51. BÖLÜM

163 10 5
                                    


( Klişeleşmiş wp kızlarından farklı olsun istedim. Hazal bu kız olsun mu ? )

Kasvetli bir hava vardı , güneş bulutlar ile örtülmüştü. Heryerin gri renkte olmasına aşıktım.

Tatsız ve düşünceli geçen günler sona ermişti. Üzerimde üniformam ile okula geç kalmamak için koşuşturuyordum. Hazırda duran çantayı omzuma asarken Aras'ın benim için hazırladığı kahveden bir yudum aldım. O beni beklemek yerine erken çıkmıştı.

Çok oyalanmıştım ve Aras beni pijama ile görür görmez gözlerini devirerek evden ayrılmıştı. Üzerimde büyük bir üşengeçlik vardı ve günlerce haftalarca uyumak istiyordum.

Keşke ayı olsaydım ve kışı uyuyarak geçirseydim.

Hazırlanıp okulun yolunu tuttum. Aras'ın motoru yoktu , dönüşte onunla geleceğimi hesaba katarak yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Her türlü geç kalmıştım zaten . Müzik dinleyerek yürümek iyi gelecekti.

Yağmur hafif hafif yağıyor ve kıyafetlerimi ıslatıyordu. Kapşonumu kafama geçirerek adımlarımı hızlandırdım.

Okula yaklaştığımda bahçe bomboştu , herkes derste olmalıydı. Dersi bölmek yerine teneffüsü beklemek daha mantıklı geldi . Giriş kapısından girip kantine doğru yürürken zil çaldı. Saate baktığımda ilk dersin bittiğini fark ettim.

Adımlarımın yönünü sınıfa çevirdim. Açık kapıdan içeri doğru süzülüp gözlerimi genişçe gezdirdim. Herkes kendi halindeydi ve arka tarafta bir erkek grubu vardı, sesli bir şekilde kahkahaların yükseldiği.

İlk göz göze geldiğim okyanusu kıskandıracak maviliklerdi. Sert çehresi göz göze geldiğimiz an yumuşadı, hafif bir rahatlama ve tebessüm yayıldı yüzüne.

Baran , Can ve Aras'la bir aradalardı. Sohbet koyu olsa gerek daha Aras beni fark etmemişti . Benim sıramın çevresinde olmaları nedeniyle mecburen yanlarına ilerledim.

Bakışlarımı Barış'tan çekerek kapşonumu kafamdan indirdim. Saçlarımın uçları ıslanmıştı. Keşke toplasaydım.

" Bu kadar erken teşrif etmeseydin ya , kendini bu kadar zorlama sorunlu vaka."

Elbette laf çarpan Aras'tı. Duymazlıktan gelerek çantamı sıraya bıraktım. Gözlerin benim üzerimde olduğunun farkındaydım.

"Günaydın. " dedi Baran. Gözlerimi o yöne çevirip usulca " günaydın." dedim. Aras'ın parlak kahve gözlerine bakarak
" sonraki ders ne ? " diye sordum.

Gülümseyerek " uyumaya devam edebilirsiniz kraliçem , ders fizik. "

Matematiğe olan nefretim ile fizik yarışır gerçekten. Ne gereksiz detay bir ders ah ...

" İşim var benim , Eda nerde bilen var mı ? " derken sınıfa göz gezdiriyordum. Ortalıkta görünmüyordu.

" Ne yapacaksın? " diye soran mavi gözlere sertçe çevirdim bakışlarımı. Gözlerinin içine dik dik bakmaya başladım. İfadesiz bir şekilde cevap vermemi bekliyordu. Nereden geliyordu bu hesap sorma cesareti ?

Baran " Geldi bugün teneffüse çıkmıştır , damlar birazdan. " diyerek negatif enerjiyi dağıtmaya çalıştı. Bakışlarımı Barış'tan hızla çekerek Aras'a döndüm.

" Konuşalım bir ara. "

" Olur , önemli mi ? "

" Değil , muhabbetine devam et!" diyerek sınıftan çıktım. Bu kadar içli dışlı olmak zorunda değildi.

Tamam ben Barış'a karşı olan hislerimden bahsettim ama bu ortaya koyduğu iddianın iğrençliğini değiştirmiyordu. Benim dostum olarak Aras'ta tepkili olmalıydı.

ARIZA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin