thunderflower

115 18 14
                                    

ölüm.

ölüm nedir hiç merak ettiniz mi? hiç kendinizi öldürmeyi denediniz mi? beyaz ışık, tanrı, ölümden sonraki hayat, bunlar gerçek mi, gerçekten varlar mı gibi sorular benim gibi, sizin de aklınızı kurcaladı mı?

ben, jung wooyoung.

bendeniz bu soruların cevaplarına ulaşmaya çok, çok yakındım. fakat çok sevgili abim beni kurtardığını sanarak cevaplara ulaşmamı engelledi. aslında kendisini çok severim. kendimi sevdiğimden bile çok. ne zaman düşsem beni kaldıran, düşecek gibi olduğumda elimden tutan tek kişi oydu.

biricik abim, park seonghwa. ne zaman ihtiyacım olsa yanı başımdaydın. intihara kalkışımın en çok seni üzdüğünü ve bana yardım etmek için kendinden bile vazgeçebileceğinin farkındayım. bu yüzden en çok senden özür dilerim. ve bu dünyada kimseyi seni sevdiğim kadar sevmediğimi de bilmeni istiyorum.

evet, bu benim intihar mektubum. lütfen bunu okuduğunda üzülme. biliyorum söylemesi kolay ama üzülmemek zorundasın, gidişimin beni mutlu edecek tek şey olduğunu bilmeli ve ne kadar çabalasan da mutlu edemediğini sandığın kardeşinin gidişine sen de sevinmelisin. yemin ederim ki, beni hep mutlu ettin. tüm enerjini benimle paylaşmaktan bir saniye olsun vazgeçmedin. ne olursa olsun bana gülümseyerek baktın, bu yüzden sana çok ama çok minnettarım. hiçbir şey senin suçun değil.

hongjoong hyung, nasıl olduğunu bilmesem de hem abimin en kıymetlisi, hem de benim en yakın arkadaşım olmayı başardın. ne zaman kötü hissetsem sana geldim. hep mantıklı konuşurdun, neyin içinden çıkamasam sen bir çözüm yolu bulurdun. yol gösterici bir ışık gibiydin benim için. kuzey yıldızımdın. ve ben seni dinlemeyip var olmadığını bildiğim güney yıldızını aramaya koyuldum.

choi san'ı.

benim biricik, güzel sevgilim. özür dilerim. sen beni, yıkık bir harabeyi, böylesine güzel sevip iki katlı tatlı, sıcacık bir eve dönüştürmeyi bile başarmışken ben seni hak ettiğin gibi sevmeyi başaramadım. çok özür dilerim. sana yetemedim. sen hep aksini söylesen de öyle olmadığını biliyordum işte. yanına yakışacak kadar güzel bile değildim. bu yüzden kendimi günlerce aç bıraktım ya, sonrasında abimle konuşmak zorunda kalmıştın. haberim yok sanıyordun ama ben bunu da biliyordum. abim beni bir psikiyatriste götürdü. kullanmam gereken ilaçları kullanmış gibi yaptım sadece. bundan vazgeçemezdim çünkü. tekrar kilo alamazdım. yapılan zorbalıkları yeniden kaldıramazdım. her şey bitmişti. güzelleşmiştim de ben. ama senin için eksik hissetmekten kendimi hiç alıkoyamadım. benim güzel sevgilim, özür dilerim. ama senin de dediğin gibi, seni çok yordum. benim olumsuz tavırlarım seni de bıktırdı. ve düşünüyorum da, o kadar haklıydın ki. bana katlanmak zorunda kaldığın için yeniden özür dilerim. ve teşekkür ederim. bana hayatımın en güzel iki yılını yaşattığın, hep yanımda olduğun, ilk aşkıma kavuşmama izin verdiğin için. seni çok sevdim san. sen benim ilk ve son aşkımsın. güney yıldızımsın. bana özelsin. sana ilk güney yıldızım dediğim zamanı hatırlıyor musun? sen iki yanında duran ellerine yaslanmış, kumların üzerinde oturuyordun. ben ise uzattığın bacaklarına yatmış, hem senin melekleri dahi kıskandıran yüzünü, hem de tepede parlayan yıldızları izliyordum. bir elin yaramazca saçlarımın arasında dolaşmaya başladığında güney yıldızım diye seslendim sana. güldün. öyle güzel güldün ki kıskançlığından bir yıldız kayıverdi. güney yıldızı diye bir şey yok ki, dedin. onayladım ben de seni. işte o yüzden güney yıldızımsın, yalnızca bana özelsin, dedim. yüzünde bir gülümseme daha çiçek açtı. ve o güzel geceyi öpücüklerle sonlandırdık, yıldızların bizi ne kadar kıskandığını bilmeden. çok güzeldin, çok güzeldi. içinde sen olan hiçbir anıya kötü demek içimden gelmiyor. o yüzden teşekkür ederim, beni sevmeye devam ettiğin 707 gün için. ve gitmemde kesinlikle senin hiçbir suçun yok. olur da haberimi alırsan sakın üzülme. her şeyin en güzelini en çok hak eden kişisin. kendine layık birini bul. beraber okuyamadığımız şiirleri oku. ve eğer olur da sen de istersen, birlikte bestelediğimiz şarkıları abime de dinletebilir misin? beni bir kez bile şarkı söylerken duymadı. eminim ki onu mutlu edecektir. hem en büyük tutkumdan abimin de haberdar olması beni çok mutlu eder. bu da senden son isteğim olsun, güney yıldızım.

yeosang, tek gerçek arkadaşım. beni koşulsuz seven dört insandan biri. en çok sana karşı mahcup hissediyorum, küçük kardeşim. kan bağı ne de önemsizmiş, sayende anladım. hayatımı daha güzel ve daha katlanılır yaptın. 6 yaşımda bana kumlar ıslak olmadan kumdan kale yapamayacağımı öğreten sarı saçlı güzel çocuk. senin için yaşamaya devam ettiğim günlerin sayısını bir bilsen. lütfen dans etmeye devam et. seni ne zaman izlesem ruhumda bir şeyler titreşirdi sanki. yaşayan sanatsın sen. sanatını benim için de yaşatmaya devam et. çok özür dilerim. böyle olmasını hiç istemezdim. seni çok ama çok fazla seviyorum. seni seven tek kişi ben değilim, jongho da senden hoşlanıyor. hani şu gizlice izlemek için beni de peşinden sürüklediğin ressam çocuk. bu da benim sana son kıyağım olsun.

yunho ve mingi. hep lise hayatımın berbat geçeceğini düşünmüştüm. öyle de oldu. ta ki ikiniz bir öğle arası beni bulup zorbalarımdan kurtarana dek. sayenizde tüm hayatım yeniden şekillendi ve lisedeki son iki yılımı huzur içinde geçirdim. ikiniz ben karanlıkta kaybolmuşken yoluma çıkan ateş böceklerisiniz. çok teşekkür ederim. size her daim minnettar olacağım.

ve son olarak, anne. umarım abim sana ulaşmayı başarır ve bu satırlar senin canını o kadar yakar ki vicdan azabından uyuyamazsın. sana yetememek beni o kadar tüketti ki. yıllar geçtikçe ruhumdan parçalar kopardın sanki. yeme wooyoung, gülme wooyoung, neden bu kadar mutlusun wooyoung? bıktım. bıktırdın beni. mahvettin. kaç gece ağlarken uyuyakaldığımdan, kendimden ne kadar nefret ettiğimden hiç haberin yok. hepsi senin yüzünden. beni ne kadar kötü olduğuma o kadar inandırdın ki kendi içimdeki hiçbir güzelligi göremez oldum. ben senin kuklan değildim. ben senin köpeğin değildim. benim de söyleyecek çok şeyim vardı. konuşmama izin vermedin.

sayende dünyanın en iyi yalancısı ben oldum.

intiharımdan biri sorumlu tutulacaksa, o da sensin.

ben wooyoung, asla gerçekten sevmediğin oğlun.

ben, jung wooyoung; abisinin biricik kardeşi, hongjoong hyungunun küçük yaramazı, arkadaşlarının mutluluk kaynağı, yeosang'ının abisi, sevgilisi san'ın gelincik çiçeği ve annesinin hiç sevmediği oğlu.

ve bu da benim intihar mektubum.
-04.13

707, ateezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin