detention .hyunin

one

jeongin

Başımdan savmaya çalıştığım öğretmen ile ilgili küfür etmeden konuşma yapmak çok zordu. Bang chan hyungun akrabası olmasaydı üstünde yumruk atarak sinir alacağım hoca sonunda konuşmasını bitirmesi ile sıradan kalkarak kafeteryaya yol aldım. Uzun zaman önce -yaklaşık üç yıl önce- babamın çok büyük istekleri ile diş hekimliği seçmiş kendimi kocaman bir ızdırap içine çekmiştim. Yanımda her bokta duran ve asla bırakmayan jisung ile beraber az çok arkadaş edinmiş bir şekilde üç yıl geçirmiştik. Jisung'un bıkmak bilmeyen yapısı ve yüz güzelliği ile okulda yayılmış başımıza belayı almıştık. Bunun sonucu olarak hocalar en küçük görevde bizi kullanmış peşimizden ayrılmamıştı.

Sunum yaparmış gibi konuşmam üzerime atlayan Jisung ile bölününce okul işlerine ne kadar alıştığım yüzüme vurulmuştu. Kırıcı. Çok bekletmeden üzerimden Jisung'u attım ve diğerlerinin yanına geçtim. " Okula yeni gelen çocuk şimdiden bizim popülerlik ile yarışıyor." Yongbok'un sözü dikkatimi çekince kafam o tarafa dönmüş daha çok dinlemeye başlamıştım. Okulun yarı yılında gelen uzun saçlı, kızlara taş çıkartan öğrenci Hyunjin gerçekten de popülerliği eline almıştı. Fiziği ve dersleri güzeldi. Peşinde milyon tane kız hatta milyon tane erkek vardı. Hoş hiçbirine yüz vermiyordu fakat hala onu tercih ediyorlardı. Garip bir çocuktu bir o kadar da güzel. Neden kimseyle çıkmadığı hakkında bir fikrimiz yoktu fakat biri olsaydı Yongbok olacağı kesindi. Derin sesini çok sevdiğini her zaman söylerdi. Sanırım şu an arkamda tekrardan arkadaşımın sesini övmek için bekliyordu. Öyleyse neden nefesini boynumda hissediyordum?

" Yang bu akşam disiplin odasında buluşabilir miyiz?"

Cümlesinden sonra kulağımda hissettiğim dil darbesi bu teklifin masum olmadığını gösterirken şaşkınlık ile arkamı dönmüş bana gülümsemesini ardından ise gidişini izlemiştim.  Dilini kulağımda gezdirirken ellerini saçlarımın diplerine sürmüştü. Bu yüzden lavaboya gidip saçımı düzeltmem gerekiyordu. Ondan önce ise bana anlamaz gözlerle bakan arkadaşlarıma açıklama yapmam. "Ders çalıştırmamı istiyormuş da onu sordu. Utandı galiba sizden. Her neyse gideyim de saçımı düzelteyim bekleyin beni çocuklar."  Beni sorgulamadan kafa sallamaları en sevdiğim özellikleriydi. Bende bir şey demeden kalkmış ve tuvaletin yolunu almıştım. Sağ tarafımda bir tane çocuğun çıkma teklifini reddeden Hyunjin beni görünce arkamdan ilerlemişti. İlk emin olamasam da benim çıkardığım kapı sesinden sonra gelen kapı sesi beni takip ettiği kanısında haklı çıkmamı sağlamıştı. Benim elime gerek kalmadan saçlarımda yine Hyunjin'in elini hissettim. Bir yandan düzeltiyor bir yandan da gülerek konuşuyordu.

" Teklifi düşündün mü Yang? Benimle bu akşam disiplin odasında buluşabilir misin?"

" Ne sikim saçmalıyorsun Hyunjin? Gecenin bir yarısı disiplin odasında ne işimiz olacak?". Cümlem üzerine gözlerini devirmiş saçlarımı düzelten eli yavaşça yanağıma doğru inmişti. Fazla bekletmeden diğer elini de kaldırmış yüzümü hafif hareketlerle sevmeye başlamıştı. Yanaklarım, çene hattım, adem elmam ve dudaklarım arası gidip gelen elleri ilk başta mayışmama sebep olurken sonrasında germişti. Ellerini tutarak arkasında birleştirdim. Daha sonra ise takılı kaldığım duvar kenarına onun sürükledim.  "Hâlâ soruma cevap alamadım Hyunjin? Ne istiyorsun?"

" Hadi ama Jeongin. Sınıf birinciliği senin elindeyken anlaman kolay olur diye düşünmüştüm."

" Belki senin ağzından duymak istiyorumdur?"

" Doğru. O zaman sorumu istediğin hâle getireyim Yang. Benimle bu akşam disiplin odasında buluşup beni sertçe becerebilir misin? Ben ağlayana ve daha fazlasını alamayacak duruma gelene kadar."

Sözleri rekor bir hızda pantolonumun içindeki penisimi sıkarken bu cümleleri duymayı az çok beklemiyordum. Hyunjin'i ulaşılmazı oynayan biri sanardım. Sonuç olarak kimseye yüz vermezdi. Notlarını isteyen insanlara bile bakmadan uzatır ve giderdi. Bu kadar edepsizce teklifler ondan beklediğim bir davranış değildi. Feminen takılırdı ancak asla pasif görünümü vermemişti. İşin aslı Hyunjin, kendi gözlemlerime göre oluşturduğum karaktere hiç uymuyordu. Hyunjin bana göre etkileyiciydi. O herkese göre etkileyiciydi. Okula ilk geldiğinde çoğu ilişkiyi ortadan kaldırmıştı. Konuşmadan yapmıştı bunu. Ancak kendimce bakacak olursam. Hyunjin asla sevişeceğim biri değildi. Herhangi bir nedeni yoktu. Şu ana kadar aklıma hiç onunla sevişmek gelmemişti. Ve o gelip söylemeseydi muhtemelen gelmezdi. İşte bu yüzden üzerine yasladığım bedenimi çekip elimi yıkarken konuşmuştum. " Bu teklifi sunabileceğin daha bir sürü erkek var. Onlara sormanı öneririm."

Musluğu kapatıp çıkışa doğru adımlarken Hyunjin peşimden gelmiş ve önüme geçmişti. Beklemediğim hareketi üzerine tekrar konuşacakken beni mermere doğru itmiş ve elleri penisimi avuçlamıştı. " Jeongin okulun en iyisi sensin ve ben seninle sevişmek istiyorum. Diyeceğim o ki sen bu akşam benimle disiplin odasında buluşacak ve beni sertçe becereceksin. Cevabın reddetmek olacak ise uğraşmamanı öneririm. Çünkü elimin altındaki penisin tam tersini söylüyor."  Demiş ve dudağıma bir öpücük kondurarak gitmişti. Kendimi ele vermenin utancını yaşarken hızla tuvaletten ayrılmış arkadaşlarımın yanına gidiyordum. Hyunjin gerçekten de beklediğim gibi değildi.

-bolum sonu-

ILK BOLUM ICIN ELIMDEN GELENIN EN IYSINO YAPTIM AMIK PAKIZE YORUM YAPMAZSAN OLURMUSUM 😭😭😭😭😭😭😭☹️☹️☹️☹️☹️