SIRRIN CİNAYETİ

[GEZİNTİ]

Günlerden cuma, Aria ile Melissa okula beraber gitmek için sözleşmişlerdi. Melissa, Aria'yı evden çıkması için bekliyordu hep böyle geç kalmasına alışıktı. Melissa Aria'yı beklediği sırada telefonunu çıkardı ve Meriam'ya mesaj yazmaya başladı. Meriam'nın evi uzak olduğundan diğer kızlarla beraber okula gidemiyordu.

Melissa; (8.34)
-Günaydın Meria, Nasılsın uyanabildin mi ?
         (Görüldü, 3 dk önce)

Meria: (8.39)
-Günaydın, uyuyakalmışım sanırım ilk derse geç geliceğim. Beni merak etmeyin.
              (Gönderildi, 49 sn. önce)

Aria'nın ayak sesini duyduğu anda Melissa kafasını kaldırıp evin önüne doğru baktı ve Aria'nın gelmekte olduğunu gördü. Melissa, Arabanın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdu. Aria'nın da koltuğa oturup ona ''Günaydın'' demesi ile arabayı çalıştırdı ve içten bir sesle ''Günaydın'' dedi. Sessiz süren yolculuğun ardından Melissa bir kafenin önünde durup, arabayı park etti.

''Kahve alacağım sende ister misin ?'' dedi Melissa, Aria ise ''İsterim, ama çok acı kahve sevmiyorum ayrıca laktozsuz süt olursa çok sevinirim'' dedi. Melissa duyduğu cevabın ardından Aria'ya dalga geçercesine bir bakış attı ve ''Sultanım öyle diyorsa emrine uymalıyım'' cevabını verdi, ikili hemen kahkahayı patlattı ve Melissa arabanın kapısını kapatıp kahve almaya için kafeye gitti. 

Aria, kahvesini beklerken İnstagram'a bakmaya karar verdi. İnstagram'da hikayeler kısmında dolanırken birden karşısına çok garip bir kız çıkmıştı, fakat bu kız önceden takip ettiği birisi değildi ya da reklam olarak karşısına çıkmamıştı. Belki de ben yanlışlıkla onu takip etmişimdir diye düşündü Aria. Hikayesinde gördüğü kız ise; tavşan şapkası giymiş, kanlı elbisesi ile birlikte bembeyaz gözleri ve ayrıca sanki kesici alet kullanılarak kesilmiş  gibi bir görünüm veren elleri ile adeta bir cadılar bayramı maskotu gibiydi ama Aria bu kızdan gereksiz korkmuştu. Mesaj kutusuna baktığında bu kızdan bir mesaj aldığını gördü, mesajı açıp, gelen mesajı içinden okumaya başladı.

Mesajın içeriğinde ise, kendisinin profesyonel makyaj sanatçısı olduğunu yazmıştı ayrıca iletişim bilgilerini de eklemişti. '' Beni de böyleleri bulur zaten'' diyerek mırıldandı. Telefonunu kapattığı esnada arabanın camından Melissa'nın gelmekte olduğunu gördü ve hemen neşelenmişti.

''Kahveni getirdim, umarım beğenirsin. Bu kahve için çok sıra bekledim.'' dedi Melissa. Aria ise sıcak bir tebessümle kahvesini alıp bir yudum aldı. Arabadan inip okula doğru yürümeye başladılar, okula az bir mesafe kalmıştı.

Yol boyunca hem sohbet ettiler hem gülüşüp kahkaha attılar, bu ikili için hayat pek de güzel olsa gerek... 

Neredeyse okula yaklaşmışken Aria birdenbire tam sağında duran evden bir ses duydu. Bu ses bir hayvanın inleme sesine benzer bir şeydi. Burda ki çoğu ev neredeyse doluydu ve bu evin boş olması imkansızdı. Hemen duyduğu sesi Melissa'ya söyledi ve yavaş adımlarla sesin geldiği eve doğru yürümeye başladılar. 

Ev iki katlıydı, dışarıdan eski olduğu pek söylenemezdi. Evin çoğu camı kırılmış ve duvarı grafitiler ile karalanmıştı. Melissa ilk başta gitmekten vazgeçer gibi olsa da Aria onu eve girmeye ve sesin kaynağına bakmaya ikna etmişti.

Kapının girişinde 'Hoşgeldiniz' yazan bir paspas ve kapıda yılbaşı süslerine benzer süslemeler vardı. Kapının açık olduğunu fark eden kızlar, içeri doğru adım atmaya başladılar. Evin içinde hiç ışık yoktu, tabii ki evde kimse olmadığına göre bu durum oldukça normaldi. 

Aria ve Melissa her içeri bir adım daha girdiklerinde içlerini korku kaplıyordu. Yavaş yavaş artık evin için girdiklerinde Aria'nın gözüne üstü örtülü tozlu kanepeler çarptı. Yavaş ve emin adımlarla kanepelere doğru ilerledi. Melissa ise telefonunun ışığını açmış Aria'nın yanındaydı. Her şey sorunsuz ilerlerken, Melissa içeriden kapıya doğru baktığında kapıda oynamalar olduğunu gördü ve paniklemeye başladı. O an ne yapacağını bilmeden direkt Aria'yı kolundan tuttu ve koşar adımlar ile kapıya yöneldi. Ama her şey için artık çok geçti...

DEVAM EDECEK