veda edemeden veya kal diyemeden

42 4 0
                                    


bu bir başlangıç mı olacaktı, veyahut çöküş mü? insanlarla geçinemiyordum ve kendimi onların ortasına atıyordum. sebebini soruyordum şimdi kendime, arabada giderken kendime sorduğum tek şey buydu, yurda varmak üzereyken, pişmanlığımın fayda getirmeyeceğini de biliyordum. arazi yolunda yağmurlu havayı izliyor, yeni yeni gözlerime serilen gölü seyrediyordum.
'' burada huzurlu olacağını hissediyorum. manzara çok güzel değil mi? lotus çiçeklerini seviyorsun, burası mevsiminde bereketli geçiyor anlaşılan. ''
annem konuşurken nehrin üzerini örten lotus yapraklarına bakıyordum. ve düşünüyordum, gözlerim alelade dolaşırken, aklım tek bir şeye de sabit kalıyordu. üşüyordum, hislerim tüylerimi ürpertiyordu. beremi gözlerime kadar çekip uyumayı denedim.
annem uykumu böldüğünde yolculuğumuzun bittiğini kavramıştım, biraz esnedikten sonra basitçe etrafı izledim, resmi bir bina olduğu belli olup bir o kadar döküntü görünüyordu, sarmaşıkların duvarlarına yuva yaptığı sarı binaya doğru ilerliyordu annem, kapıda ki görevliye birkaç şey söyleyip gülümseyerek ayrıldı yanından.
'' mert, hadi biriciğim valizlerini taşıyalım.''
bagajdan çantalarımı alıp binaya doğru ilerledim, annem arkamdan geliyordu. birlikte merdivenleri çıkarken bir kadın bize yardımcı olmayı teklif etti. odamı tarif etmesinin ardından yanımızdan ayrıldı.
'' düşündüğümden daha eski ve bakımsız, neden ısrarla burasını istediğini anlamıyorum. bu civarda başka bir yere bakmamı ister misin?
'' hayır anne, burası hoşuma gitti. ''
'' ama şu odanın haline bir bak, ayrıca oda arkadaşında fazla pasaklı, bu kadar kitabın yatağın üzerinde ne işi olabilir. ''
dudaklarımı büzüp yatağı seyrettim. sonra umursamayarak valizimin içinden yorgan ve nevresim takımlarımı çıkarttım, annem beni görünce yardım etti. eşyalarımı yerleştirdikten sonra vedalaştık. benim için endişeli olduğunu biliyordum fakat elimden bir şey gelmezdi, evimde kalmamın sağlığım için iyi olmadığını doktor önermişti.
aradan dakikalar geçti, güneş batmaya yüz tutmuş, kava karamaya başlamıştı. gözlerim kapanıyordu. kendime çekip sarıldığım dizlerime başımı yasladım. uyumuştum, saniyeler içerisinde zihnim kapanmıştı, ilk başlarda kapanmayan gözlerimi şimdi açık tutamaz olmuştum. bu bana verilen bir ödül müydü, çeza mı? rüyalarımdan kaçmak için kapanmayan gözlerim şimdilerde açılmak bilmiyordu. zihnim kapanıyordu, unutuyordum. pinhan sevdamı unutuyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 11, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

𝐑𝐄𝐍𝐊𝐋İ 𝐑Ü𝐘𝐀𝐋𝐀𝐑 [𝘀𝗮𝗻𝗶𝘆𝗲𝗳𝗹𝗶𝘅]Where stories live. Discover now