...1...

10 4 0
                                    

Gözlerimi aralamak bile bana zor geliyor uyuyorum ,uyumak bu karanlık dünyanın çıkış gibi bir şey...
Bu akşamki nöbet değil sadece rutin . Her gün bu saatlerde korkarak gözümü açıyorum ama bu gün korkum yok sessizce içimde yaşayan bir huzur var... Gözlerim usulca kapanıyor sessizce eski masum uykulu halime dönüyorum , bana mı öyle geliyor yoksa insanlar bir tek uykuluyken mi masum oluyor çünkü hayatın bana gösterdiği kadarıyla insanlar ayıken asla masum olmaz ama çok güzel masumuş gibi rol yapabilir :(
Uyanmak ağır bir işkence . Üst kirpiklerim alt kirpiklerimden ayrılmak istemiyor , kafam adı yastık olan ama asla yastığa benzemeyen düz bez parçasına gizlenmiş gibi offf ama bundan kaçamam , kaçmıyıcam da yavaşça huzurun içinden kendimi çekip çıkarmaya çalışıyorum etraf hala çok karanlık bir şey göremiyorum elim hoyrat bir şekilde yatakta telefonumu arıyor bu uzaktan tasmam nerede !!! dememle gözlerimi açmadığım için her yerin karanlık olduğunu anlıyorum yaşasın ya cidden yaşasın güne ne kadar zeki olduğumu hatırlayarak başlıyorum ,gözlerim aniden açıyorum bu da göz bebeklerinin küçülmesine gözlerimin ağrımasına sebep oluyor , yavaş yavaş alışıyor um .
Bir fark yok her yer aynı yatağımın yanında duran küçük ayakta bile zor duran çekmeceli şu zımbırtı dışında üzerinde para ve kanlı bir misket mı var ?!?
Dün gece ne oldu dün gece ne oldu lütfen hatırla dün gece ne oldu...
Dayanılacak gibi değil hatırlamıyorum .
Neden bu kadar kendimi zorluyorum aramam geren tek bir kişi var o da beli BECE çocuk tam bir Piskopat -bir insan nasıl her ayrıntıyı unutmadan aklında tutabilir - Bece aradığım tüm sorunlara o cevap verebilir çünkü o bir mükemmelik prensi ve efsane yakışıklı bir karızma bombası -hiçte bile onu abartmıyorum -o gece karası saçlar ama ona tamamen zıt olan huzur gibi gök gibi masmavi gözler tek sorun şu an ona düşecek durumda olmamam odamda kanlı bir misket var ve sadece bir tane yani tek sayı bu ne demek bilen var mı ben size söyleyeyim korku iliklerime kadar korku demek korku .
Odam her zamanki gibi berbat bir durumda yerde giyisi topakları , kırık ekran kartları ile dolu. Kıç deliği kadar küçük bir yer zaten birde üç devasa monitör onları taşımak için oldukça hata gereğinden büyük olan iki büyük boy masa sıralama şu şekilde yatağım üzerimde kanlı misket bulunan zımbırtı, iki masa ve oda bitti .
Lanet telefon aramasam gözümün önünde olmayı bilirsin ama ama kötü haber seni arıyorum lanet tasmaaaa ...
Odayla boğuşurken kapı nazik ve ser arasında bir şiddetle çalımaya başladı ağzımı açıp "Gir" diye gürledim ama kapıdaki tatlı ve mülayim ses "Ama kilitli Beza" ahhh yerimden mi kalkmam gerekiyor yani tam bir sinir, sıkıla sıkıla "tamam tamam geldim" dedim yavaşça dengemi sağladım ayağıyla kalkamak için derin derin bir nefes aldım göğüs kafesi ve kasıklarıma kadar olan bölge hala sızlıyor dikişler sanki dün atılmış gibi acı veriyor ... İlk defa odamın küçük olduğu için sevdim yataktan kalkıp bir iki adım atmamla kapıya ulaştım . Şok içindeyim göz bebeklerim büyüdü kalbim sıkıştı kalbim tüm kanı beynime yolamış gibi başım zonklamaya başladı kapı da 1 den 23 kadar sırayla kilit asılmış gerçek kilit yeri es geçilmiş kapı kolu kapının üstünde erimiş bu kadar şaşırmamın sebebi de bu kapıyı ben ve Bece özel olarak kurşun geçirmez ağır çok kuvvetli bir maddeden yaptırmıştık kapının kolunu eritmeyi bırak kapıyı açmak bile extra çaba gerektiriyor hangi insan üstü güç bunu başarabildi çok merak ediyorum merakımın yanında kocaman bir korku da var bunu göz ardı etmeyelim tabi . Bece bana sesleniyor hissediyorum ama ne söylediğini algılayamıyıryorum uğultu şeklinde her şey her şey çok bulanık elimi yavaşça gözlerimin takılı kaldığı erimiş olan kola doğru götürüyorum ağır bir koku geliyor ve hala çok sıcak bu olanların yakın bir zaman diliminde burada olduğunu gösteriyor ama bunlar hangi takım kırmızı kırmızılar olamaz onlar beni bulduğu an ben bu dünya da barınamam , kızmızı siyahlar daha kötü çok daha kötü bir şekilde beni yok etmekle kalmaz bunu yaparken çekirdek kolaeşlipinde kahkaha ile seyrederler geriye başka bir takım kalmıyor oyuna yeni girmiş bordo kırmızılar onlar beni bulamaz onlardan korkmuyorum onlar DOSTLAR (!) değil mi ?¿? Algım yavaş yavaş yerine gelmeye başlıyor Bece bağırıyor "ORADA MISIN SES VER BEZA KORKUYORUM BEZAAA " bilincin yerine gelmeye başlasa da dilim konuşacak güçte değil elimi yumruk yapıp kapıya ard arda iki darbe indiriyorum Bece sakince bir nefes veriyor "iyisin iyisin " diye tekrarlıyor evet iyiyim Bece ile aramızda gizli bir kod bu çift rakamlar ve sayılar her zmn iyiliği tek sayılar ise tersliği sembolize ediyor, bende kapıya iki kez vurduğuma göre doğru mesajı vermiştim .
Kapıyı açmama imkan yoktu geldiğim gibi tekrar yatağa yürüdüm telefon bez gibi olan yastığın iç kısmına girmişti ama küçük bir detay telefonun kılıfı aşırı pembe ve bez yastığımız da en adisinden tüm odama hakim olan siyah renginde . içimden kendimi hayıflamaya başlıyorum sabahtan bulamadığım tasmam gözümün önündeymiş zaten ama bunu düşünerek daha fazla kendimi düşürmiyicem . Telefonu kaptığım gibi kapının fotoğrafını çekip Bece ye atım . Anında görüldü oldu ah bu çocuk beni çoktan çözmüş .
Kalkıp kapıya doğru bir hamle yaptım ayağıma kemerin tokası batınca sıçradım "AHHH" hyr dikişlerim çok acıyor çokkk... Çok kan geliyor siyah tişört yarıya kadar kana bulandı şimdiden gözlerim kararıyor son nefesimi alıp giyisi toplarının içine düşüyor um ...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

        ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin