Ep 3

1.3K 144 82
                                    

Ne desem nasıl başlasam gerçekten bilmiyorum çok üzgünüm. Daha önce telefonumu değiştirmiştim ve şifremi bulamadığım için wattye giremedim.

Bugün girdiğimde ise sizi ne kadar endişelendirdiğimi fark ettim. Hataylı değilim ama hataylı akrabalarım vardı, birazı iyi. Umarım siz hepiniz iyisinizdir ve bu korkunç olayı en az hasarla atlatabilmişsinizdir.

Aslında wattyi gerçekten tamamen bırakma kararı almıştım ama yorumlarınızı ve mesajlarınızı görünce en azından yarım kalan bölümleri tamamlayabilirim diye düşündüm.

Bölümü bitirmeye odaklandığım için nasıl bir bölüm olduğuna dair pek bir fikrim yok ama umarım beğenirsiniz. Lütfen buradaysanız ses verin 🫶🏻

(Bu bir aşk hikayesi değildir!)

————

Jimin, Jungkook'un omuzlarından arkaya halasına baktı. Muhtemelen Jimin'i tam olarak göremiyordu çünkü Jungkook geniş cüssesiyle onu kapatmıştı.

"Siz?!" Dedi kadın gür şiddetli bir sesle, cümlesinin sonunu bile getirememişti. "Siz ne halt yiyorsunuz?!"

Alfa, sarışın gencin üzerinden çekildi ve başını eğip utanan bir tavıra büründü. Sanki öpüşüyorlarmış gibi parmağıyla dudağını sildi. "Sizinle ilk tanışmamızın böyle olmasını istemezdim efendim."

Kadın Jungkook'a doğru düzgün bakmadı bile "Jimin!" Diye seslenmiş omega ürkek bir adım attığında bileğinden tutarak hemen kendi arkasına çekmişti.

"Hey, Ne oluyor?" Diyerek içeridekilerde giriş yapmış oldu koridora.

Jimin acısını umursamadan dudaklarını dişledi, Jungkook'un eseri olan yaralar iyileşmediğinden kabuğu soyulmuş ve tekrar kanamaya başlamıştı. Omeganın ise fark ettiği bile söylenemezdi. Elleri önünde, başı ayaklarına bakacak kadar eğikti.

Jennie, Jungkook'u gördüğünde ona bağıracaktı ki bundan vazgeçti. Annesi yeterince öfkeliydi, Jennie'nin de tanıdığı anlaşılırsa ona da kızardı.

"Kimsin sen?! Ne yaptığını sanıyorsun kapı önlerinde?!"

"Ben Jungkook, Jimin'in erkek arkadaşıyım efendim." Dedi Jungkook düz bir sesle. Mutluluğuna hakim olmaya çalışıyordu çünkü demek ki minik sevgilisi gerçekten onu aldatmamıştı. Yavaş yavaş bağlanıyor olmalıydı.

"Sus artık..." dedi Jimin sıktığı dişlerinin arasından.

"Sen sus asıl! Bırak konuşsun çocuk daha neler söyleyecek kim bilir. Bizde namusunla okulunu okuyorsun sandık. Elalemin alfalarıyla merdiven aralarında ne haltlar yiyormuşsun!"

Jimin ağlamamak için dirensede daha fazla dayanamadı ve ilk hıçkırığı kaçtı dudaklarının arasından. Alfa ise tepki vermemek için dişlerini sıktı. Bu kadının, sevgilisinin hayatında ne kadar büyük bir yeri olduğunu biliyordu. Jungkook onu kendi tarafına çekerse omegasını tamamen parmakları arasına almış olurdu.

Bu yüzden sakin kalmak için son bir kez daha kendini zorladı, bu kadına saygılı davranmalıydı. "Eğer izniniz olursa içeride durumu size açıklamak isterim. Çünkü onun bu konuda hiçbir suçu yok."

"Evet anne lütfen sakin ol artık" diyerek onu destekledi Jennie "insanlarıda rahatsız ediyoruz burada, içeri girip orada konuşalım."

"İstemez." Dedi oldukça aksi bir sesle "Defol buradan! Bundan sonra seni etrafımızda görmeyeceğim."

Jimin'i kolundan tutup içeri itti, eşine ve kızına attığı bakış ise onlarında itaat etmesi için yeterliydi. Kapıyı kapatacağı sırada Jungkook eliyle hiç zorlanmadan engel olmuş ve ruhsuz bir gülümsemeyle konuştu. "Israr ediyorum efendim."

TOXİC / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin