ayırmıştı. Tam tekrar uyaracakken yanlarına kuzenlerden biri geldi . Minho'yu büyükannenin yanına çağırdığını biraz sohbet etmek istediğini söyledi . Minho ilk başta Jeongin'e baksa da Jeongin sorun olmadığını söylemişti. Sevgilisinin sıkı sıkı tuttuğu elini bırakmış ve genç adamın koluna girerek büyükannenin sakince oturup elindeki çayını içtiği bahçeye gelmişlerdi .

Genç adama teşekkür etmiş ve yanından ayrılmıştı. Minho gergince kadının yanına gitmiş ve ne konuşulacaksa kendini buna hazırlamıştı.

Büyükanne ile geçirdikleri yüzyıllar gibi gelen on beş dakikanın ardından yüzündeki garip ifade ile içeri girdi Minho . Ne düşüneceğini bilmeden yürüyordu. Fakat Gaon onu durdurdu ve ne olduğunu sordu .

-"Ah bir şey yok , sadece çay içtik ." Dedi yalandan gülümseyerek

-" Pekala , o zaman ." Dedi ve Minho'yu da alarak büyük abisinin yanına gitti

Gaon heyecanlı heyecanlı hoşlandığı çocuk olan Junhan dan bahsediyordu . Minho da küçüğün bu kadar tatlı düşünceleri olmasına seviniyordu . İkisi birlikte olursa oldukça sevimli bir ilişkileri olurdu . Gaon her şeyi detaylı olarak düşünüyor abilerinin ilişkilerinde uyguladığı şeyleri kullanarak genci etkilemeye çalışıyordu.

Minho dan da tavsiye almış ve Junhan'a çıkma teklifi etmek iştemişti . Kesin kararlıydı, olumlu bir cevap alacağını da düşünüyordu. Minho dağılan kafası ile sohbet etmeye devam etti . Sabahtan beri buradalardı ve aile den bir çok kişiyle oldukça kaynaşmıştı bile . Fakat Jeongin'i arıyordu gözleri . Nedense Büyükannesinin yanından geldiğinden beri ortalarda yoktu , yine ?

-"Merhaba ." Duyduğu ses ile kafasını kaldırdı , yanlarına oturan adam tanıdık gelse bile kim olduğunu bilmiyordu

-" ah enişte Dale ." Dedi Jungkook gülerek , Adamla el sıkışmışlardı

-" Nasılsınız gençler , ortalardan kayboldunuz. Özledik vallahi ." Dedi Adam şakayla

-" işte ben zaten dedim ben gitsem ararsınız diye ama." Dedi Gaon dalga geçerek

YOU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin