2

409 37 5
                                    

Beklemediğim anda burnumu peçete dayayıp bayılttılar.

jin
Sabahın 05:47'si.

İlk defa bu kadar erken kalktım. kafamın dibinde karga ve kuş sesleri gerçekten rahatsız ediciydi.

Daracık alanda üstümü değiştirip sonra çadırın fermuarını açtıktan sonra yeniden doğmuş gibi bir derin nefes aldım.

Etrafa bir göz attıktan sonra gözüm hoseokun çadırına kaçtı. fermuarı açık ve içinde kimse yoktu.

İlk merak etmedim ama sonra bu saate ne yapsın diyerek endişelenip jimin ve jungkooku uyandırdım.

Onlarda pijamalı halde ayağıya kalkıp neler olduğunu sordular. bende telaşlı bir sıfatla hoseokun çadırda olmadığını söyledim.

Jimin; Napsın sabah yürüyüşündedir ne bu sabah sabah tantana

Jin; Ya sence sabahın 5inde uyanıp bize haber vermeden yürüyüş mü yapsın. He diyelim yapıyor bilmediğimiz bir ormanda kaybolma olasılığı yokmu?

Jungkoo; Tamam sakin olun üçümüz aramaya çıkalım bende merak etim.

Diyerek ormana hoseoku aramaya
koyulduk. Bir kaç dakika sonra bir kaç adam gördük yaklaşık 6 kişiydiler.

En arkalarındaki siyah saçlı adamın üstünde kırmızı kareli pijama ve üstünde sweatshirt'li bir çocuk vardı.

İlk tanıyamamıştım ama sonra jimin "Bu hoseok" diyerek küçük bir çığlık attı.

Adamlar bizi görür görmez arkamıza bakmadan koşmaya başladık.

Arkamızdan gelen silah sesiyle "Durmazsanız vururuz" diyen adamın sesiyle olduğumuz yerde durduk.

Adamlardan sarı saçlı olan bize doğru doğru gelirken yüzüme ilk bir bakış attı sonra

"bunları ne yapmamız gerek patron?"

"onlarıda alın" diye muhabbeten sonra ağzımda ve burnumda hissettiğim acı bir tat ve koku ile yere yığıldım.

son duyduğum şey ise jungkook ve jiminin sesleriydi.

...

Bir anda uyandığımda Koyu kahverengi saçlı 1.93-94 boylarında bir adamın omuzunda taşınırken jimin turuncu jungkookta kahve saçlı adamın üstündeydi.

Ben niye bu kadar uzun bir adamın üstündeyken hepsi kısa adamın üstündeydi kendimi dev gibi hissediyorum.

Herneyse uyanır uyanmaz "Siz kimsiniz,bırakın bizi pislikler." diyerek tepinmeye başladım.

"Rahat durmasan daha kötü şeyler olacak" diye kalın bir ses geldi.

Bir an irkildiö ama sesi hoşuma gitmişti kalbim bir değişik attı.

2 Tane siyah uzun ve geniş arabaya doğru yaklaştığımızda sadece benim uyandığımı fark etiğimde yine tepinmeye başladım

Jin; yeter arık bırakın beni siz kimsiniz köpekler

yoongi; lanet olası çeneni kapatmayacaksan sen ve arkadaşlarını gözünün önünde öldüreceğim.

jin; sıkıyorsa yapsana

dedikten sonra patron kılıklı şahıs kolumdan tutup beni yere fırlattı.

Adamların birinden aldığı silahı bana doğrulttu ve olduğum yerde donup kalmıştım.

Üstümdeki mavi sweatshirt kumlar içindeyken dizimdeki morluklar sızmaya başladı yaralarım kanamaya başladı
.Beni omuzunda taşıyan adam ani bir şekilde kanayan yarama kolonyalı peçete yerleştirdi.Acıdan küçük bir inleme bırakmamla mafya kılıklı adama "pislik herif" diyerek ayaklandım.

Hazır onlar bakmıyorken yavaş yavaş küçük adımlarla orada uzaklaşmaya başladım derken hızlıca koşmaya başladım.

Arkamdan gelen sarı saçlı adama yerden aldığım taşları fırlatırken önüme döndüğümde ilk karşılaştığım şey kocaman bir ağaçtı.

[Hayatımda yaşadığım en kötü olay bu olma olasılığı 45%. Annem ve Babam hergün beni azarlarken döverken bu onların yanında sadece bir travma olabilirdi.]

Önümdeki ağaca yapıştım.

Mafia | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin