10

272 31 19
                                    

Jake, uyumak için gittiğini söyleyip uyumamıştı çünkü uykusu yoktu. En sonunda telefona bakarken tuvaleti gelmişti ama odadan çıkıp Heeseung'la karşılaşmak istemiyordu. Çünkü en son dediği şey aklına geldikce utanıyordu.

"Dudakların çok hoşuma gitmişti öyle işte"

Jake:
Aish, neden dedim ki mesela amaç neydi deli mi dürttü diyecek başka şey mi yoktu sanki.

Jake, en sonunda odasının kapısını biraz aralayıp gizlice dışarı baktı. Etrafta Heeseung yoktu dikkatli bir şekilde tuvalete ulaşmıştı. Jake, işini hallettikten sonra tekrar gizli gizli odasına yürümeye başladı. Ama bu sefer güvenle ulaşamamıştı, çünkü tam oda kapısının önünde Heeseung onu bekliyordu.

Heeseung:
Benden ne kadar daha kaçıcaksın

Jake:
Kaçtığım falan yok benim

Heeseung:
Tabi o yüzden gizli gizli dikkatlice gidiyordun

Jake:
Alt komşu rahatsız olmasın diye o

Heeseung:
1. Katta oturuyoruz

Jake:
Ay alt komşumu demişim üst olucaktı

Heeseung:
Üst komşu nasıl duysun ya, dev misin de yürüdüğünde yer sarsılsın.

Jake:
Of ne bu soruşturma, ben uykuma devam edicem izninle.

Heeseung:
Tiktok bakarken ya telefonun sesini kıs, yada kulaklık tak da uyuduğunu sanayım bari.

Jake:
Belki o zaman uyku tutmadı

Heeseung:
Az önce uykuma devam edicem demiştin

Jake:
Aaaaa ama

Heeseung:
Tamam tamam git, ne zamana kadar böyle devam edebileceksin bakalım.

Heeseung, gitmeden önce Jake'e sarılmış, sarılırken Jake'in sırtını sıvazlamış ve gitmişti.

Jake, odasına girdi kapıyı kapattı ve kendini yatağa attı.

Jake:
Ay bi an hiç kurtulamiycam sandım

Jake, telefonunu eline almış bu sefer kulaklık takmış ve tiktok izlemeye devam etmişti.

Aradan bi 4 buçuk saat geçmişti.

Heeseung, Jake'in odasının önüne gelmiş ve kapıyı tıklatmıştı.

Jake:
NEĞ BE

Heeseung:
Girebilir miyim?!

Jake:
Ay bismillah kurtulmuştum ama, bu sefer bittim galiba.

Jake, kendi kendine konuştuktan sonra kulaklıklarını çıkartıp telefonu ve kulaklıklarını yastığın altına koyup, yatakta doğru düzgün bir şekilde oturup "girebilirsin" demişti.

Heeseung, Jake'in sözüyle kapıyı açmıştı.

Heeseung:
İki saatte cevap verdin çok sağol

Jake:
Söylenme de ne için geldiğini söyle

Heeseung:
Yemek hazır onun için çağırmıştım ama duymadın, bende odaya geldim.

Jake, aslında çok acıkmıştı ama Heeseung'dan çok utanıyordu bu yüzden yalan söylemek zorundaydı.

Jake:
Ben aç değilim ye sen, eğer sonra acıkırsam gelip yerim.

Heeseung:
Hadi ama 8 saattir açsın, sırf ben varım diye yemiyeceksen yuh yani.

Jake:
Alakası yok bi kere

Tam o sırada Jake'in midesi guruldadı.

Heeseung:
Miden pek öyle demiyor sanki

Heeseung, bunu dedikten sonra kıkırdamıştı.

Jake:
Hay anasını satayım, bir günde kendimi kontrol edebilsem şaşarım zaten.

Heeseung:
Hâlâ gelmemekte ısrarcı mısınız prens hazretleri

Jake:
Tamam geliyorum of

Birlikte mutfağa gidip masaya oturmuşlardı, Jake hızlıca yemeğini yemeye başlamıştı ki Heeseung ona soru soramadan hızlıca odasına gidebilsin.

Heeseung:
Kurtulucam derken boğulucaksın

Jake:
Kurtulmaya çalışmıyorum sadece açım tamamı

Heeseung:
Peki tamam, öyle olsun bakalım.
____
Yavaş yavaş Heeseung'ın enayiklerine başlayacağız🤙

Ben kısa bir hikaye olmasını istiyordum, ama galiba uzun bir hikaye olacak şimdiden özür dilerim umarım sıkılmazsınız.

Neyse bu kadardı

Hadi baysss 🤍🩹🧷

cloudy  'HeeJakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin