k

124 6 21
                                    


✿ ❀

Hikayeler birine ithaf edilir mi?
Öyleyse ben güzel kalpli çiçekçiye ithaf etmek isterim bu hikayeyi.

Ve solmuş olan her bir çiçeğe...

Aylardır tek kelime yazmadım. Oturdum, oturdum, oturdum. Tavanı izledim, yıldızları düşledim. Yazamamak zor geliyordu. Aylardır bir matem havası çevrelemişti etrafımı ve gitmiyordu.
Yoruldum.

Yazamamak benim cehennemimdi. Kalemim hep kanardı benim, yine kanamalıydı. Oysa şimdi kanan da kanayan da bendim.

Hiçbir şey yapmadım. Pişman oldum ama yine de yapamadım. Oblomovluk her tarafımı çevreledi, ben yine oturdum. Balkondaki çiçekleri bile sulamayı unuttum.

Bu dönemde kaç kere Martin Eden okuyup onun hırsına, sonuna, imrendim, bilmiyorum. Sanırım yaşamak için bir sebep de bulamıyordum.

Yine de dışarıya çıkıp dolaşıyordum bazen. Belki de kendimi arıyordum.

Bugün de o günlerden biriydi. Dolaşıp, birkaç şey alıp geri eve dönecektim. Yine aynıydı herkes, herkesin telaşı... Herkes en önemli!

Ne için yaşıyordu ki bunca insan?

Karşıdan karşıya geçerken önüme bakmadan adımımı yola attım. Daha doğrusu atmaya çalıştım. Yola adımımı atmamı engelleyen şey hırkamı tutan küçük ellerdi.

Arkamı dönüp baktığımda küçük bir kız gördüm.

"Araba geçiyordu. " dedi ince sesiyle.

"Görmedim." dedim. Küçük kızlar üzülmemeliydi. Hem bakmadığım için görmemiştim zaten.

"Önüne bakmalısın." dedi bilmiş sesiyle.

"Biliyorum. Biraz kafam dağınık." Keşke dağınık olan tek şey odam olarak kalsaydı. O zaman annem toplamama yardım ederdi belki.

Küçük kız bana gülümsedi, ben de ona gülümsedim ve yoluma devam ettim. Son zamanlarda ilk kez kalbimde tomurcuklanan çiçeği hissettim.

Baktığım şeyleri gördüm. Durakta duran kediyi seven insanları, yürürken öylesine birine gülümseyen. Bazen yaşamaya değer şeylerde oluyormuş demek ki.

Kendini sevmeyi bilmeliydi kişi. Yaşamak için.

Çiçek almak istedim, kendime. Bu yüzden bir çiçekçiye girdim. İçerideki çiçekçi abiye gülümsedim.

"Ben bir demet kasımpatı alabilir miyim?" diye sorduğumda "Tabii." dedi.

"Kime alıyorsun bakalım?" diye sordu gülümserken.

"Kendime." dediğimde demede bir kurdele bağlıyordu.

Cüzdanımı çıkardığımda "Hediyem olsun." diyerek çiçek demedini elime tutuşturdu. Çiçekçi abi gülümsediğinde ben de ona gülümsedim tüm kalbimle. "Teşekkür ederim." dedim samimiyetle ve oradan çıkıp hızla eve gittim.

Eve döner dönmez yarım bıraktığım bir şiiri tamamladım. Şimdi de yarım bıraktığım hayatımı yaşamalıydım.

Ben artık yalnız balkondaki çiçekleri değil, kaburgamdaki çiçekleri de suluyorum.



-SON-

131022

Hikayeyi nasıl buldunuz?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum!

✻ ✼

kaburgamdaki çiçekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin