Biraz Boss bitch'e benzer bir şey oldu eheh
O kadar okuyup düzenledim ama yine de yazım yanlışım varsa şimdiden özür dilerim. Yanlış bir yer gördüğünüzde uyarırsanız sevinirim!!
Keyifli okumalar♡
•••Zilin istikrarlı bir şekilde çalmaya devam etmesi üzerine Jungkook, oflayarak yattığı koltuktan kalkarak ayaklarını sürüye sürüye uyuşuk adımlarla bir yandan kapıya doğru ilerliyor, diğer yandan da gelen kişi kimse içinden sövüyordu.
Zaten bir haftadır olduğu gibi sinir küpüyken her an her şeye patlayabilecek gibi hissediyordu -ki buna çalan sikik zil de dahildi.-
Burnundan soluyarak kapıyı açtığında karşısına çıkan pembe kafalı arkadaşı hiç de şaşırtmamıştı jungkook'u.
Çünkü o Jungkook'un baş belası ve bir adet min yoongi bağımlısı, park jimin'di.
"Bir daha zili bu şekilde istikrarlı bir şekilde çalarsan park jimin, onu yerinden söker götüne sokarım."
Pembe saçlı arkadaşının sözlerini önemsemeden onun dağılmış ve ruh gibi görünen bedenini inceleyerek Bakışlarını kınar gibi kısarak olumsuz bir şekilde tch tch'lamıştı.
"Bu halin de ne böyle Jungkook? İçine domuz yavrusu kaçmış gibi görünüyorsun." Dedikten sonra kıkırdayarak hâlâ kapıda dikilen Jungkook'un yanından geçerek içeriye adımlamıştı.
Jungkook onun bu alay dolu sözleriyle gözlerini sinirle yumarak gözlerini kapatıp açmış ardından kapıyı kapatarak çoktan koltuklardan birine yayılan ve dağınık evini ilk kez görüyormuş gibi inceleyen pembe saçlının karşısında ki koltuğa oturmuştu.
İkili kısa bir süre bakıştıktan sonra sessizliği bozan taraf jimin olmuştu çünkü ona kalırsa arkadaşının hiç konuşmaya niyeti yoktu.
"Taehyung ile tartışmandan sonra konuştun mu onunla?" Jungkook, arkadaşının bu soruyu soracağını önceden tahmin etmiş gibi derin bir nefes alarak başını olumsuz anlamda iki yana sallamıştı.
"Bir haftadır aramadı beni. Mesaj falan da atmadı zaten sinirlerim bozuk."
"Tartışma da sen suçlusun yalnız. Ona kendini açıklamasına izin bile vermeden direkt olarak tokadı yapıştırıp barı terk eden de sensin, hatırlatırım."
Pembe saçlının haklı konuşması, jungkook'u hem daha fazla sinirlendirip hem de kendini suçlu hissetmesine neden olurken havaya sıkıntılı bir nefes vermesine neden olmuştu.
Arkadaşı haklıydı ve bu jungkook'u sinir küpü yapıyordu. Siniri ise sevgilisine değil, tamamen kendineydi.
Kelimenin tam anlamıyla bok gibi hissediyordu.
Tam şuan da sevgilisinin hem sevgisini hem de onu dinlemeden tartışma çıkardığı için en sert cezaları ile cezalandırmasını istiyordu.
Çünkü sevgilisinin her şeyini özlemişti.
"Onu özledim. Sadece... Sadece fazla kıskanç biriyim jimin biliyorsun. O kadın vatoz gibi yapışmıştı ona. Yanlış anlamam normaldi. Ayrıca alkollü ve duygusaldım tamam mı?"
Pembe saçlı arkadaşının bu haline sonunda amk der gibi gülümseyerek ayağa kalktığı gibi önünde dikilmişti beyaz tenlinin.
"O zaman bir haftada büyüttüğün koca götünü kaldırarak derhal hazırlanıyorsun ve my time'a gidiyoruz, hadi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐨𝐧'𝐭 𝐩𝐫𝐨𝐯𝐨𝐤𝐞 𝐦𝐞 ❥𝐭𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤
FanfictionJeon jungkook, sevgilisi kim taehyung ile birbirlerine meydan okumayı, onu kışkırtmayı ve onun tarafından sertçe becerilmeyi seviyordu. ✰Top!tae ✰Bottom¡kook ✰Smutshot!!