Big Move

5K 330 553
                                    

Bölüm Şarkısı : The Weeknd - Earned It


Şu sikik pazartesilerden diğer herkes gibi nefret ediyordum. Bugün ise daha fazla. Çünkü çok saygıdeğer fizik hocamızın verdiği ödev için okulun en zengin çocuğu olan Jeon Jungkook ile bugünü geçirmek zorunda kalacaktım.

Jeon Jungkook demişken,tam bir zengin playboy'dur kendisi. Okulda etkilemediği insan yoktur. Utanarak söylüyorum ki buna ben de dahilim ama bu yine de ondan nefret etmemem için bir sebep değil.

Bu ödevi onunla yapıyor olmam arkadaşlarıma göre büyük bir şans. Bana gelince bundan o kadar da emin değilim. Karşımdaki bedene bakmaktan ödev yapabileceğimi de düşünmüyorum.

Her zaman böyle sıkıntılı durumlardan kaçacak bir şey bulurum fakat bu kez bu pek de mümkün görünmüyor. Çünkü ödevi yapmadığımız taktirde okulu bitiremeyeceğim. Gerçekten de işler daha da boktan bir hal alamazdı benim için.

Jeon Jungkook'un bunu önemsediğini pek düşünmüyorum açıkcası. Çünkü her zaman ödevlerini yaptıracak insanları bulur ve o kişiler de bunu seve seve kabul eder. Karşılığını ise ufak bir öpücükle alırlar. İnsanlar gerçekten de tuhaf.

Zengin playboy'umuz ödevi akşam yapmamızı ve ona gelmemi istediğinde açıkcası şaşırmıştım. Dışarıda buluşur hallederiz sanıyordum fakat onun rahatlığından asla ödün vermediğini unutmuşum tabi. Muhtemelen bütün ödevi benim üstüme yıkacak, kendisi de bir köşede keyif yapacaktı. Tanrım, nasıl olur da karakteri dış görünüşü ile bu kadar zıt olabilirdi?

Aşırı stres vücudumu esir almış gibi hissediyordum. Daha önce onunla hiç konuşmamış olmam da stresimi en üst seviyeye taşıyordu. Saatin bir türlü geçmek bilmemesi de cabası.

Şu lanet ödevi hemen bitirmek ve eskiden olduğu gibi onunla asla muhatap olmak istemiyordum. Hah, bir de şoförünü gönderip beni aldıracakmış, öyle demişti. Neden sinirli olduğumu kestiremiyordum üstelik. Ona yakın olma düşüncesinden miydi bu yoksa kendini beğenmiş olmasından mıydı? Muhtemelen ikinci seçenekten dolayıydı. Ya da ne bileyim işte.

Ondan haber beklerken ödev konusuna bakmam iyi olabilirdi. En azından kısa sürede bitirip evime dönmek için bir bahanem olurdu. Bir de güzel konumuzu söylemeden geçemeyeceğim. Çekim yasası...

Bu konu ancak ikimize denk gelebilirdi zaten. Ayrıca bu konu verildiğinde gülümsemesini görmek de işin tuzu biberi olmuştu. Onun gülümsemesine çekilmek de bu yasanın getirisi miydi acaba?

Okuldan eve geleli çoktan dört saat olmuştu ama küçük beynimizden hala ses seda yoktu tabi. Sinirim, gerginliğim ile aynı seviyedeyken telefonuma gelen bildirim sesi beni kendime getirmişti.

'Şoförüm kapıda seni bekliyor Kim.'

Lanet olası mesaj biraz daha gelmeseydi eğer ödevi umursamayıp, uyumayı planlıyordum. Evden çıkmadan önce aynada kendime baktım. Fazla mı özenmiştim sanki? Ne alakası vardı canım altı üstü siyah dar bir kot ve üzerine aynı şekilde siyah yakası açık bir gömlek giymiştim. Bu özenmek sayılmazdı bence. Evin bahçe kapısına giden merdivenlerini acele adımlarla ikişer ikişer inerken karşımda beni bekleyen adamdan çok kapımın önünde duran siyah jeep dikkatimi çekmişti. Bu velet sandığımdan daha zengindi belli ki.

"Buyrun bay Kim. Bay Jeon beni sizi almam için görevlendirdi. Hazırsanız gidelim efendim?"

Birinin bana efendim demesinden aşırı rahatsız oluyordum. Bir insan başka bir insanın çalışanı olsa dahi bu bize efendisi olma yetkisi vermiyordu bence.

𝑩𝒊𝒈 𝑴𝒐𝒗𝒆 | 𝑻𝒂𝒆𝒌𝒐𝒐𝒌 (𝑶𝒏𝒆𝒔𝒉𝒐𝒕)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin