Sıradan bir yaz günüydü, hava güneşli ve sıcaktı. Kızlar yani Alice, Sarah, Blair, Selena, Erica ve Maia kentin halk havuzunda toplanmışlardı. Erken geldikleri için ortalıkta onlardan başka kimse yoktu.
"Bak, Alice..." dedi uzun kahverengi saçları ve bal rengi gözleri olan Sarah ve magazin dergisini Alice'e uzattı.
"Aman Tanrım, bunlar hiç yakışmıyor ki!" dedi Alice hayranı olduğu ünlünün yeni sevgilisiyle olan fotoğrafına bakıp.
"Ben de bi' bakayım." dedi Blair ve o sırada havuza iki kız geldi. Sarı saçlı ve saçlarının uçları mavi ve gözleri siyaha yakın bir kahverengi olan Erica, kızları dürttü.
Hepsi birden Erica'ya baktılar, Erica gözleriyle karşıyı işaret etti. Irina ve Ivy karşılarında duruyordu.
Alice, şezlongtan kalktı ve "Vay, vay, vay! Kimler gelmiş." dedi. "Çok mu şaşırdın Alice?" diye cevap verdi Irina.
Irina da aslında Alice gibi bir kızdı ama ondan daha kötü hiçbir zaman olamazdı. Aralarındaki bir başka fark ise Alice'in taraftarlarının Irina'yı sevmeyenlerden, Irina'nınkilerin ise Alice'i sevmeyenlerden oluşmasıydı.
Neyse; Alice arkadaşlarına gitmeleri için işaret etti, Irina da Ivy'ye.
Ivy sol taraftan, diğer kızlar ise sağ taraftan çıktılar.
"Evet çok şaşırdım. Sana söylediklerimden sonra bir daha yakınıma gelemezsin diye düşünüyordum." dedi Alice.
- Ben de öyle düşünüyordum.
- Peki ne değişti?
- Elinde kozları olan tek sen değilsin, Alice.
- Ne kozu?
- Seni dün Ryan ile gördüm.
Alice tedirgindi:
- Ne varmış bunda, o benim erkek arkadaşım.
- Ama kavga ederken öyle demiyordun. Okul senin Ryan'dan ayrıldığını duysa kim bilir itibârın nasıl düşer...Ha, bu arada belki küçük Ryan'ın benim olabilir.
- Onun adını ağzına alma!
- Ne varmış alıyorum işte; Ryan, Ryan, Ryan, Ryan.
- Sana onun adını ağzına alma dedim.
Irina bir adım daha yaklaştı:
- Yoksa n'olur?
Alice var gücüyle onu itti. Irina kafasını havuzun merdivenine çarptı ve yüzüstü suya düştü. Havuz kan rengi olmuştu.
O sırada içeri Maia girdi, Irina'yı görmeden "Alice bağrışmalar duydum. N'oldu?"dedi, Alice sustu. Maia, havuzda yüzüstü duran Irina'yı gördü ve "Alice ne yaptın sen?" dedi...
