Her zamanki gibi Meliss diye kalkmıştım yataktan. Kim olabilirdi bağıran tabii ki annem
Of ama ya saat daha 10 sabah sabah uyandırılır mı? diye bağırdım.En sevmediğim şey de sabah kahvaltısı herkes çok sever, tek sevmeyen benim herhalde.
En güzeli de sabah gelen günaydın mesajı. Tabiiki dear Eren'den aşkım ya ne kadar da seviyo beni. Tam yüzümü yıkarken tekrar bi mesaj buluşalım mı?
Evet dedim arkadan annemin sesi Melis hadi ama artık
-Tamam anneee geliyorum.
Eren'e mesaj yazmadan olmazdı .
Evet buluşalım dedimSonra hemen anneme koştum anneee biz Elifle kahvaltı edicez çünkü Annem bilmiyodu.
Hemen saçlarımı yıkayıp kokulanıp çıktım dışarıya ay bi süslendim püslendim falan filan Erenle Etiler'de buluştuk kahvaltı yaptık. Sonra kafede otururken bi kız laf atmaya başladı Erene ben o an nasıl panik oldum anlatamam. Eren de aşkııım diye bağırmaya başladı zaten her şeyi oraya kadar biliyorum sanki o an beynim durdu gibi oldu. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim yanımdaysa annem ve babam vardı Eren yoktu bile... Zaten sonrası çok kötüydü bir daha ne Eren'in adını duydum ne de yüzünü gördüm. Telefonumda ne bi numarası vardı ne de resmi işte o zaman hayatın zorluğunu anlamıştım. sadece bi kişinin senin yüreğinin köşesinde olan birisine başka bi kızın ona aşkım demesiyle insanın kendisini bile değiştirebiliyor.
Neden bilmiyorum ama o günden sonra çok mutlu ve güçlü bir insan oldum. Öncedense o kadar duygulanan bi insandım ki sanki bambaşka bi insan bambaşka bir hayat yaşıyordum. İyi ki de böyle bu aralar hayatımın en mutlu günleri.
Zaten sonra uyumuşum.
Yine bi Ağustos sıcağıyla güne başladım. Babam sana bi süprizim var dedi. Süprizlere zaten hep bayılmışımdır. He baba söyle dedim.
Bodruma gitmeye ne dersin. Allah'ım kendimi tokatladım. Hemen giyindim var ya hiç o kadar hızlı olduğumu hatırlamıyorum. Yırtıklı pırtıklı şortumla yine çok cooldum.Arabaya biner binmez şarkı açtım. Zıplaya zıplaya gittik Bodrum'a ne güzel yaw insan bence hep mutlu olmalı cidden.
Sonunda varmıştık.
Anneanemde Bodrum da ne kadar
küçük olsada bi yazlığı vardı en azından. Her yaz oraya gelmekten bıkmıştım ama bu yaz çok başkaydı. Neyse birinci gün öyle böyle derken geçti.İkinci gün her yaz olduğu gibi Berillerin kapıya gittim. Ayyy canım ya nasıl özlemişim onu anlatamam.
Hemen geyik yapmaya başladık.
Beril:
-Kanka sana bi çocuk göstericem bayılırsın. Tam senlik kafayı yersin kafayı yeni taşındılar buraya delirirsin sana o kadar söylüyorum.-Adı ne?
-Enis
- O ne öyle be Edis gibi
-Gel gösteriyim.Cool cool yürümeye başladım herzamanki gibi jdjsjfk
Beril Eniiiis diye bağırmaya başladı.
O an var ya ikinci bi şok atlattım Aman Tanrı'm didim. Bir insan bu kadar mı güzel olur lan. O an göz göze falan geldik eski Türk filmlerindeki gibi... ve sanki arkadan bi fon müziği we are the championss
Sanki yavaş çekimmiş gibi çocuğa yaklaştım.
-Ben Melis.
-Ben de Enis
-Biraz resmi oldu amaa,dedim
-Evet jkjjxjxAy galiba o da bana aşık olmuştu nasıl bi duygu anlatamam gözlerinin içinde kendimi gördüm lan ilginç.
Beril ikide bir kulağıma eğilip seneye düğün deyip beni sinir ediyordu manyak ya. Ama o sarışın saçlarını ben onun yerim yerr.
Neyse işte sonra annem falan aradı yemeğe çağardı. Görüşürüz Enisçiiim dedim. Berille evin yolunu aldık. Daha ikinci günden olaylar olaylar

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Yine Gel Benim Ol
Teen Fictionİnsan değişmiyor etrafındakiler değişiyo aslında tamam mı?