Yeterince uzaklaştıklarını anladıklarında bir yerde durup dinlenmeye başladılar. Nefes nefese kalmışlardı. Çok yoruldular fazlasıyla ama başaracaklarına inanıyorlardı onlanları artık kimse tutamazdı.
Chan yanında ki çocuğa baktı çok yorulmuştu hatta bayılacak durumdaydı chan hemen çantasında ki bir çikolatayı ve suyu çıkararak seungmin'e uzattı. Seungmin gülümseyerek elindekilerini almıştı. Chan ise o zaman seungmin'in gülüşünün çok mükemmel olduğunu fark etti. Saatlerce ona bakabilirdi onun gülüşü mükemmeldi çok güzeldi.
Chan- Seungmin çok güzel gülüyorsun
Seungmin utançla başını eğerek teşekkür etti. Biraz dinlendikten sonra saate baktılar ve havalimanına koşmaya başladılar çünkü bu onların son şanslarıydı.
Ve bunu bildikleri için koşuyorlardı. Durmaksızın koşuyorlardı.Sonunda havalimanına yaklaştılar. Bir ara chan seungmin'in elini bıraktı. Ve önden koşmaya başladı karşıya geçerek onu bekledi chan. Seungmin hızlıca koşmaya başlamıştı arabalar kornaya basıyordu o ise daha da hızlanıyordu. Ve sonra bir anda bir araba seungmin'in canına mal oldu. Chan seungmin'in yanına koştu ambulans için bağırdı sesi kısılana kadar bağırdı. Ama ambulans geldiğinde fazlasıyla geç olmuştu.