4-

725 64 42
                                    

-" Nasıl olmuşum ?" Dedi ellerini iki yana açıp sevgilisine kıyafetini göstererek

-" Çok güzel olmuşsun aşkım ." Dedi ve yanağını öptü , Minho bununla mutlu olmuş ve koşarak sırt çantasını almıştı

Bu Paris'te ki üçüncü günleriydi ve Minho şimdiden burayı çok sevmişti. Oldukça güzel ve renkli insanlarla dolu bir yerdi ona göre . Çoktan arkadaş bile edinmişti. Saçlarının rengine ve yüzüne iltifat eden bir kaç kişi ile sohbet etmişti . Jeongin ile düzenli çalıştığı için İngilizce konusunda sorun yaşamıyordu. Sevgilisi ile birlikte bütün günü geçireceklerdi birlikte , aynı diğer günler gibi .

-" Hadi çıkalım o zaman , acıkmadın mı hala oraya buraya koşturuyorsun ?" Dedi Jeongin kahvaltı bile yapmayan sevgilisine

-" Acıktım ama heyecanlıyım ." Dedi gülerek , Jeongin de Sevgilisinin pozitif ve güzel enerjisinden etkileniyordu

Tatsız bir şekilde geçirdikleri davet gününün akşamı Paris'e uçmuş ertesi sabah gözlerini burada açmışlardı. Minho ilk gün durgun olsa da sonradan Paris'e ve güzelliklerine alışmış oldukça eğlenmeye başlamıştı. Şimdi de sabah kahvaltıda kuruvasan yiyeceği için heyecanlıydı . Kore kültürü ile batı kültürü aynı değildi , bu sebeple oldukça hoşuna gidiyordu bu tarz ufak şeyler .

-" Jeongin , sence hava serin olur mu ?" Dedi sevgilisine bakarak , Jeongin kedi gibi bakan ve cevap bekleyen sevgilisini alıp içine sokmak istiyordu şu anda

-"Olabilir bebeğim, üstün inceyse hırka al ." Dedi

-" Ama getirmedim ki ." Dedi içeri koşturarak

-"Benim sweatshirtlerimden birini al o zaman ." Dedi kapıdan seslenerek

-" tamam ." Dedi ve Sweatshirt'ü omuzlarına bağlayarak tekrar geldi

İkili sonunda otelden çıkmıştı, el ele Paris sokaklarında yürümüş ve kahvaltılarını yapmışlardı. Kahvaltının ardından da Louvre müzesini gezmek için yola koyulmuşlardı. Günün ilk yarısını kaliteli ve sakin vakit geçirmeye ayıran ikili öğleden sonra da Minho'nun isteği üzerine kıyafet bakarak geçirmişlerdi .

-" Beğendin mi Jeong ?" Dedi suveteri üstüne tutarak

-" Bence gayet güzel ." Dedi genç sakince , ardından ekledi -" Senin üstünde her şey güzel ." Dedi gülerek , Aynada üstündeki ne bakan Minho kaşlarını çatmış ve koluna yalandan vurmuştu , iltifat alınca yaptığı bir hareketti bu

-" Vazgeçtim bunu almaktan , hadi çıkalım. Hem kitapçı gezmek istiyorum ben ." Dedi Sevgilisinin elini tutarak

-" Gidelim o zaman bebeğim. Hem bunlar bavula sığmayacak bu gidişle." Dedi elindeki alışveriş poşetlerini havaya kaldırarak

-" Hiç bir şey almadım ki ." Dedi Minho inkar ederek

-" Beş taneden fazla farklı markanın poşeti olmasa elimde , diyeceğim ki haklısın aşkım ." Dedi Jeongin

-" Şikayetçiysen ben kendim de keşfedebilirim Paris'in mağazalarını." Dedi yalandan trip atarak , Minho önden önden gitmiş ve farkında olmadan birine çarpmıştı

Tam düşecekken onu yakalayan kişiden hızlıca özür dilerken yüzünü görmüştü . Ardından da hızla gülümsemiş ve sarılmıştı.

-" Rowon , nasılsın . Uzun zaman oldu ." Dedi çocukluk arkadaşına sarılırken

-" İyiyim Min , sen nasılsın ?" Dedi gülerek

-" Bende iyiyim , uzun süre sonra Paris'te karşılaştık ha . Neler yapıyorsun hala drama dersleri vermeye devam mı ediyorsun ?"

-" Ah hayır , kendini beğenmiş yeni yetmeler sinir bozucu . Sanırım drama öğretmenimi şimdi anlıyorum ." Dedi gülerek

İkili sohbet ederken yaslandığı direkten ikisini izleyen Jeongin bu Rowon'un kim olduğunu bilmiyordu. Bu sebeple huzursuzdu . Fazla temas ediyorlardı , üstelik Minho güzel gülüşünü sunuyordu bu tanımadığı adama . En sonunda dahil olma ihtiyacı hissetti ve yaklaşarak yalandan boğazını temizledi . Rowon denen adam anlamasa da Minho onu görünce hemen gülümsemişti.

-" Ah tanıştırmayı unuttum . Rowon bu sevgilim Jeongin , Sevgilim bu da çocukluk arkadaşım Rowon ." Dedi ikisini birbirine tanıştırarak bu süreç boyunca gülüşü hep yüzündeydi

-" Şimdi hatırladım , çok tanıdık bir yüzün var şu ünlü yıldız basketbol oyuncusu sensin öyle değil mi ?" Dedi Rowon gülerek, elini uzatmıştı

-" Evet oyum ." Herkes ile bu şekilde tanışmak garip olmaya başlamıştı, onu gören herkes aynı şeyi söylüyordu

-" Tanıştığıma memnun oldum , Min senden çok bahsediyordu. Sevgilim söyle düşünceli böyle yakışıklı diye , merak etmeye başlamıştım ." Dedi gülerek , Minho ise dalga geçtiği için kaşlarını çatmıştı .

-" Rowon , niye dalga geçiyorsun !" Dedi sinirle omzuna vurarak

-" Sadece takılıyorum Min ." Dedi aynı yüz ifadesi ile karşılık vererek

İkilinin konuşmasını bölen kişi yanlarına gelen genç kadın olmuştu . İkili birbirine bakarken Rowon sırıttı , genç kız yanına geçti ve ikiliye gülümsedi .

-" Min , bu Tzuyu nişanlım , Sevgilim bu da meşhur Minho ." Dedi arkadaşını işaret ederek

-" Tanıştığıma çok memnun oldum Minho , Rowon senden çok bahsediyordu . Küçüklük anılarınızı anlatmaya bayılır ." Dedi gözlerini devirerek, Minho kızın tepkisine güldü , o da Rowon çocukluk anılarını yirmi kere anlatınca böyle tepki veriyordu

-" Bende memnun oldum Tzuyu , İnan Rowon çocukken de böyleydi hala aynı ." Dedi kıza hak vererek

-" Ah gıybet zamanı da geldiğine göre bize müsaade, Sinema filmini kaçıracağız aksi halde ." Dedi gülerek ve ekledi -" Ayrıca önüne bakarak yürü , düşecektin az daha ." Dedi arkadaşı ile uğraşmaya devam ederek

-" Yha !" Üstüne atlamaya çalışmış fakat Rowon kaçmıştı

Rowon ve sevgilisi giderken Jeongin ve Minho da el ele kütüphaneleri ve değişik kitapçıkları gezmişti. Minho ikizine istediği kitabın ingilizce halini almış kendine de hoşuna giden bir romanı almıştı . Jeongin sevgilisinin mutlu bir şekilde vakit geçirmesinden memnundu .

İkilinin Paris de ki üçüncü günü de oldukça güzel bir restoranda yedikleri yemek ile sona ermişti .

___________________________________________

Bu çifte çok yükseliyorum normal midir ??

Niye Tzuyu ve Rowon derseniz bende bilmiyorum . Sevgili yazmam gerekiyordu Tzuyu de maşallah çok güzel bir hanımefendi , dedim neden olmasın . Başka bir nedeni yok yani

Üstelik size kıyamadım bir önceki bölümün üstüne bunu da okuyun diye soft bölümü de attım 🥺🥲🤚

Love u Guys and Gays , oy vermeyi unutmayın lütfen 🥺🥺

YOU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin