Çalan alarmı ile mızırdanmış ve yattığı yerden doğrulmuştu. İçeriden ikizinin seslendiğini duydu ve gözlerini devirerek yataktan kalktı. Terliklerini ayağına giymiş yataktan çıkmanın verdiği üşüme hissi ile daha önce sandalyeye gelişigüzel attığı hırkasını üstüne geçirmişti.
Kent mutfakta kahvaltı hazırlıyordu , Minho da sesi takip ederek kardeşini buldu ve mutfak sandalyelerinden birine oturdu . Kent önüne kahvesini koyarken Minho da gözlerini ovuşturup kendini ayıltmaya çalışıyordu.
-"Uykunu alamadın mı?" Dedi hafifce dalga geçerek
-" Hayır Kent alamadım , malum yerimi yadırgıyorum!" Dedi sinirle , kardeşi Jeongin ile konuşması gerektiğini söylese de Minho konuşmayı yapanın kendisi olmasını istemiyordu
-" Minho , sadece bu durum uzadıkça daha da kötüleşecek . Bu şekilde mi bitirmek istiyorsun ilişkini , aranızdaki sadece iletişimsizlik . Normal şartlarda olsa on dakikada öpüşür barışırdınız ." Dedi kardeşinin elini desteklemek amaçlı tutarak
-" Farkındayım , Sadece ... Bilmiyorum herşey üst üste geliyormuş gibi hissediyorum ." Dedi dolu gözleri ile
-"Pekala , derin bir nefes al sakinleş . Sabah sabah moralimizi bozmaya gerek yok . Eminim gayet güzel olacak her şey ." Dedi gülümseyerek ,
Minho saatin geç olduğunu fark edince koşarak içeri gitmiş ve banyodaki kişisel ihtiyaçlarını halledip üstünü değiştirmişti. Ardından da çantasını alarak hızla evden çıkmıştı. Kent kahvaltı yapmayı unuttuğunu ona söyleyecek vakti bile bulamamıştı . Bir şeyler yemeyi unutmamasını istiyordu bu sebeple mesaj attı çünkü arasa da açmayacağını veya görmezden gelip suratına kapatacağını biliyordu.
Kent işe gitmek için hazırlanırken Minho da hızla dans kursuna gelmişti. Felix ve Dean pratik yaparken öğrenciler de yavaş yavaş geliyordu .
Minho da sakince ısınma hareketlerini yapmış ardından da gelen ekiple birlikte çalışmaya başlamıştı. Dikkatini dağıtsın diye ağzına attığı naneli sakızı ağzında geveleyip dururken genç kıza hareketi tekrar göstermiş kollarını biraz daha bükmesini söylemişti.
Genç kız düzgünce yapınca onaylamış ve birazcık kendi kendilerine de pratik yapmalarını söylemişti . Grup kendi kendilerine dans pratiğine devam ederken Minho da sakince telefonunu eline almış ve çaldığını görmüştü .
Arayan Seungmin'di . Telefonu açmış ve pratikten sonra buluşacaklarını hatırlatan gence dışarıda boş boş beklememesini gelince içeri girmesini söylemişti . Seungmin de onaylamıştı. Minho telefonunu kenara koymuş ve pratiğe yardım etmeye devam etmişti .
Felix ve Dean solist şarkıcı ile çalışırken Minho tek başına koca bir arka dansçı grubu ile uğraşıyordu . Genç kızlar henüz amatör sayıldıkları için biraz yardıma ihtiyaç duyuyorlardı fakat yeteneklilerdi bu sayede çabuk kavrıyorlardı.
Minho biraz başının döndüğünü hissetmiş ve bir saniye durmuştu. Etrafın sarardığını hissettiğinde ise elini havaya kaldırmış ve neler olduğunu anlayamadan kendini yerde bulmuştu . Dans odasindaki herkes korku ve endişe ile Minho'ya koşmuştu.
Dean hızla arkadaşını kucaklamış ve koltuklardan birine yatırmıştı . Herkes gence alan tanırken Felix de arkadaşını ayıltmaya çalışıyordu . Dans odasında tam bir curcuna hakimken Seungmin kapıdan içeri girmiş ve geniş duvar aynasından neler olduğunu görünce hızla Minho'ya doğru gelmişti.
Endişeyle Felix'e bakmış ve ne olduğunu sormuştu fakat o da biliyor gibi durmuyordu. Minho için endişelenmişlerdi . Dean Minho'yu tekrar kucaklamış ve hastaneye gitmenin en mantıklısı olduğunda karar kılmışlardı .
Felix ve Minho arkaya Seungmin öne geçmiş Dean ise şoför koltuğuna oturmuştu . Üç arkadaş Minho'yu hastaneye getirmiş ve doktorlara emanet etmişti . İlk defa Minho'nun bu tarz bir durumda kaldığını görüyorlardı. Son zamanlarda olanlardan sonra bunun olası olduğunu bilseler de yine de korkmuşlardı .
Doktor yanlarına geldiğinde yorgunluk ve açlık dan kaynaklı olabileceğini üstelik çok fazla stres yaptığını bunun da bazen vücudun kendini otomatik olarak kapatması ile sonuçlanabileceğini söylemişti .
Arkadaşları orada olmasına rağmen hastane yakınlara haber vermişti anlaşılan , çünkü Kent ve Jeongin aynı anda kapıdan girmiş birbirlerine garip bir bakış atıp üçlünün yanına gelmişti .
-" Ne oldu?"
-" Minho iyi mi?"
Tekrar birbirlerine garip bir bakış attıktan sonra kafası karışık üç arkadaşa döndüler . Felix , Dean ve Seungmin birbirine bakmış ve ne olduğunu anlatmıştı .
-"Sabah kahvaltı bile etmeden çıktı , hep böyle yapıyor hiç kendine dikkat etmiyor ." Dedi Kent stres ile volta atmaya başlayarak
-" İyi mi şimdi , doktor ne dedi ?" Dedi Jeongin
-"İyiymiş , stres , yorgunluk ve açlık birleşince ..."
Jeongin de Kent ile birlikte volta atmaya başlamıştı . Minho'yu görmek istiyordu fakat o bu durumda onu görmek ister miydi emin değildi . Minho hastanelerden nefret ederdi ve şu an ona ihtiyacı olduğuna emindi . Fakat emin olamıyordu. Yoğun programı yüzünden eve bile gidemez olmuştu bu sebeple Minho'yla konuşamamıştı ve bu durum onu içten içe yiyordu .
-" Pekala , hadi biz gidip kahve alalım ." Dean , Felix ve Seungmin'i kantine çekiştirirken Kent Endişeli ve kafası karışık Jeongin'e baktı
-" Kafan karışık ve ne yapacağını bilemiyorsun farkındayım , ama tek yapman gereken onun yanında olmak ."
Jeongin hala kafasında sorularla kendini yürürken buldu . Hastane koridorunda ilerlemiş ve sevgilisinin kaldığı odaya gelip kapıyı tıklatmıştı . Minho'dan aldığı onay ile birlikte içeri girmiş ve bitkin bir şekilde yatan sevgilisini görmüştü.
Minho Jeongin'i görünce mutlu olmuştu , onu özlemişti ve bu gibi bir durumda ona oldukça ihtiyacı vardı . Manevi olarak varlığını hissetmek bile yetiyordu bazen . Jeongin de bunu hissetmiş gibi sakince sandalyesini hastane yatağının yanına çekmiş ve Minho'nun elini avuçları arasına almıştı .
-" İyi misin bebeğim , kendini nasıl hissediyorsun ?"
-"Bilmiyorum ... Sanırım , kötü ?" Dedi Minho dediğine gülerek , hastaneler ona iyi gelmiyordu
-" pekala , kendine çok fazla yüklendiğin ve düzenli beslenmediğin için bayıldığını da biliyorsundur inşallah ."
-" Evet anne biliyorum ." Açıkça geçtiği dalga ile hafifçe gülmüştü
-" Sadece iyiliğini istiyorum." Dedi sakince , ikisi de bir süre sessiz kalmış ardından Minho sakince konuşmuştu
-" Sadece bu seferlik her şeyi halının altına süpüremez miyiz ?"
-" Belki daha sonraya erteleyebiliriz , senin daha iyi hissettiğin bir güne." Dediğinde Minho tatlı tatlı kafasını sallamış ve dediğini onaylamıştı
-"Benimle uyur musun?" Jeongin genci onayladığında Minho sevinmişti
Yüzündeki tatlı ifade ile kenara kaymış ve sevgilisine yer açarak yanına yatmasını sağlamıştı . Jeongin yanına gelince üstlerini örtmüş ve yanan gözlerini sonunda huzurlu bir sekilde kapatmıştı. Şu anda ne kadar ağlamak istese ve duygularla dolu olsa da uykunun ve sevgilisinin kollarında olmanın rahatlığı ile kendini sadece düşünmeden uykuya teslim etmişti .
___________________________________________
Oldu mu , emin olamadım ? Kulağımda klasik müzik beynim uyku için kendini kapatırken yazdım 😇
Bir yandan çok uykum olduğunu belli ettim sanırım 😔 sıfır kaos vardı bence bayılma hariç , ki onu da yaşadığım deneyimden yola çıkarak yazdım .
Umarım beklenilen tarzda bir ara bulmuşumdur .
Gerçi saat de kaç olmuş kim ayakta okur bilmiyorum ama , hepinize iyi geceler ve tatlı rüyalar 😂😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU
FanfictionStray kids basket takımının yıldız oyuncusu Yang Jeongin ve Sevgilisi Lee Minho'nun garip ve eğlenceli ilişkisi -" Yendim seni Yıldız oyuncu." Dedi zaferle gülerek , -" Bir sana yeniliyorum kıymetimi bil ." Dedi Minho'yu öperken , Minho da bu dedi...