09

39 7 2
                                    


Eylül'ün ortaları
Rüzgârlar estiren ılık bir ikindi havası
Hava serinliğe doğru kendini bırakırken
Kendimi sıcak, alev alev günlere doğru yürürken
Bazı saatler ise düşe seke koşarken
Buluveriyorum

Sokakta herkes hırkalarını çoktan geçirmiş sırtına
Fakat ben hâlâ sıcağı boğuk, kamaşık yaz günlerinden bir arafta gibi hissediyorum

Bir Eylül ikindisinde oturmuş
Haziran gecesinin havasını soluyorum

Senin cümlelerini tükürüp de unutamıyorum
Ne dilim, ne beynim tepki koyuyor buna
Dönmeye devam ediyor
Sense hala uçlarında

Sanki elinden avucundan zehrini öpüyor gibiyim
Dünden razı bu geceyi bekliyorum
Takvimler ileri yapraklarını dökerken
Ben hep geriye sekiyorum

Dört gözle beklediğim sert güz de alıkoyamadı beni bu dünyevî yaz engebesinden

Daha ne kadar koşmalıyım ekinokslar arasında
Keşke senin de bir yanıtın olsa

Yapraklar mı bu havayı ısıtıp ısıtıp önüme seren
Yoksa ben mi debeleniyorum hiç olmayacak baharlarda

Lütfen buyur son bir gece daha bana
Yazdan, felekten bir gece çal bu Eylül sabahına
Sen çalarsın, eğlenirsin, söylenirsin

Ben sadece dinlerim
Belki o zaman anlarım

Belki o zaman dilim susar, ellerim oynamaz
Başım ağrımaz, dizlerim çökmez

Belki güz soğuğu sarar bu sefer beni
Eylül hissettirir kendini, girer pencereden içeri

Bu son yazımız, son Haziran
Hissettim
Bu sefer rüzgâr götürecek
Hepsini, ne varsa, senden kalan

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

senin cümlelerini tükürüp de unutamıyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin