Merhaba anne. Bugün yine mezarının başındayım. Sana anlatacaklarım var. Geçen hafta anlattığım çocuk vardı ya hani Alperen buraya gelmeden önce onunla birlikteydim. Kızmadın değil mi anne? Sakın babama bir şey söyleme. Neyse anne bugün ne yaptığımızı anlatmamı ister misin? Başlıyorum o halde. Okulda seninle beraber olan fotoğraflarıma bakarken yanıma geldi. "Annen mi? " dedi. "Evet" dedim. "Özlüyor musun onu? " dedi. İlk başta şaşırdım nereden biliyordu bunu. "Bunu kim söyledi? " diye sordum. "Gözlerinden her şey anlaşılıyor" dedi. Gözlerimden her şey anlaşılıyormuş anne. Daha sonra yanıma oturarak "benimde annem yok biliyor musun? Aslında benim sadece annem değil benim bir ailem bile yok" tam devam ederken zil çaldı, ayağı kalkarak elini uzattı. "Hadi derse" dedi. Elinden tutup ayağa kalktım. Derste aklım onda kalmıştı başladım düşünmeye "Neden ailesi yok? Onu bırakmışlar mı? Neden böyle bir şey yapsınlar ki? Evden mi kaçtı yoksa? " Ders boyunca bunları düşündüm. Hemen kızma anne dersimi de dinledim. Sıkılmadın değil mi anne? Devam edeyim mi? Devam ediyorum o zaman. Zil çaldı okuldan çıkış saatiydi. Otobüse binecekken kolumdan biri tuttu, kafamı çevirdiğimde onunla göz göze geldik."Biraz konuşalım mı? " diye sordu. Bende kıramayıp "tamam" dedim. Okuldan çıktık, yağmur yağıyordu ıslana ıslana yürümeye başladık. O sustu ben sustum. Daha fazla dayanamayıp "Ne konuşucaz ? " diye sordum. Masum bir gülücükle yüzüme baktı. " İlk bir cafe' ye gidelim orada oturup konuşuruz olmaz mı? " dedi. Bende " tamam " diyerek yürümeye devam ettik. Oturacak boş bir cafe bulamadık. Sahilde durduk, yüzümüz denize karşıydı. Ne o bana bakıyordu ne de ben ona. "Başla" dedim. " Anlatacak fazla bir şey yok" dedi. Ben de ısrarla "illa ki vardır" dedim. "Başlıyorum o halde. Anne ve babamı tanımıyorum, küçük yaşta beni esirgeme yurduna bırakmışlar. 7 yaşıma kadar oradadım. Orada bizi sürekli dövüyorlar, işkence ediyorlardı" yutkundu, biraz sessiz kaldıktan sonra devam etti. "Artık yeter deyip oradan kaçtım. 7 yaşımda sokaklarda büyümeye başladım. Genellikle parklarda yatıyordum" sözünü kesip. " Peki ya yağmurlu, karlı günlerde? " diye sordum bir an da. "O zamanda halka açık tuvaletlerde, kapı kenarlarında, bodrumlarda bazende hayvan barınaklarında " anlatırken gözleri dolmuştu anne. " Sonra" dedim. " Sonra, iş buldum. 9 yaşımda insanların ayakkabılarını boyamaya başladım.10 yaşımdan 14 yaşıma kadar mendil, yarabandı vs. şeyler sattım. O paralarla karnımı doyurabiliyordum. Belki kıyafet, ayakkabı alamıyordum ama.. Daha sonra yeni bir iş buldum. Markette çalıştım. 16 yaşıma kadar manav olarak çalıştım. 17 ve 18 yaşımda özel bir otelde garsonculuk yaptım. Artık oradan kazandığım parayla ayaklarımın üzerinde durabiliyordum" dedi. Yüzüne baktım ağlıyordu. Omuzuna dokunarak " bak her şey yoluna girmiş" diyerek teselli etmeye çalıştım. Göz yaşlarını silerek "hadi bakalım sıra sende" dedi. En başta anlatayım mı diye tereddütte kaldım. Bu olayı daha fazla içimde tutmak istemiyordum. Kızma ama anlattım anne. " Çok güzel bir hayatım vardı. Annem, babam ve ben. Kardeşim yok benim. Anne ve babamın birbirlerine olan sevgilerine hayrandım. Babam sürekli annemi mutlu etmeye çalışır sürekli sürprizler yapardı. Anlıyacağın her şey yolundaydı. Sonra babamla beraber annemin gebelik testini almak için doktora gittik ama bundan annemin haberi yoktu. Testte annemin 4 haftalık hamile olduğu yazıyordu. Hemen bunu küçük bir sürprizle kutlamak istedik. Ben hazırlıklara başladım. Akşama kadar her şeyi bitirdik. Annemin işten çıkış saati yaklaşıyordu babam annemi anlamaya gitti, ama geri dönemediler." Sözümü kesti " neden" diye sordu. "Çünkü babam kaza yaptı. Bu kaza da annem felç kaldı. 6 ay ona baktık. Her geçen gün gözlerimin önünde eriyordu. Hiçbir şey yapamıyordum. Annemin durumu daha da kötüye gitti. Bir an da bir şey oldu ve anneme sarılmak istedim tam sarılacakken ... " ağlamaya başladım. Alperen sıkıca sarıldı. Onun sarılmasına karşılık verdim. Böyle bir şeyi neden yaptım anne? Ben senden sonra kimseye sarılmadım nasıl olur da Alperene sarılırdım. "Devam etmesem" dedim. " Sen bilirsin" diye cevap verdi. "Artık gidelim mi? " dedim. " Sen nasıl istersen" dedi. Eve yürüyerek gittik. Çok fazla ıslanmıştık. Merak etme anne hasta olmam. Bunları bir tek sana anlatıyorum kimseye söyleme olur mu anne? Neyse anne benim eve gitmem gerek babam gelir şimdi. Görüşürüz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Sayfa
Random18 yaşında ki Büşra annesinin mezarlığına gidip Alperenle beraber yaptıklarını anlatıyor ..