up all night [ hyunlix / BL]

❝ all night ❞

"Beni yavaşlatmayı bırak velet!"

"Hah! Yavaş bile değilim seni yaşlı vampir!" diyerek güldü Felix.

Hemen bir adım önünde ilerleyen beden durmadan geniş omzunun üzerinden ona baktı. Kınayan bakışlarıyla sarışın oğlanı kısaca süzüp önüne dönmüştü. Arkasında belinde bağlı olan ellerini serbest bıraktı. İşaret parmağı ilerledikleri çatıdan uzakta ki bir diğer çatıyı gösterdi.

"Orası bize ait değil. Eğer ki orada avlanırsan olacaklardan seni kimse kurtaramaz. " diyerek ilk avı için çıkmış olan oğlanı bilgilendiriyordu.

Felix gösterilen yere gözlerini kısarak baktı. Önünde ki beden hızlı bir şekilde diğer çatıya atlayıp yürümeye devam ettiğinde bakışları bu kez iki çatının arasında gezindi. Beklediğinden büyük bir aralık vardı. Bu onu ilk kez korkuttu. Minho arkasında ki ayak seslerinin yokluğuyla arkasına döndü.

Çok geride kalmış oğlanla alayla güldü. Sesinin ona ulaşacağı yükseklikte çıkardı. "Ya gelirsin yada orada kalıp, ölmeyi kabullenirsin." dedi.

Minho'nun neyden bahsettiğini anladığında oğlanın nefesi kesildi. Atmayan kalbi sanki bu gerçekle bir insanmış da atacakmış gibiydi. Bunu yapamazsa, kimse onun için avını paylaşmaz ve böylece açlıktan ölürdü.  Düşünceler giderek onu boğmaya başladığında geriye doğru birkaç adım gitti. Daha sonra kendini karşıya doğru iterek ayaklarını yerden çekti.

Bedeni hafif bir rüzgarla diğer çatıya geçtiğinde güldü. Gözleri kendini izleyen kişiyi buldu. Dudaklarından 'tch' sesi duyuldu. Bu tepkinin ne anlama geldiğini düşünmeye fırsatı olmadan ilerleyen bedenin arkasından takip etti.

"Burası bize ait. Aşağı inerken dikkatli ol, kimse seni görmesin." dedikten sonra iki bina arasında ki boşlukta kayboldu.

Arkasında kalan oğlan ise bir süre aşağıda gözlerini gezdirdi. Fazla yüksekti. Üzerine burada kimsenin onları görmemesi imkamsızdı. Öyle ki hemen karşı dairede sevişen iki oğlanın kendisine baktığını fark etti. Cama yaslı arkasında ki oğlan tarafından becerilen genç gülümseyerek kendisine el sallamıştı. Aynı şekilde karşılık vermek üzere elini kaldırdığında onu hızlı bir şekilde kapıp gözden kayboldu Minho.

Az önce ne yaptığının farkında mıydı bu aptal?! Sakin kalmaya çalışarak binanın yangın merdivenlerinden hızla indi. Tuttuğu bedeni aşağı da bıratı. Kaşlarını çatarak gülümseyen oğlana bir süre baktı. Dilinin ucuna dizilmiş sözleri geri yuttu. Ne söylese boşunaydı.

"Beni takip et, başka hiçbir şey yapma." diyerek önden gitti.

"Tamam." dedikten sonra onu takip etmeye başladı Felix.

Her geçtikleri sokağı iyice inceliyor, belki hayatında hiç görmediği yeni şeyleri şaşkın bakışlarla süzüyordu. Öyle ki bu şehir fazla libidosu yüksek insanlarla dolu olmalıydı ki  her sokakta sevişen insanlar vardı. Hatta minho gözüne kestirdiği oğlan ve kızı işaret ederek sinsice arkalarından yaklaştı. İkisini de nasıl ustaca avladığını yeni olana gösterirken günün ilk avını afiyetle sömürmüşlerdi.

Yalpalayarak ilerleyen sarışına güldü minho. Kanda ki alkol yeni oğlanı etkilemiş olmalıydı. Kolundan tutup bir başka sokağa girdiler. Burası az önce ki sarhoşların çıktığı mekan olmalıydı. Yani Felix öyle olduğunu düşündü. Haklı çıkmasıyla da güldü. Karanlığın içinde saklanıp bir süre girip çıkanlara baktılar.

" Haha! Cidden yaptın mı bunu?"  içeriden gülüşerek çıkan ikili ile kendilerini daha çok ittiler karanlığa.

Uzun beden kolunu attığı oğlanın baş onayıyla daha çok gülmüş. Onunla beraber gülen mavi saçlı oğlan da karnını tutuyordu gülerken. İkilinin kafası iyi olmalıydı ki aynı zamanda geriye doğru gidiyor bazen de düşmekten son anda kurtuluyorlardı.