neyse bunları düşünmicem ama burdan kaçmam gerek o sırada aşağı indim masaya oturdum yemeğimle oynamaya başladım çünkü iştahım yoktu junkook'a döndüm
evde fazladan kıyafetin varmı bunlar beni rahatsız etmeye başladı dedim junkook bana dönüp benimle gel işareti yaptı bende peşinden gittim onun odasına gittik bana eşofman ve beyaz tişört verdi teşekkür ettim ve odadan çıktım üstümü giyindim aşağı indiğimde junkook koltukta oturmuş telefona bakıyordu bende karşı tarafına oturdum bana baktı ve konuşmaya başladı yanıma gel dedi ama ben burda rahatım yaptım ama bana sinirli bi şekilde baktı ve yine aynı şeyi söyledi ben yine kalkmadım sonra junkook ayağa kalktı yanıma geldi korktum ama beni kucağına aldı ve konuştu lafımı ikiletme ne dediysem onu yap dedi.Sanki benim evden kaçmak istediğimi anlamıştı bana baktı ve konuştu boşuna bakınma dışarda korumalar var istesende kaçamazsın dedi bi anda yüzüm düştü ve yine konuştu üzüldün mü sen yaa yaptı cevap vermedim kucağından kalkmaya çalıştım ama izin vermedi çok sıkı tutuyordu bende öyle kaldım biraz zaman geçtikten sonra beni koltuğa bıraktı ve dışarıya çıkıcağını ve akşam geç gelebilceğini söyledi bende kafamı salladım cevap vermedim trip atıyordum bende televizyonu açtım bişeyler izledim 1-2 saat geçti uyuya kalmışım o sırada junkook gelmiş beni alıp yukarı çıkarmış sabah uyandığımda yanımda junkook vardı ve bana çok sıkı sarılmıştı ondan kurtulmaya çalıştım ama olmuyordu bende yatağa geri uzandım düşünmeye başladım junkook'a karşı hislerim çok değişikti zamanla öğrenecektim bazenleri çok sinirli oluyo ama aynı zamanda sevimli benimde hislerim değişip duruyor diye düşünürken yeniden uyuya kalmışım bu sefer yanımda junkook yoktu ben hemen ayaklandım elimi yüzü yıkadım ve aşağı indim junkook evde yoktu bende mutfağa gittim kendime su doldurdum ve koltuğa oturdum yine televizyonu açtım ve izlemeye başladım...
YOU ARE READING
takıntılı sevgilim junkook
Fanfictionakşam eve dönerken önümüzü bi araba kesiyor kenardan çıkıcakken birisi kolumuzdan tutuyor gerisi karanlık...