Neyse ki yanlarındaki bir ülkeye gittiler. Herkes üzgün ve çaresizlik içinde. Köyde herkese bir yer verdiler. Berat'a ise özel bir yer verdiler çünkü büyükbabası hem kılıç sanatlarına hemde büyü sanatlarına bakıyordu. O yüzden özel bir yer verdiler. Aradan bir ay geçti artık berat yarım kalan eğitimine devam etmeliydi. Hazırlıklarını yapması bir haftasını aldı. Sabah erken kalkıp yola koyuldu. Okulda herkesle arası iyiydi encokta Arda'yla. Gene aradan bir hafta geçti. Okulda bir öğlen arası Berat ve arda yemek yerken ardanın arkasından siyah alevli bir şey sıçradı. Adeta vücudunu kapladı. Berat hayretler içerisinde Arda'ya baktı. Ve bir anda Arda dan siyah ışık Berat'tanda mavi ışık yükseldi. Ve ikiside o renklerde patladı ve uzaklara fırladılar. Berat yerinden kalktı ve kendine baktı. Üstünde mavi kıyafet vardı saçıda maviydi ne olduğuna anlam veremedi. Arda'yı merak etti ve onun yanına koştu ama o kaybolmuştu. Hemen eve koştu ve büyükbabasının yanına gitti. Olayları anlattı. Büyükbabası da kitaplara baktı ve şöyle dedi "bu uzun zamandır beklenen bir olay. Arkadaşının üzerine bulaşan o şey uzun zaman önce büyülü bir hapishanedeyadi demekki oradan kurtulmuş. Oradan kurtulması demek yeni bir çağın geldiğini gösterir. Senin bu durumuna gelirsek ben, sen küçükken bir büyü yaptım ama yaptığım büyü ise yaralamıştı. Ama şimdi işe yaradı. Ve sen seçilmiş kişi oldun" dedi Berat'ta "ben savaşmayı bilmiyorum ki" dedi. Büyükbabası "ben sana öğreticem ama önce sana kılıç yapmam lazım ve senin gücün elmas kristali" dedi. Berat elmas kristali diye bir özelliği ilk defa duyuyordu. Ama yapması gereken bir şey vardı insanlığı korumak. Berat büyükbabası tarafından 3 yıl eğitim gördü. Bir çok yetenek öğrenmişti. Ve kendini hazır hissediyordu. Berat o zaman ki en yakın arkadaşı Eren le takılıyordu. Birgün ikisi Berat'ın büyükbabasının büyü atölyesine gittiler. Eren çok şaşırmıştı. Ve geri geri giderken arkadaki büyü rafına çarpı raftaki bir büyü şişesi Eren'in üzerine düştü. Bu yeşil madde Eren'in üzerini kaplamıştı. Ve korkarak dışarı çıktı. Bir anda yeşil bir ışık çıkararak patladı ve uzağa fırladı. Berat koşarak Eren'in yanına gitti. Berat'a olanların aynısı Erene'de aynısı oldu. Şaçı, gözü, ve ve kıyafetleri yeşil oldu. Berat kırılan camın üzerindeki yazıya bakmaya gitti ve kağıtta zümrüt kristali yeteneği yazıyordu. Ve büyükbabası tam o sırada atölye ye geldi ve kırılan şişeyi gördü ve dışarı çıktı. Ve yerdeki çukuru gördü sonrada Berat'ı gördü. Büyükbabası" Berat burada ne oldu çabuk anlat" dedi. Berat olanları anlattı. Büyükbabası Berat'a büyük bir ceza verdi. Ceza şuydu her saate bir acı hissedecekti. Nasıl mı? Büyükbabasının özel büyüsüyle. Ceza bir gün sürmüştü. Berat ve Eren birlikte eğitim görmeye devam ettiler. Aradan bir ay geçti. Öğlen saatleriydi. Berat ve Eren bir dağın oraya antrenman yapmaya gittiler. Tam dağa vardıklarında hava karardı. Berat ve Eren anlam veremediler. Ve dağın altından o siyah yaratıklar koşmaya başladı. Berat ve Eren kılıçlarını çıkardılar ve ilk defa bunlarla kapıştılar. Neyse ki kolayca yendiler. Berat ve Eren dağdan inerken dağın tepesinden biri onlara bağırdı. Berat ve Eren dağın tepesine baktılar ve saçı siyah gözleri yeşil kıyafetleri siyah ve eli siyah alevli biri vardı. Berat kılıcını çekti ve onun üzerine gitti. Ve o dağdaki kişi şöyle dedi" Sen elmas adam beni hatırladın mı? Ben karanlıkların efendisini uzun zaman oldu." dedi. Berat hiçbir şey anlamadı ve üzerine koştu. Karanlıkların efendisini de kılıcını çıkardı ve o da Berat'ın üzerine gitti. Berat kılıcını salladı ama karanlıkların efendisini çok hızlıydı. Ve arkasından kafasına tekme attı. Eren olanlara korkup hemen köye kaçtı. Berat'da orada bayıldı. Karanlıkların efendisini askerlerini çağrıdı ve Berat'ı alıp gittiler.
DEVAMI 3.BÖLÜMDE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKLARLA SAVAŞ
ActionBerat adındaki bir karakterin hikayesi Çok zevk alıcaksın (anime)