Hiçbir suçun yoktu. Tek suçun onu sevmediğini söylemendi ve buradan saygısız, nankör biri olduğunu, bunun için güzel bir ders verilmesi gerektiğini düşünmüştü sonra da seni bir sandalyeye bağlayıp, vücuduna jilet kesikleri atıyordu. Çığlık atıp yalvarsanızda durmadı ve jilet yanlışlıkla bir damarınızı kesmişti, maalesef ölmüştünüz. Mikey senin sesin bir süre çıkmayınca sana baktı. Kendi de ne yaptığının farkında değildi ki. Bayıldığını sandı ve orda öylece bıraktı. Odaya 4 saat sonra yine geldiğinde hala sesiniz soluğunuz yoktu. Geldi ve teninin morarmaya başladığını gördü ardından panikle nefesini kontrol etti ve anlayınca gözleri kocaman açıldı. Panikle elleri kolları titremeye başladı ve gözünden bir damla yaş geldi
"Y/n...ben çok üzgünüm..."
Hiç tereddüt etmemişti ve direkt eline silahını alıp kendini vurdu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ona özgürlüğün konusunda karşı çıkmıştın ve seni boynundan tutup havaya kaldırdı. Bunu yaparken nefes alamadın ve konuşamıyordun da.. seni biraz uyarıp duvara fırlatınca kafanı fena derecede vurdun ve kafatasın kırıldı.. ardından maalesef ki vefat etmiştin. O seni yerde kanlar içinde görünce anında pişman olup yanına uçtu. Seni sarstı, bağırdı, salladı ama senin işin çoktan bitmişti. Senin için ağladı ve sana sıkıca sarıldı. Her yerine kan bulaşsa da pek umrunda olan birşey olduğu söylenemezdi. Adamlarını hızlıca çağırdı ve arka bahçede gölge gören bir yere senin için mezar açmalarını emretti.
