cikarin ben olacagim

14 7 18
                                    

    klasik rutinini tamamlayip evden cikan hyunjin her sabah atolye yolunda ugrayip kahve aldigi kafenin onunde duruyordu. kafasi bulmasi gereken modelle o kadar mesguldu ki elinin kapi kolunda oylece durdugunu fark etmemisti.

   arkasindan gelen oflama sesiyle kendine gelip arkasini dondu. yaninda koruma oldugunu dusundugu iki adamla arkasinda bekleyen kisiye bakti.

    sari turuncu arasi bir renkte olan saci dogal degildi ama ona cok yakisiyordu. uzerindeki siyah takim elbisesi vucuduna tam oturmus disaridan da kalipli oldugu belli olan vucudunu olabilecek en guzel sekilde gosteriyordu. hyunjin karsisindaki adamin model oldugunu dusundu bu vucut ve yuzle baska bir sey olamazdi herhalde.

    "beyefendi ilerlemeyi dusunuyor musunuz?" diye sordu yanindaki korumalardan biri. kac dakikadir orada durup karsisindaki kisiyi izlediginden emin degildi. "tabi ki. ozur dilerim dalginligima denk geldi"diyerek iceri gecti.

    utanctan arkasina bile bakamadan baristaya dogru yaklasti. her gun karsilastigi guler yuzlu barista"tahmin edeyim buzlu americano" dedi sorar gibi bir ses tonuyla. hyunjin de ayni sekilde gulumseyerek"dogru tahmin" dedi ve birazdan hazir olacak olan kahvesini beklemek icin oradaki sandalyelerden birine oturdu.

    kahvesini alip atolyeye dogru yururken bugun kapida karsilastigi kisi aklindan cikmiyordu. tam olarak modelinde kullanmak istedigi kisiydi. ne eksigi ne de fazlasi vardi.

    atolyeye girdigi gibi en yakin arkadasi felixle karsilasti. "yarim saat geciktiginin farkindasindir umarim, mudur lee seni cagirdi hemen gitmeni tavsiye ederim" sozleriyle daha bitmeyen kahvesini calistigi masaya birakip mudurun odasina dogru yurumeye basladi.

     mudur lee cok iyi kalpli bir insandi, hyunjinle ozel olarak ilgilenir surekli halini hatrini sorardi. gec kaldigi icin herhangi bir azar yemeyecegini biliyordu. felix su an da yaptigi gibi abartmayi severdi.

     odanin kapisini tiklatip iceriden gelmesini isaret eden ses gelince iceri girdi. mudur oturmasini isaret etti. "gunaydin hyunjin sabah erkenden odama cagirdigim icin kusura bakma. model konusunu konusmak istiyordum hala elimizdeki modelleri kullanmak istemedigine emin misin? yeterli zamanimizin kalmadigini biliyorsun kendine bir model bulamadiysan minju senin projene gonullu oldu" dedi bir cirpida. mudur lee cok kafa utuleyen biriydi, onu dinlerken birkac kere uykusunun geldigini bile hatirliyordu hyunjin. "tesekkur ederim efendim ama modelimi buldum ve en yakin zamanda calismalara baslayacagim" dedi.

    nasil boyle bir ozguvenle model buldugunu soyleyebilmisti bilmiyordu. kafede karsilastigi kisiyi dusunerek soylemisti bunu. bir daha karsilasirlar miydi emin bile degildi ama modelini secmisti ve degistirmeye razi olmayacakti.

   "ah sonunda bu habere ne kadar sevindigimi tahmin bile edemezsin. modelinle en yakin zamanda tanismak istiyorum"dedi. "en yakin zamanda tanismanizi saglayacagim merak etmeyin" dedi ama nasil tekrar karsilasabileceklerini dusunuyordu.

     tanri su olaganustu mucizelerinden birini gerceklestirir miydi acaba. cunku hyunjinin su an tam olarak buna ihtiyaci vardi.

     mudurun "model isini cozdugumuze gore katilmam gereken bir sergi var ama katilabilecegimi sanmiyorum benim yerime katilim saglayabilir misin?" sorusuna karsilik "tabi efendim" cevabini verdi. yapabilecek daha iyi bir isi yoktu sergiyle biraz kafa dagitabilecegini dusundu.
                                   ...
    
    kahvesini alip arabaya geri donen minho bir an once babasinin ayarladigi sergiye gidip kurtulmak istiyordu. sanatla uzaktan yakindan alakasi yoktu ama sirketi bu sergiye ortak oldugu icin formaliteden katilmasi gerekiyordu.

    biraz erken de olsa sergiye ulasmislardi ve fotograf cekimi icin karsisindaki resim sergisini inceliyordu. sikintidan patlamak uzereydi. sergi haric her seyi dusunuyordu su an. bir resmin onunde takili kalip uzunca bir sure onu izledi.

    bir sure sonra uzaktan onu izleyen birini fark etti ama goz temasi kurmasiyla kosarak lavabolarin oldugu tarafa kacti. minho'nun da umrunda olmamisti acikcasi.
                                    ...

  hyunjin sergiye girmesiyle beraber karsisinda onu gorunce donup kalmisti. goz goze geldiklerinde ne yapacagini bilemeyip lavaboya kosmustu. yuzune su carpip kendine gelmeyi umdu. tanrinin varligina inanan biri degildi ama bu tesaduften sonra bir adim daha yaklasmisti inancli biri olmaya.
    onunla konusmasi gerektigini dusunup yanina gitmeye karar verdi. geri dondugunde ayni yerde bekliyordu minho. ayni sekilde resme bakmaya devam ediyordu.

     yanina yaklasip"selam" dedi. goz ucuyla hyunjine bakarak tekrar onune donen minho da"selam" diye karsilik verdi. hyunjinin"beni hatirladin mi? bugun kafede karsilasmistik kapida bekletmistim biraz sizi"sorusuyla kaslarinu catip bir sure dusundu minho. "ah hatirladim sayesinde toplantima gec kaldigim kisisin"diye karsilik verdi. aslinda toplantisi yoktu hatta erken bile cikmisti sabah ve dogal olarak gec de kalmamisti hicbir yere ama cani oyle soylemek istemisti.

   boyle bir tepki beklememisti hyunjin ama vazgecemezdi."kendime bir model ariyorum ve modelim olmani istiyorum" diye devam etti. dalga gecerek" ismini bile bilmedigin birinden modelin olmasini istemen biraz garip sanki. ayrica tanimadigim birinin teklifini neden kabul edeyim ki?"dedi minho hakli olarak. hyunjin bu yonden dusunmemisti kendini tanitmadigini bile unutmustu. "hyunjin ben 20 yasindayim. sanatciyim heykel yapiyorum. kkami isminde bir kopegim var ve tek basima yasiyorum yeterli mi?"dedi. "minho ben de kedi insaniyim yani anlasabilecegimizi sanmiyorum hyunjin." diye cevap verdi.

     cok fazla bilgi verdiginu biliyordu cenesini kapali tutmasi gerektigini ogrenmeliydi. cevap vermesine vakit birakmadan "peki benim bu isten cikarim ne olacak?" diye sordu minho.hayatinda istedigi her seye aninda sahip olabilirdi. hyunjin ona ne teklif edebilirdi ki. hyunjin isin bu tarafini hic dusunmemisti haliyle bir an duraksadi minhonun paraya ihtiyaci olacagini sanmiyordu bu gerek kiyafetlerinden gerekse durusundan belli oluyordu. ama minhoya ne sunabilecegini bilmiyordu.
  
    dusunecek vakti olmadigini biliyordu cunku minho dakikalarca orada durup hyunjini dinlemeyecekti. ilgisini cekmedigini dusunup uzaklasacakti oradan. bir an dusunmeden "cikarin ben olacagim"dedi. ne dedigini saniyeler sonra fark etti ve minhoya bakti. minho duydugu cevaptan tatmin olmus bir sekilde hyunjine donup "numarani korumalarimdan birine birak yarin seni arayacagim" dedi ve hyunjini yalniz birakarak uzaklasti.

OMGG yazarken cok heyecanlandim. asiri uzun bi bolum gibi geldi ama o kadar uzun deilmis neuse umarim guzel olmustur optumm

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sculpture hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin