1. Bölüm

69 8 0
                                    

1┆❝ N'olursun sustur artık şu sesleri. ❞
2407 kelime

Hayatımda hiçbir zaman bir şeylerin yolunda gittiğini ve zamanında olduğunu düşünmedim. Lise zamanlarımda çoğu insanın yaşadığı o "depresif" zamanı yaşamış ve o "ergen" tavırlarını sergilemiştim. Ama bence bunlar gayet normaldi.

Ergenliğin bir anda ortaya çıkan ve dünyaya, aileye, çevrene durduk yere isyan etmeye başladığın bir zaman olduğunu düşünmüyordum. Aksine, bence ergenlik diye adlandırdığımız o zaman dilimi gözümüzü açtığımız ve gerçekleri görebildiğimiz tek zamandı. Ondan sonra ister o gördüğün gerçekliklerin varlığını bundan sonra da kabul eder öyle yaşarsın ister o zamanlar "gerçek" diye kabul ettiğin şeylerin utanç verici olduğuna inanarak daha hoşgörülü davranırsın.

Ergenlikte aileye olan isyan "Ben kendi ayaklarımın üzerinde durabilirim ve siz dahil kimseye ihtiyacım yok. Siz bir bok bilmiyorsunuz, kendim için en iyisini ben bilirim." inadı değil, yani bence. Siz ne düşünüyorsanız artık...

Evet, sizden üstün gücü kabul edemiyorsunuz ama söylesenize, haksız mısınız? Bunca zaman üzerinizde söz sahibi olmuş ailenize sinirlenmeyi hak etmiyor musunuz? Bunu büyük ve abartılı tavırlarla belirtmek evet, insanların sizi ergen dediği şeye çevirebilir ama düşünceleriniz tamamen doğru. Artık ailenizin size söz geçirmesine tahammül edemiyorsunuz çünkü büyüdünüz ve onlar bunu görmüyor. Onlar hâlâ size laf söyleyebileceğini sanıyor. Ve siz de haklı olarak karşı çıkıyorsunuz.

Bunu küçükken neden yapmadığınızı veya büyüdüğünüzde neden bıraktığınızı merak ettiniz mi? Ben ettim. Küçükken buna karşı çıkacak aklımız zaten yoktu ki. "Ailem benim için en iyisini biliyor. En azından bana hiç vurmadılar. Beni seviyorlar ve güveniyorlar. Onlarla hiçbir sorunum yok." aileniz size hiç vurmadı. Ama fiziksel olarak. Küçükken psikolojik şiddet, baskı nedir bilmiyorduk ve bunu büyüdüğümüzde anladık.

Oysaki neredeyse hepimiz farkında olmadan psikolojik baskı altında büyüyüp bundan kurtulmak isteyen "ergenler" olduk.

Küçükken ailemizin bize söylediği ve umursamayıp gülüp geçtiğimiz o sözler, artık bizi ağlatır oldu. Bizi kırdı ve ailemize olan güvenimizi sarstı. Bu yüzden onlara karşı çıktık. Çünkü artık görmeye başladık. Onların bile farkında olmadığı o baskıyı inatla reddettik. Bu yüzden bize ergen denildi. Oysa ergenlik kötü bir şey bile değildi, sadece ebeveynler laf dinlemeyi bırakmamızı buna bağladılar. "Ergenlik Dönemi."

Büyüyüp bu zamanlara dönüp baktığımızda bile utançla saklanacak yer aradık. Çünkü küçük şeyleri bile fazla büyüttüğümüzü düşündük. Ama o zaman bile haklıydık.

Size şöyle bir örnek vereyim: Küçükken bizim hakkımız olan bir şekeri, bir çikolatayı kardeşimize verildiğini düşünün. Ağladık, bağırdık, kızdık. Sonra annemiz gelip bize dedi ki; Kardeşin daha küçük, bir abla/abi olarak bunu yapman çok saçma. Beni üzüyorsun.

Belki birkaç saat sonra kızgınlığımız geçti ve oturup düşündük. Evet, dedik. Evet, annem haklı, çok saçma davrandım ve annemi üzdüm, oysaki sadece bir çikolata...

Biraz büyüyüp ergenlik dediğimiz döneme geldiğimizde ise o anı tekrar düşündük ve sinirlendik. Evet, dedik. Evet, sadece bir çikolata ama o benim hakkımdı. Ben de o zamanlar küçüktüm, çocuktum. O zaten yemişti, neden benimkini de verdiler?

Ve o dönemi atlatıp büyüdüğümüzde yine aklımıza geldiğinde kafamızı yastığa gömüp utanç içinde o anı tekrar hatırladık. Neden bu kadar uzattım ki? Bir tanecik çikolatanın lafını mı yapmışım yani? Yerse yesin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Susmayan DüşüncelerㅣBxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin