Agent(Hyunlix)

~18~

!BU BÖLÜM YÜKSEK DÜZEYDE CİNSELLİK İÇERİR!

Bu sabah, diğer sabahlara kıyasla daha yorgun bir şekilde uyandım.

Bunun nedeni, dün gece hiç uyumayıp Hyunjin ile seks yapmış olmam ile alâkalı.

Daha kötüsü, Hyunjin bu gece daha beterini yapacağını söyledi.

Benimle seviştiğinde içindeki azgınlık daha da azalır diye bekliyordum ama seviştikçe bana karşı hissettiği cinsel istek daha da artıyordu, şiddetleniyordu ve her seferinde beni daha sert bir şekilde sikiyordu.

Hyunjin ile bizim kaldığımız çadır ayrıydı, bu yüzden yaptıklarımızı kimse görmüyordu.

Ama inleme seslerim tüm olup biteni ifşalamaya yeterdi...

Hyunjin'in altında inlememek mümkün değil başka bir açıdan da, elimde olan bir şey değil.

Çok ciddiyim, Hyunjin'in altında inlemeden duran biri olursa o kişiye altın madalya takarım.

Sahte altın bile takmam, gerçek altın takarım.

O derece yani...

Tabii kimsenin Hyunjin'in altına yatmasını istemem, kıskanırım.

Orası ayrı.

Hyunjin'in benden önce uyandığını ve beni izlediğini Hyunjin, beni belimden tutup kendine çektiğinde farkettim.

Hyunjin, her zamanki gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

"Ne oldu? Yine düşüncelere daldın. Dur, tahmin edeyim. Dün gece olanları mı düşünüyorsun yoksa? Altımdaki görüntülerin aklından çıkmıyor mu?"

Yanaklarım, normale göre iki kat daha fazla kızardı.

Hyunjin, boynuma yaklaştığında sıcak nefesini boynumda hissediyordum.

Ah, tanrım...

Bu çok azdırıcıydı.

Hyunjin, boynumu emmeye ve dudakları boynumdayken derin nefesler çekmeye başladığında bir an önce boşalmak istedim.

Hyunjin boynumu, dudaklarımı, göğsümü ve tekrar dudaklarımı öptü.

Ardından dudaklarımı sertçe emdi.

Dudaklarımı sertçe emmesinin sonucunda dudaklarım kanamıştı ve Hyunjin, dudağımdaki kanları yalayarak temizledi.

Bunun ardından elini bir süre vücudumda gezdirdi...

Lanet olsun...

Lanet olsun, lanet olsun...

Sanırım boşalacaktım.

Ahh...

Hyunjin, ne yaptın sen?

Elimi hızla penisime götürdüm, ama her şey için çok geçti.

Çoktan boşalmıştım...

Hyunjin, boşaldığımı farketti ve aramızda ufak çaplı bir bakışma yaşandı.

Hyunjin, ceketini çıkardı ve bana uzattı.

"Bunu oturduğun yere koy, boşaldığını kimse anlamaz. Ayrıca işimize dönebiliriz."

Son cümleyi söylerken imalı bir şekilde gülüyordu.

Yanaklarım, bir defa daha kızardı.

Hyunjin, beni kollarımdan tuttu ve yere yatırdı.

Ardından boynumu yalamaya başladı, kısa bir süre daha devam etti.

Bunun ardından dudaklarımı 20 dakika boyunca öptü, beni uygunsuz şekilde elledi ve boynumu son bir defa daha yaladı.